Türkiye genelinde yankı uyandıran Can Holding soruşturması derinleşiyor. Soruşturmanın ikinci aşamasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Holdingin üst düzey yöneticilerinden Murat Can’ın eşi Zühal Can, İstanbul merkezli operasyon kapsamında mali suçlar iddiasıyla gözaltına alındı. Savcılık kaynakları, Zühal Can’ın kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve örgütsel yapılanma suçlamalarıyla soruşturma kapsamında yer aldığını açıkladı.
Operasyonun Ayrıntıları: Ev ve Şirketlerde Arama Yapıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda yürütülen soruşturmanın ikinci dalgasında, Zühal Can’ın da aralarında bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı. Ekipler, sabah saatlerinde İstanbul, Ankara ve Bursa’da çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Zühal Can’ın ikamet adresinde yapılan aramalarda, dijital veriler, muhasebe kayıtları ve gizli belgeler ele geçirildi. Toplanan materyallerin, şirketler arası para hareketleriyle ilgili kritik deliller içerdiği bildirildi.
Zühal Can Hakkındaki Suçlamalar Neler?
Zühal Can, soruşturma dosyasında “örgütlü mali yapılanma içerisinde aktif görev almak” suçlamasıyla yer alıyor.
Savcılığın iddialarına göre, Zühal Can;
· Suç gelirlerinin aklanmasına iştirak etmek,
· Faturasız ve sahte belgeli işlemleri desteklemek,
· Vergi kaçakçılığına zemin hazırlamak,
· Holding bünyesindeki şirketlerde para transferlerinin yönlendirilmesine katkı sağlamak
ile suçlanıyor.
MASAK raporlarında yer alan bulgulara göre, Zühal Can bazı şirketlerin mali yapısında dolaylı ortaklık kurarak, yasa dışı kazançların finansal sisteme aktarılmasında rol oynamış olabilir.
Zühal Can Kimdir?
Kamuoyunda uzun süredir Can Holding bağlantısı ile anılan Zühal Can, holdingin yöneticilerinden Murat Can’ın eşi olarak biliniyor. Basına yansıyan bilgilere göre, Zühal Can bazı grup şirketlerinde danışman veya ortak sıfatıyla yer aldı. Soruşturma dosyasına göre, kendisinin yalnızca “aile bireyi” değil; holdingin mali operasyonlarında etkin bir figür olduğu iddia ediliyor. Ek olarak, MASAK tarafından hazırlanan raporlar, Zühal Can’ın adının geçtiği bazı hesaplarda “şüpheli işlem yoğunluğu” bulunduğunu ortaya koydu. Bu durum, savcılık tarafından soruşturmanın kapsamına dahil edildi.
Can Holding Soruşturması Nedir?
Türkiye’nin son yıllardaki en büyük mali soruşturmalarından biri olan Can Holding operasyonu, kara para aklama, dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve suç örgütü kurma iddialarını kapsıyor.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, bugüne kadar 35 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı, 26 kişi gözaltına alındı.
Soruşturma kapsamında:
· 121 şirkete kayyum atandı,
· Yüksek miktarda nakit para ve dijital veri ele geçirildi,
· Faturasız işlemler ve sahte sözleşmelerle vergi kaybı oluşturulduğu tespit edildi.
Can Holding yönetiminin, paravan şirketler aracılığıyla milyarlarca liralık yasa dışı kazançları enerji, medya ve eğitim gibi sektörlere yönlendirdiği iddia ediliyor.
Zühal Can’ın Soruşturmada Konumu
Soruşturma dosyasındaki ilk bulgular, Zühal Can’ın holding içi para trafiğini yönlendiren kişiler arasında olabileceğine işaret ediyor. Savcılık, elde edilen dijital kayıtların incelenmesiyle Zühal Can’ın şirketler arası transferlerin planlanmasında ve gizlenmesinde rol alıp almadığını netleştirmeye çalışıyor. Yetkililer, “soruşturma genişlemeye devam ediyor, yeni gözaltılar olabilir” açıklamasında bulundu.
Kamuoyu ve İş Dünyası Operasyonu Yakından Takip Ediyor
Can Holding soruşturması, yalnızca mali yönüyle değil; iş dünyası, medya ve kamu idaresiyle olan bağlantılar açısından da Türkiye gündeminin merkezinde yer alıyor. Uzmanlara göre, Zühal Can ve benzeri isimlerin gözaltına alınması, operasyonun sadece yüzeysel değil, derin bir mali yapılanmaya işaret ettiğini gösteriyor.



