Kahramanmaraş’ta yaşam mücadelesi veren engelli çiftin dramı, görenlerin ve duyanların yüreğini sızlatıyor.

Fiziksel engelleriyle birlikte, insani yaşam koşullarından uzak bir evde yaşamaya çalışan Arzu ve Cuma Sarıtaş çifti, kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışıyor. Çatısı akan, ıslak zeminli, sağlık açısından riskler barındıran evde barınmak zorunda kalan çift, kendi ihtiyaçlarına uygun, güvenli bir yuva istiyor.

33 yaşındaki Arzu Sarıtaş, henüz 12 yaşındayken geçirdiği bir kazanın ardından felç kaldı. İki yıldır evli olduğu 38 yaşındaki eşi Cuma Sarıtaş ile birlikte yaşamlarını sürdürmeye çalıştıkları evin kendilerine ait olmadığını belirten Arzu, "Yağmur yağdığında evin içi su doluyor. Emekleyerek hareket ediyorum. Ayağım enfeksiyon kaptı, dikişlerim açıldı, hastanede yattım. Biz sadece yaşanabilir bir ev istiyoruz" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

“MUTLUYUZ AMA DAHA DA MUTLU OLMAK İSTİYORUZ”
Sarıtaş çifti, günlük yaşantılarını sürdürebilmek için büyük çaba sarf ediyor. Merdiven çıkarken düşme riskiyle karşı karşıya kalan çift, ısıtma ihtiyaçlarını dahi tam anlamıyla karşılayamıyor. Elektrikli ısıtıcıların yetersiz kaldığı evde, soba kurulamadığı için kış aylarında soğukla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.
Arzu Sarıtaş, yaşadıkları zorluklara rağmen hayata tutunma isteklerinden vazgeçmediklerini belirterek, “Biz engelli olabiliriz ama yaşamayı hak ediyoruz. Sadece kendimize uygun bir yuva istiyoruz. Mutluyuz ama daha da mutlu olmak istiyoruz. Başka çaremiz yok, sesimizi duysunlar” diye konuştu.

“SADECE BİR ARTİ BİR EV YETERLİ”
Engelli çiftin maddi durumu da yaşadıkları zorlukları katlıyor. Cuma Sarıtaş, “Benim 10 bin, eşimin ise 6 bin lira maaşı var. Gelirimiz bu kadar. Başka hiçbir şey istemiyoruz, sadece bir artı bir ev istiyoruz. Evin çatısı akıyor, merdivenleri çıkarken düşüyoruz. Yaşamamız gerçekten çok zor” diyerek çaresizliklerini dile getirdi.
Yaşadıkları evin kısa süre içinde yıkılması planlandığı için, çiftin barınma güvencesi tamamen ortadan kalkmak üzere. O gün geldiğinde sokağa düşme korkusuyla yaşadıklarını ifade ediyorlar.

“TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMÜYOR”
Çifte destek olmaya çalışan mahalle sakinlerinden Müjgan Paçacı, çevrenin elinden geleni yapmaya çalıştığını fakat bu çabanın yeterli olmadığını söyledi.
“İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Hepimiz birer engelli adayıyız, empati yapalım, bir el uzatalım” diyerek daha geniş bir destek çağrısında bulundu.
“İhtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Hepimiz birer engelli adayıyız, empati yapalım, bir el uzatalım” diyerek daha geniş bir destek çağrısında bulundu.

Engelli bireylerin insani yaşam koşullarına erişmesi, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk. Arzu ve Cuma Sarıtaş çiftinin çağrısı, sosyal dayanışmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor. Küçük bir ev, büyük bir umut olabilir. Yetkililerden ve hayırsever vatandaşlardan beklenen ise bu çağrıya kayıtsız kalmamak.
Kaynak: İHA




