Kına tepsisi, cezve, sahan ve kaseler… Kasapkara’nın atölyesinde geçmişten bugüne gelen bakır ürünler yeniden hayat buluyor.
Kasapkara, “Bakır, çelikten ve teflondan daha sağlıklı. İçine ne konulsa şifa verir, yoğurt mayalansa lezzetli olur, su daha tatlı akar” diyor.
Usta, ürünlerin uzun ömürlü olması için kalaylama işleminin önemini vurguluyor: “Doğru kullanımda kalay bir yıl dayanır, yanlış kullanımda birkaç ay.”
Kasapkara, ürün fiyatlarının işçiliğe göre değiştiğini söylüyor: “Bir cezve 150-200 lira, sahan 250-300 lira civarında.”
Müşteriler en çok annelerinden ve dedelerinden kalan eski bakır eşyalarını getiriyor. Usta, kalaylayarak onları yeniden mutfaklara kazandırıyor.
Kahramanmaraş’ta çocuk yaşta başladığı bakırcılığı 54 yıldır sürdüren Mustafa Kasapkara, mesleğini Antalya’da yaşatıyor.
“Bakır bizim kültürümüz, mirasımız. Bu meslek kaybolmamalı, yeni nesillere aktarılmalı” diyen Kasapkara, devlet desteğiyle bakırcılığın yaşatılabileceğini ifade ediyor.
Henüz 7 yaşında babasının yanında çıraklığa başlayan Kasapkara, bugün oğullarıyla birlikte bakır işçiliğini devam ettiriyor.
