"Eski camilerimizden biri halk arasında 'Ötaçe', diğeri ise 'Dolamaç' olarak bilinir. Her ikisi de tek kayadan oyularak inşa edilmiştir. Mimarisi ve işçiliğiyle çok özel yapılar. Şu anda mahallede kimse yaşamadığı için ibadete kapalı durumdalar. Ancak geçmişimizin izlerini taşıyan bu yapıları turizme kazandırmak istiyoruz."
1833 yılında inşa edilen ve ‘Ötaçe’ olarak bilinen cami, tek kayadan oyulmuş mimarisiyle dikkat çekiyor.
Sular altında kalan eski Taşhan Mahallesi’nde yer alan Ötaçe Camii, geçmişin izlerini taşıyor.
1950 yılında eklenen minare, halen sapasağlam ayakta duruyor.
Ötaçe Camii'nin orijinal kayadan oyma mihrap detayı.
Dolamaç Camii, 1933 yılında yine tek kayadan oyularak inşa edildi.
Dolamaç Camii'nin iç yapısı, sade ama etkileyici bir estetik sunuyor.
Taşhan Mahallesi’nde yaşayan son ustalardan Mehmet Doğmuş’un yaptığı minareden bir detay.
Bozkırın ortasında yükselen minareler, geçmişin sesi gibi göğe uzanıyor.
Hamza Hoca tarafından yapılan el boyamaları, zamana direniyor.
Camilerin bulunduğu alanın çevresi artık ıssız ve sessiz...
Mahallenin su altında kalmayan bölgesinden Yamula Barajı’na bakış.
Barajın yükselmesiyle boşaltılan eski yerleşim yerinin günümüzdeki hali.
Kaya içine oyulmuş duvar detayları, taş işçiliğinin izlerini taşıyor.
Tarihi camilerin kapıları, yıllardır ibadete kapalı.
Taşhan Mahallesi Muhtarı Yüksel Deniz, bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor.
Baraj suları çekildiğinde gün yüzüne çıkan cami çevresi.
Kayseri'nin saklı hazinesi olan bu iki cami, turizmle yeniden hayat bulmayı bekliyor.
