Türkiye genelinde olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da dün elektrik üretimi ile tüketimi arasında dengeli bir seyir izlendi. Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre ülke genelinde 971 bin 895 megavatsaat elektrik üretilirken, tüketim 968 bin 785 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. Bu tablo, enerji arz güvenliğinin korunduğunu ortaya koydu.
Günlük veriler incelendiğinde, Türkiye’de en yüksek elektrik tüketimi 45 bin 405 megavatsaat ile saat 21.00’de yaşandı. Kahramanmaraş’ta da özellikle sıcak yaz günlerinin akşam saatlerinde klima ve soğutucuların yoğun kullanımı sebebiyle tüketimin arttığı belirtildi. En düşük tüketim ise 07.00’de 33 bin 711 megavatsaat olarak gerçekleşti.
Üretim kaynakları açısından değerlendirildiğinde, ülke genelinde elektrik üretiminin yüzde 25,1’i doğal gaz santrallerinden, yüzde 24,5’i ithal kömürden, yüzde 12,6’sı ise güneş enerjisinden sağlandı. Kahramanmaraş’ın güneş enerjisi potansiyeli, bu tabloda öne çıkan unsurlar arasında yer aldı. Kentte özellikle yaz aylarında güneşten elde edilen elektrik, hem şehir içi hem de bölgesel şebekeye katkı sunuyor.
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bulunan termik santraller de ülkenin enerji arzında önemli bir rol oynuyor. Uzmanlar, bölgedeki kömür rezervleri sayesinde üretimin sürdürülebilir olduğuna dikkat çekerken, aynı zamanda çevreci yatırımların artırılması gerektiğini vurguluyor. Güneş enerjisi yatırımlarının artmasıyla birlikte Kahramanmaraş’ın elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklara dayalı kapasitesini daha da güçlendirmesi bekleniyor.
Türkiye dün ayrıca 7 bin 306 megavatsaat elektrik ihraç ederken, 4 bin 196 megavatsaat ithalat yaptı. Enerji dengesinde ihracatın ithalattan fazla olması, ülkenin üretim kapasitesindeki artışa işaret etti. Kahramanmaraşlı enerji uzmanları, bu gelişmenin hem ekonomik açıdan hem de enerji arz güvenliği bakımından önemli olduğunu ifade ediyor.
Enerji sektöründe yaşanan bu denge, Kahramanmaraş için de olumlu yansımalar taşıyor. Kentin sanayi bölgeleri ve tarımsal üretim tesisleri için enerji arzının kesintisiz sağlanması, hem üretimin hem de ekonominin sürekliliğini güvence altına alıyor.
