Kahramanmaraş, geniş ve verimli ovalarıyla tarım üretiminin ve kültürel mirasın merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. İl sınırları içindeki ovalar, toplam alanın yaklaşık yüzde 16,3’ünü kaplayarak Ceyhan Vadisi boyunca uzanıyor ve ilin ekonomik yaşamında kritik bir rol oynuyor.
Kuzeydoğuda yer alan Elbistan Ovası, Binboğa, Nurhak, Engizek ve Berit dağları arasında konumlanıyor. Deniz seviyesinden 1.115 metre yükseklikte bulunan ova, Türkiye’nin en büyük dördüncü ve Kahramanmaraş’ın en geniş ovası olarak dikkat çekiyor. Ceyhan Nehri’nin kolları tarafından beslenen Elbistan Ovası, etrafını saran yüksek dağlar, özellikle Şardağı’nın 2.300 metreye yaklaşan etekleri ile çevrili. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu ova, stratejik konumu nedeniyle önemli savaş alanlarına da sahne oldu. 2007 yılında başlatılan arkeolojik kazılar, bölgenin M.Ö. 6-7 bin yıllarında göl ile kaplı olduğunu ortaya koyarak, ovadaki yerleşim tarihinin tarih öncesi döneme kadar uzandığını gösterdi.
İlin güneyinde yer alan Kahramanmaraş Ovası, tektonik kökenli alüvyal bir alan olarak öne çıkıyor. 450-500 metre yükseltiye sahip ova, Ahır ve Çimen dağları arasında uzanıyor. 40 kilometre uzunluğunda ve yaklaşık 20 kilometre genişliğindeki ova, 3. ve 4. zaman alüvyonlarıyla kaplı. Bu özellikleri, ovayı tarımsal üretim için oldukça elverişli hâle getiriyor.
Kuzeybatıda yer alan Göksun Ovası ise Ceyhan Irmağı’nın kollarıyla sulanıyor. 1.000–1.100 metre yükseltide konumlanan ova, 30 kilometre uzunluğunda ve 20 kilometre genişliğinde. Dibek, Binboğa, Delihöyük, Berit ve Armutyücesi dağları ile çevrili olan Göksun Ovası, sulama imkanları ve verimli topraklarıyla ilin tarımsal üretiminde önemli bir merkez olarak öne çıkıyor.
Kahramanmaraş ovaları, yalnızca tarımsal verimlilikleriyle değil, aynı zamanda tarihsel ve arkeolojik değerleriyle de ilin kimliğinde merkezi bir konuma sahip. Uzun yıllar boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan bu ovalar, hem ekonomik hem de kültürel açıdan şehrin yaşamına yön veriyor.




