Bursaspor-Somaspor maçında tribünlerden eski HDP milletvekili Leyla Zana’ya yönelik atılan sloganlar, sosyal medyada büyük tepki çekti. Amedspor’dan CHP’ye, AK Parti’den DEM Parti’ye kadar pek çok farklı çevreden açıklamalar geldi. Sporda nefret dili yeniden tartışma konusu olurken, olayın perde arkası merak ediliyor. Peki, Leyla Zana olayı nedir, tribünlerde neler yaşandı? Tüm detaylar haberimizde…
LEYLA ZANA OLAYI NEDİR? MAÇTA NELER YAŞANDI?
16 Aralık 2025 tarihinde oynanan Somaspor-Bursaspor karşılaşmasında, Bursaspor’un bazı taraftar gruplarının tribünlerde eski DEP ve HDP milletvekili Leyla Zana’ya yönelik hakaret içeren sloganlar attığı görüldü. Sosyal medyada yayılan görüntüler, kısa sürede geniş bir tepki dalgası yarattı. Taraftarların bu söylemleri, hem futbol camiasında hem de siyasi çevrelerde kınandı. Olay, sadece bir spor müsabakasının sınırlarını aşarak, Türkiye’de nefret dili ve toplumsal barış konularını yeniden gündeme taşıdı.
AMEDSPOR'DAN POSTERLİ TEPKİ: “NEFRET DİLİNE KARŞI MÜCADELE SÜRECEK”
Tepkilerin en dikkat çekenlerinden biri Amedspor’dan geldi. Kulüp, resmi binasına Leyla Zana’nın posterini asarak yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, tribünlerde normalleştirilmeye çalışılan ırkçılık ve kadınlara yönelik hakaret dilinin kabul edilemez olduğu belirtildi. Amedspor, bu tür nefret söylemlerine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve ilgili kulüpler açık tutum almaya çağrıldı. Kulüp açıklamasında, sporun birleştirici yönüne vurgu yapılarak, tribünlerin nefret değil barış üretmesi gerektiği ifade edildi.
SİYASETİN ORTAK TEPKİSİ: “SPORDA NEFRETE YER YOK”
Olayın ardından siyaset cephesinden de art arda açıklamalar geldi. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, taraftarların söylemlerini “karşı milliyetçiliği besleyen ve birlik ortamını zedeleyen” ifadeler olarak tanımladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Leyla Zana halkın onurudur” diyerek tribünlerdeki nefret dilini kınadı. DEM Parti Sözcüsü Meral Danış Beştaş da TFF ve Bursaspor yönetimini göreve çağırarak, “Irkçılığa göz yumanlar da en az söyleyenler kadar sorumludur” ifadelerini kullandı. Tüm bu tepkiler, konunun partiler üstü bir hassasiyetle ele alındığını gösterdi.
SİVİL TOPLUM VE MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN DESTEK MESAJLARI
Leyla Zana’ya yönelik sözlü saldırılara karşı sadece siyasi partiler değil, sivil toplum kuruluşları da açıklamalarda bulundu. Diyarbakır Barosu, yayımladığı bildiride, hakaret söylemlerine karşı hukuki ve toplumsal mücadele çağrısı yaptı. Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ise yaptığı ortak açıklamada, “Nefretle değil, barışla yaşayacağız. Leyla Zana yalnız değildir” ifadelerine yer verdi. Bu süreçte kamuoyunun büyük bölümü, sporun birleştirici gücünün altını çizerek, ayrımcı dilden uzak durulması gerektiğini vurguladı.



