İŞTE O KONUŞMA

28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dedik. Bunu Dünya Çalışma Örgütü (ILO) iş sağlığı ve güvenliğinin gündeme getirilmesini ve bunun geliştirilmesi amacıyla böyle bir günü belirlemiştir ve Türkiye'de de bu, bu şekilde değerlendirilmektedir ve bu değerlendirme özellikle Türkiye'de de gündeme alınmaktadır çünkü Anayasa'mıza göre de çalışmak bir haktır. Her insanın çalışması hem bir görev hem de bir haktır. Her insanın bir işi vardır ve bu iş, insanın sağlığını az ya da çok etkilemektedir. İnsanın yaptığı iş mutlak manada sağlığını etkilemektedir. Sürekli aynı ortamda, aynı risklere maruz kalması meslek hastalıklarına sebep olmaktadır ve bir diğer taraftan da iş yerinde, iş kazaları ciddi bir şekilde yurdumuzda ve tüm dünyada işçi ölümlerine sebep olmaktadır. Bunun için her iş yerinde, iş sağlığı ve güvenliği önlemi alınması, bunun gündeme taşınması, bununla ilgili birimlerin oluşturulması çok elzem bir durumdur. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini memurların çalıştığı kamu kuruluşları da dâhil her birimde kurmalı ve bunu gündeme getirmeliyiz ve bununla ilgili de mutlak manada tedbir almalıyız. Yoksa iş kazalarına ve meslek hastalıklarına bağlı ölümler görülmeye devam etmektedir. Bu sadece çalışanların ölümüne sebep olmanın da ötesinde çalışma barışını, üretimi de etkileyen önemli bir konudur. Aslında Anayasa'mız da iş yerinde güvenlikle ilgili önlemler alınmasını istemektedir ve bu önlemler mutlaka alınmalıdır çünkü işçi sağlığını etkilemesi ve meslek hastalıklarının görülmesi ya da ölümlere sebep olmasının hayatın bir gerçeği olmaması gerekir. İş sağlığı ve iş güvenliği birimlerinin mutlaka iş yerinde çalışanların sağlığını koruyucu ve geliştirici önlemler alması lazım. Sadece iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemekle yetinmeyip bunun dışında da mutlaka çalışanların sağlığını daha çok geliştirmeye yönelik önlemleri, gerekli bağışıklama ve koruyucu önlemleri de kullanmayı sağlamamız lazım ve bu tedbirleri artırarak sürdürmemiz gerekiyor.

Editör: Haber Merkezi