İyi Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve aynı zamanda İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Avukatı olan Muhammet Furkan Kamalak, işin ehline teslim etmek gerektiğini ifade ederek, “her yerde bir sıkıntı her yerde bir yangın var. Biz o yangını nasıl söndürürüz ’ün telaşındayız” dedi.  

İyi Partinin alışılagelmiş siyasetin haricinde bir siyaset politikası olduğunu söyleyen Kamalak, Bu anlamda ‘seçmen velinimetimizdir’ bakış açısıyla hareket ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi; “Bizler her şeyden önce insanız. İnsanın acısını derdini kalbimizde hissetmiyorsak en iyi siyasetçi olmuşuz en iyi siyaseti yapmışız bunların hiçbir hükmü yok” ifadelerini kullandı.

“ESNAFIN DERDİ HEPİMİZİN DERDİ OLMALI”

İyi Partiye duyulan sempatinin her geçen gün arttığını dile getiren İyi Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Kahramanmaraşlı Av. Furkan Kamalak, “Genel başkanımızın bu kadar teveccüh görmesinin, esnaf ziyaretinin mitinge dönüşmesinin ana nedeni genel başkanımızın her şeyden önce anne ve insani yapısı siyasi yapısının önünde. Bize de konuşurken talimat verirken her zaman bunu söyler. İnsanların alışılagelmiş siyasetin haricinde bir siyaset politikamız var bizim. Bunda da Genel Başkanımızın öncülüğünde içten gelerek, ‘seçmen velinimetimizdir’ bakış açısıyla bir yol yürüyoruz. Burada malumunuz Genel Başkanımız, 81 ilde durmaksızın geziyor, insanların dertlerini dinlemeye çalışıyor, dertlerini dile getirmeye ve ülke gündemine getirmeye çalışıyor. Bu gezileri sırasında parti propagandası yapmıyor, diğer partileri eleştirip onları kötülemiyor, sadece vatandaşın derdini dinliyor. Biz siyasetçiler olarak konuşmaya alışığız ama dinlemeye alışık olduğumuz söylenemez. Milletimizin şu anda ne yazık ki birden fazla derdi var. Bu Kahramanmaraş halkı içinde böyledir, tüm Türkiye Cumhuriyeti halkı için de geçerlidir. Bundan dolayı insanlarla konuşmak istiyor, insanlarda dertlerine derman bulmak, çözüm önerileri duymak istiyor. Bizim de parti politikamız insanları dinlemeye yönelik bir politikadır. Bizim konuşmamızdan, bizim onlara bir şeyler anlatmamızdan ziyade, biz insanları dinleme yolunu seçiyoruz. Dinledikten sonra da, sorunu anlayıp çözüm önerileri sunmaya çalışıyoruz. Buna bağlı olarak da Genel Başkanımızın şöyle bir şeyi vardır; liyakat sistemi her kurumun liyakatli bir şekilde yönetilmesini istiyoruz. Örnek veriyorum: Ekonomi ile ilgili olan durumlarda bu konunun uzmanı olan kişilerle, hukuki sorunlarda hukukçu kişilerle çalışmayı hedefliyor. Buna bağlı olarak da vatandaşımız samimiyeti görüyor, bir rol yapmak ya da vatandaşı etkilemeye yönelik çalışmalardan ziyade vatandaşlara karşı samimiyiz insanlara değer veriyoruz. Artık bizim milletimiz bir şeyleri ‘mış’ gibi ‘muş’ gibi gösterilmesinden bıktı, vatandaşlarımızda bizlerde bunları gördü ve bize karşı bir teveccüh oluştu. Burada Kahramanmaraş’ta Sokak Sokak geziyorum esnafımız oldukça dertli. Biz Hastanın yatağına gidip derdi ile dertleniyoruz. Onların sıkıntısı bizlerin sıkıntısıdır. Esnafın derdi hepimizin derdi olmalıdır. Bunun A partisi, B partisi, C Partisi yok. Biran önce Esnafın sıkıntısını çözmemiz lazım. Biz İyi Parti olarak çözüm odaklı çalışmalara başladık” İfadelerini kullandı.

“ÇÖZÜM İSRAF MUSLUKLARINI KAPATMAK”

Esnafın geçim sıkıntısı çektiğini ve ekonomi deki dalgalanmalara yönelik ise israf musluklarını kapatarak yola çıkılması gerektiğini ifade eden Kamalak, “Son dönemde yaşadığımız şeyleri şu şekilde tanımlıyayım, anormal gidişin normal sonucu. Bizler maalesef ki samanı dahi ithal eden bir ülke olduk. Türk kültüründe yüzyıllardan beri maya vardır, ekmeğimizde kullandığımız mayanın ham maddesini Fransa’dan ithal ediyoruz. Türkiye Tarım ve Hayvancılık ülkesiydi, ancak bakıyoruz geçmişte bir dönem ithal hayvan getirdik dikiş tutmadı. Tarım ülkesiydik, şuan tarımsal ürünlerin yüzde 80’ini ithal ediyoruz. Rusya ile Ukrayna savaşıyor, Türk Lirası değer kaybediyor döviz yükseliyor. Baktığınız zaman bu olayın bir mantığı yok ama dışa bağımlı bir ülke olursanız talimatta alırsınız, onların yaşadığı sıkıntı sizi bulur. Biz parti olarak, yerli üretim istiyoruz bizim elimizde kaynaklar var, çok verimli tarım arazilerimiz var, hayvancılığı yapabileceğimiz güzel alanlarımız var. Şuan ki durum başkaları üretsin biz alalım mantığıdır, büyüklerimizin bir lafı vardır ‘hazıra dağa dayanmaz’ dayanmadı maalesef. Fabrikalarımız vardı satıldı gitti, üretim tesislerimiz vardı ya satıldı ya da kapatıldı ne yazık ki. Öncesinde sattıkları şeker fabrikasını sattıkları paradan fazlasına şuanda şeker ithal ediyoruz. Bununda daha yanı sıra israf musluklarımız var. Onlara da dur demek için İktidara gelmemiz lazım. İsraf muslukları dediğim kamudaki araçlar, onların yakıtları ve buna benzer birçok israf musluğu var. Onlara dur dediğimizde ülkemiz iyi günlere perde aralayacak. Her şey daha iyi olacaktır” dedi. HABER: İLKER YİYEN

Editör: Haber Merkezi