Bir yandan iş dünyasında başarılı çalışmalar sürdüren Kurtul, ''DOSXX” markasını kurdu. Diğer yandan ise yazar kimliğinin konuşturarak üçüncü kitabını piyasaya sürdü. Yoğun tempo içerisinde hem kültür sanat alanında, hem de iş dünyasında sürdürdüğü başarılı çalışmaları nasıl başardığını ise Kahramanmaraş'ta Bugün Gazetesine anlattı.

Başarılarına rağmen mütevaziliği elden bırakmayan ve bu tavırlarıyla takdirimizi kazanan Makbule Nur Kurtul hanımefendi bitmeyen neşesi ve enerjisiyle de bizleri kendisine hayran bıraktı.

İşte röportajımız;

Makbule Nur Kurtul’u bize anlatırmısınız?

Aslan burcu olduğumu ve bununla gurur duyduğumu daha önce sizinle paylaşmıştım. Dört tane kardeşe sahibim iki kız iki erkek. Kahramanmaraş’ta doğdum. Babamın bizlere aşıladığı kurallarla büyüdüm. Koç üniversitesinde endüstri mühendisliği okudum. Onur listesine adımı yazdırdım. Kahramanmaraş sevdalısı olduğum için, memleketime ve ülkeme hizmet etmek adına şehrime geri döndüm. Şimdi İskur Tekstil Enerjide Yönetim Kurulu üyesiyim. Hobi olarak atıcılık, okçuluk ve bateriyle ilgileniyorum. Tabi ki BEŞİKTAŞLIYIM

Hem başarılı bir iş kadınısınız, hem de edebiyatla uğraşıyorsunuz? İki zıt meşguliyeti nasıl birleştirebiliyorsunuz?

9 yaşımda kendimce bir şeyler yazmaya başladım. Zaman geçtikçe yazmak, bir şeyler üretmek, anlatmak, kendimi ifade etmemi sağladı. Hayatın tüm stresinden uzaklaşıp dingin hissetmek çok güzel. Ayrıca yazarken özgür ve bağımsızsınız, hayal gücünüzün ise sınırı yok. İş dünyasında ise tam tersi olmak zorundasınız, dışa dönük, kararlı, realist ve fırsatları görebilen bir insan olmalısınız. Her iki durum beni tamamlıyor ve daha başarılı olmama sebep oluyor.

Neden koç üniversitesi desek?

Orta öğrenimimi bitirdiğimde Galatasaraylısının, Üsküdar Amerikan kolejlisinin bir araya geldiği bir üniversite olarak beni cezbetti. Kızlar mühendis olmaz ilkesini çürütmek için ilk tercihim olarak Endüstri Mühendisliğini seçtim. Üretmek ve üretime katkıda bulunabilmek en büyük hedefimdi.

İçinizde yatan gizli bir feminist mi var?

Elbette her kadın gibi bende feministim, benim mücadelem girişimci kadınların tek taş alacak prenslerini beklemelerine, iş dünyasına atılmak için önce evlenmek gerektiğini düşünmelerine. E tabi onlarda haklı 0-6 yaşında karakteri oturan bir çocuğa çaresiz pamuk prenseslerin, bastırılmış külkedilerinin akıllı prenslerinin soyadlarını alacağı günü ümitle bekleyeceği hikayelerini kodlayıp kadın erkek eşittir diye yutturuyoruz. Yetmiyor şu işi adam gibi yap diyoruz bak insan gibi değil yani kız gibi yapma, adam gibi yap.

Peki yukarıda bahsettiğiniz konuyla alakalı çalışmalarınız var mı?

Yurt dışında oldukça popüler olan “HEFORSHE” kadın için erkek desteğini çok doğru buluyorum. Heforshe ile alakalı, yeni, kadınlar için umut verici hikayeler yazmak istiyordum. İkilem adlı kitabımda bunu anlattım.” Why Anasını” adlı kitabımda da annenin temelini sağlam atmazsak evimizin direkleri sallanır demek istedim.(eleştirel bir dilde de olsa)

İş hayatınızla alakalı yeni çalışmalarınız var mı?

Kendi markamı oluşturdum. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. ”DOSX” şimdilik maske ve iç çamaşırı üretiyoruz kalitemizle her türlü rekabete hazırız. Amacımız ülkemiz ve şehrimiz insanı için en kaliteli malı üretmek ve en iyi hizmeti sunmak.

RÖPORTAJ:MELİHA KÜÇÜKÖNDER




 

Editör: Haber Merkezi