Üniversite tercih maratonunun son düzlüğüne girilirken, milyonlarca öğrenci geleceğini şekillendirecek kritik kararları vermeye hazırlanıyor. Bu kararlar arasında son yılların en popüler mesleklerinden biri olan psikoloji bölümü de yer alıyor. Ancak mesleğin görünen yüzünün ardında, uzun yıllara yayılan zorluklar, yüksek maliyetler ve kişisel adanmışlık gerektiren bir yolculuk yatıyor. Uzman Psikolog Zeynep Sandaloğlu, tercih yapacak gençlere mesleğin gerçeklerini, hem parlak hem de gölge yönlerini aydınlatan kapsamlı bir rehber sundu. Sandaloğlu, psikolojinin "sadece kulağa hoş gelen modern bir kelime" olmadığını, tam anlamıyla "yaşam boyu süren bir gelişim ve fedakârlık" gerektirdiğini vurguladı.

Psikoloji: Derin Bir Bilim ve İnsanlığa Dokunan Sanat

Sandaloğlu, konuşmasına psikolojinin temel tanımını yaparak başladı: “Psikoloji bölümü, analitik zekanızı ölçen, derinleştiren, çok okuma gerektiren, insanın iç dünyasını ve karmaşık hallerini çözümleyen bir bilim dalıdır.” Bu tanım, mesleğin yüzeysel bir ilgiyle yapılamayacağının ilk sinyaliydi. Psikoloji, kişisel, sosyal, toplumsal ve kültürel her türlü konuyu ele alan, geniş bir yelpazeye sahip bir alan. Sandaloğlu, bir psikoloğun sadece seans odasında değil, hayatın her alanında bir gözlemci ve analist olduğunu belirtiyor.

Üniversite müfredatının da bu derinliği yansıttığını anlatan Sandaloğlu, öğrencilerin gelişim psikolojisinden patolojiye, sosyolojiden kişilik bozukluklarına kadar geniş bir ders skalasında eğitim aldığını belirtti. “Normalin ne olduğunu anlamak için anormallikleri de bilmek gerekir,” diyerek psikoloji eğitiminin sadece insanı mutlu etme yolları üzerine olmadığını, aynı zamanda insan ruhunun en karanlık dehlizlerinde yolculuk yapmayı da içerdiğini vurguladı.

Mezuniyetin Ardından Gelen Gerçekler: İstihdam ve Maddi Engeller

Sandaloğlu, psikoloji bölümünü düşünen öğrencileri en çok ilgilendiren konulardan biri olan istihdam sorununa da değindi. Eskiden iş bulmanın daha kolay olduğunu ancak günümüzde üniversitelerin sayısının artmasıyla mezun sayısının da katlanarak çoğaldığını dile getirdi. "Her psikoloji bölümü bitiren atanmıyor," diyerek KPSS ile atama sorunlarının altını çizdi.

Ancak istihdam sorunu sadece atanmamakla sınırlı değil. Özel sektörde kariyer yapmak isteyenler için de ciddi engeller mevcut. Bir ofis açmanın getirdiği kira, SGK, sekreter ve diğer işletme giderlerinin yüksekliğine dikkat çeken Sandaloğlu, “Eğer sizi destekleyen bir aileniz yoksa veya mesleğinizde iyi bir şekilde para kazanamıyorsanız, kendinizi geliştiremiyorsunuz. Çünkü eğitim ücretleri çok pahalı,” dedi.

Sandaloğlu'nun bu uyarısı, psikolojiyi sadece "para getiren" bir meslek olarak görenler için önemli bir ders niteliğindeydi. Mesleğin, mezuniyetten sonra da bitmeyen bir maddi yatırım gerektirdiğini, bu yatırımların karşılığının ise hemen alınamayabileceğini belirtti.

Mesleğin En Tatmin Eden Yönü: Nesiller Boyu Süren İyileşme Döngüsü

Sandaloğlu, tüm zorluklara rağmen mesleğinin en sevdiği yönünü ise "insanlara dokunabilmek" olarak açıkladı. Bir danışanın travmasını çözdüklerinde, bu iyileşmenin bir "halka misali" yayıldığını anlattı. "Bir kişiyi mutlu ettiysek, birçok kişinin mutluluğuna sebep oluyor ve bu nesiller boyu aktarılıyor. O kişi kendi çocuğuna sağlıklı bir iletişim sunuyor, onun çocuğu da başka bir nesle aktarıyor. Aslında hayat boyu devam eden bir şey öğretiyoruz insanlara," dedi.

Bu süreçte en önemli görevlerinden birinin, çocukluk döneminde yeterli sevgi ve güveni alamamış bireylerin "yetişkinlikte ayaklarına takılan taşları" temizlemek olduğunu söyledi. Sandaloğlu, danışanların güvenli bir ortamda yaralarını sarmasının, mutlu ve sakin bir hayat deneyimlemesinin mesleğin en büyük ödülü olduğunu vurguladı.

Psikolojik Dayanıklılık: Mesleğin Olmazsa Olmazı

Psikolog Sandaloğlu, bu mesleği seçmek isteyenlerin sadece akademik olarak başarılı olmasının yeterli olmadığını, aynı zamanda kişisel özelliklerinin de mesleğe yatkın olması gerektiğini belirtti. “Özellikle kişiliğinizin bu mesleğe yatkınlığı çok önemli. Psikolojik dayanıklılığınız sağlamsa bu meslekte daha başarılı olabiliyorsunuz,” dedi.

Psikologlar, danışanlarının hikayelerinden, acılarından fazlaca etkilenebilirler. Sandaloğlu, bu durumla başa çıkmak için süpervizyon almanın ve "terapinin sadece seans odasında kalması" prensibinin önemine değindi. “Danışanların problemleri bir yük gibi gelir. Herkesin acısı kendine özgü ve karmaşıktır. Kendimizi sağlam tutacak becerilerimiz vardır. Süpervizyon almak, bu becerilerden biridir,” diyerek mesleğin ruh sağlığına olan etkilerini anlattı.

Kahramanmaraş’ta aidat zammı kapıda!
Kahramanmaraş’ta aidat zammı kapıda!
İçeriği Görüntüle

Yurt Dışı ve Şehir Seçiminin Rolü: Eğitimin Kalitesi Her Şeyden Önemli

Sandaloğlu, üniversite tercihinde şehir seçiminin de önemli olduğunu, ancak bunun tek başına bir kriter olamayacağını ifade etti. "İstanbul buranın kalbi," diyerek bu şehirdeki eğitim ve gelişim olanaklarının fazlalığına dikkat çekti. Yurt dışında da psikolojinin ciddiyetle ele alındığını ve Almanya gibi ülkelerin bu alanda öncü olduğunu söyledi.

Ancak en önemli mesajı şuydu: “Önemli olan hangi şehre giderseniz gidin, eğitimin kalitesidir. Hocalarımızın verdiği derslerin kalitesidir. Psikoloji öylesine okunacak bir bölüm değildir.” Sandaloğlu, psikolojiye sadece popüler bir isim olduğu için yönelenlerin büyük bir hayal kırıklığı yaşayabileceğini, çünkü mesleğin ciddi bir emek ve fedakârlık gerektirdiğini söyledi.

Mesleğe Giden Yolda Kendine Dürüst Olmak

Son olarak, Sandaloğlu öğrencilere en can alıcı tavsiyesini verdi: “Eğer insanları dinlemeyi, sabretmeyi, empati kurmayı seviyor ve başkalarına yardımcı olmaktan fayda duyuyorsanız seçilebilir. Fakat kendi travmalarınızı aşmak için bu bölümü seçerseniz, bir mutluluk getirmeyecektir.”

Psikolog Zeynep Sandaloğlu, gençlerin meslek seçimini yaparken sadece popülerliğe değil, kendi içsel motivasyonlarına, kişisel özelliklerine ve mesleğin getirdiği zorluklara dürüstçe bakmaları gerektiğini belirtti. Sandaloğlu, bu mesleği seçen gençlere gelecekte meslektaş olarak karşılaşma umuduyla başarılar diledi. Bu kapsamlı uyarılar, tercih dönemindeki tüm gençlere, özellikle de psikoloji bölümünü düşünenlere, geleceğe daha bilinçli ve sağlam adımlarla ilerlemeleri için önemli bir ışık tuttu.

Muhabir: MURAT KUŞCU