Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Günümüze Uzanıyor

Kahramanmaraş’a özgü el işçiliği geleneği olan Maraş Sim-Sırma, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaretle tescillenerek resmen şehrin kültürel mirası olarak kabul edildi. Bu nadide sanat, sadece bir süsleme tekniği değil; aynı zamanda geçmişle bugünü buluşturan zarif bir miras niteliğinde.

Maraş Sim Sırma Tescillendi Osmanlı Saraylarından Günümüze Uzanan Zarafet (3)

Saraylardan Günümüze Ulaşan Zarafet

Tarihi kökenleri Selçuklu dönemine kadar uzanan Maraş Sim-Sırma, Osmanlı saraylarında da büyük ilgi görmüştü. Osmanlı Padişahı Çelebi Mehmet’in eşi Emine Hatun ve Fatih Sultan Mehmet’in eşi Sitti Mükrime Hatun’un çeyizlerinde yer alan bu eşsiz işlemecilik, özellikle kadife kumaşlar üzerine işlenen zarif desenleriyle tanınıyor.

El İşçiliğinin En Gözde Örneklerinden

Maraş Sim-Sırma, yoğun olarak kadife kadın kıyafetleri, yastıklar ve yatak örtüleri gibi ürünler üzerine uygulanıyor. Tamamen el işçiliğine dayanan bu geleneksel teknik, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da Kahramanmaraş'ın adını duyurmayı başardı.

Maraş Sim Sırma Tescillendi Osmanlı Saraylarından Günümüze Uzanan Zarafet (2)

Eğitimle Geleceğe Taşınıyor

Kahramanmaraş’ta geçmişten bugüne aktarılan bu sanatın yaşatılması için devlet destekli eğitim adımları da atıldı. Kentte açılan Sim-Sırma okulları ve Halk Eğitim Merkezleri bünyesindeki kurslar sayesinde yeni nesiller bu tarihi mirası öğrenerek geleceğe taşıyor.

Müze Koleksiyonlarında Yaşıyor

Maraş işi Sim-Sırma işlemeleri, bugün yalnızca Kahramanmaraş’ta değil, Türkiye genelindeki birçok müze koleksiyonunda da sergileniyor. Osmanlı’nın zarif estetik anlayışını yansıtan bu eserler, tarih meraklılarının ilgisini çekmeyi sürdürüyor.

Maraş Sim Sırma Tescillendi Osmanlı Saraylarından Günümüze Uzanan Zarafet (1)

Muhabir: Yaşar Onur TÜRKÖN