Güllü’nün kardeşi Raşit kimdir, ne dedi? Dava sürecine damga vuran açıklamalar

Arabesk müziğin unutulmaz sesi Güllü’nün ani ölümü, hem sevenlerini yasa boğdu hem de ardında birçok soru işareti bıraktı. Yalova’da yaşanan olayın ardından başlatılan adli süreç, sanatçının ailesini de doğrudan etkiledi. Bu süreçte uzun süre sessizliğini koruyan Güllü’nün kardeşi Raşit Bey’in açıklamaları, dosyada yeni bir dönemi başlattı. Kardeşinin ani kaybı sonrası ilk kez konuşan Raşit, yalnızca bir aile ferdi olarak değil, aynı zamanda davanın seyrini etkileyebilecek tanıklardan biri haline geldi. Peki Güllü’nün kardeşi Raşit kimdir? Ne dedi? İşte tüm gelişmeler…

Güllü’nün kardeşi olarak bilinen Raşit Bey, kamuoyunun daha önce pek tanımadığı bir isimdi. Medyada yer almamayı özellikle tercih eden Raşit, sanat camiasından da uzak bir yaşam sürdürüyor. Ancak 26 Eylül 2025’te yaşanan trajik olaydan sonra gözlerin çevrildiği isimlerden biri haline geldi.

Ablasının ölümünün ardından aylarca sessiz kalan Raşit Bey, yaşanan süreci yakından takip ettiğini ancak soruşturmaya zarar gelmemesi adına açıklama yapmaktan kaçındığını dile getirdi. Savcılığa vereceği ifadeyle kamuoyuna ilk kez seslenen Raşit Bey, bu duruşuyla hem ailesine hem de adalete olan saygısını ortaya koydu.

Raşit Bey’in gündeme gelmesindeki asıl sebep, savcılığa ifade verme kararıyla birlikte yaptığı çarpıcı açıklamalar oldu. Özellikle ablası Güllü’nün ölümünden sonra yaşanan gelişmelerin titizlikle incelenmesini istediğini belirten Raşit, "Benim tek derdim, ablamın ölümünün aydınlatılması" diyerek olayın aydınlatılmasına katkı sunmak istediğini açıkça ifade etti.

Yeğeni Tuğyan Ülkem Gülter’in tutuklanmasının ardından konuşan Raşit Bey, olay günü ve sonrasında yaşananları bildiği kadarıyla savcılıkla paylaşma kararı aldı. Aile avukatı aracılığıyla yürüttüğü bu süreci dikkatli bir şekilde sürdürdüğünü söyleyen Raşit Bey, “Adaletin yerini bulması için elimden geleni yapacağım” dedi.

26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesinde yaşanan olay, arabesk müziğin sevilen ismi Güllü’nün ölümünü beraberinde getirdi. Evinde kızı ve arkadaşlarıyla birlikte olduğu sırada beşinci kattaki kapalı terastan düşerek hayatını kaybeden sanatçının ölümü, başta kaza gibi görünse de soruşturma derinleştikçe farklı yönler ortaya çıktı.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın ardından yaptığı değerlendirme sonucunda Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklama kararı verdi. Bu gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken dosyada başka aile bireylerinin beyanları da önem kazandı.

Soruşturma kapsamında dosyaya giren bir diğer önemli ifade, Güllü’nün manevi kızı olarak bilinen Sultan Nur Ulu'ya ait. Olay anında evde olan Ulu’nun verdiği bilgiler, basına da yansırken soru işaretlerini artırdı. Öte yandan tutuklanan Tuğyan Ülkem Gülter, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, annesinin ölümüne dair bilgisi olmadığını savundu.

Bu iki ismin ifadeleri arasındaki farklar ve çelişkiler, dava sürecinin ilerleyen aşamalarında belirleyici rol oynayacak gibi görünüyor. Bu noktada Raşit Bey’in açıklamaları, davanın seyrinde kritik bir yer tutuyor.

Raşit Bey’in açıklamalarında öne çıkan bir diğer unsur da aile içi bağların bu süreçte ne kadar etkili olduğu. Yeğenleriyle olan ilişkisini koparmadığını ancak sürecin zorluğunu da göz ardı etmediğini belirten Raşit, özellikle Tuğberk Yağız ile yaptığı telefon görüşmesine değinerek, dosyada aile içi iletişimin de önemli olduğuna dikkat çekti.

Bu açıklamalar, Güllü’nün ölümünün yalnızca adli bir vaka değil, aynı zamanda derin bir aile dramı içerdiğini gösteriyor. Raşit Bey’in duruşu, yaşananlara dair sessiz ama kararlı bir ses olma özelliği taşıyor.

Şu ana kadar özel hayatı hakkında kamuoyuna çok fazla bilgi vermeyen Raşit Bey’in yaşı, mesleği ya da yaşadığı yer gibi detaylar bilinmiyor. Ancak kamuoyunda oluşan ilgiyle birlikte, hakkında daha fazla bilgi edinilmeye çalışılıyor. Medyadan uzak ve göz önünde olmayan bir hayat sürmeyi tercih eden Raşit Bey, yaptığı açıklamalarla davanın önemli tanıklarından biri haline geldi.

Adaletin yerini bulması adına savcılığa ifade vermeye hazır olduğunu açıklaması, sürece dair ciddiyetini ve sorumluluk duygusunu ortaya koydu. Bu da onu, Güllü’nün ölüm dosyasında hem aile içinden hem de kamuoyu gözünde dikkatle izlenen bir isim haline getirdi.