İran, sabaha karşı İsrail'den gelen ve bölgedeki tansiyonu zirveye çıkaran bir saldırıyla sarsıldı. ABD'nin daha önce sinyalini verdiği bu operasyon, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami'nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Onlarca üst düzey askerin de yaralandığı saldırının ardından, uluslararası kamuoyu "İsrail, İran'a neden saldırdı?" sorusunun yanıtını arıyor.
İsrail ordusu, gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, operasyonun İran'ın nükleer zenginleştirme faaliyetlerinin "kalbini" hedef alan, önleyici, hassas ve kombine bir saldırı olduğunu duyurdu. Bu açıklama, İsrail'in İran'ın nükleer silah kapasitesi kazanmasını ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit olarak algıladığını açıkça ortaya koyuyor. İsrail'in bu adımı, İran'ın nükleer programını durdurmaya yönelik bir askeri operasyon olarak değerlendiriliyor.
Saldırının temel hedefi, İran'ın nükleer programına doğrudan katkıda bulunan kilit isimlerin ortadan kaldırılması oldu. Hayatını kaybeden Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami'nin yanı sıra, bazı nükleer bilim insanlarının da hedef alındığı iddiaları, İsrail'in İran'ın askeri ve bilimsel liderliğini zayıflatmayı amaçladığını gösteriyor. Bölgesel güç dengelerini derinden etkileyebilecek bu saldırı sonrası gelişmeler, dünya genelinde endişeyle takip ediliyor.





