Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde yüz yıllık ekşi mayayla üretilen ve coğrafi işaretli Araköy ekmeği, hem Türkiye’de hem de yurt dışında büyük ilgi görüyor. Zahmetli 8 saatlik üretim süreci ve yaklaşık 4 kilogramlık dev boyutuyla dikkat çeken ekmek, bir somununun bir haftalık tüketimi karşılamasıyla da öne çıkıyor.
Yüzyıllık Tarif, Dört Temel Malzeme
Araköy ekmeği, ilçeye bağlı Araköy köyünde bir asırdan uzun süredir aynı ekşi maya ile hazırlanıyor. Taş fırınlarda odun ateşinde pişirilen ekmek, yalnızca un, su, tuz ve ekşi mayayla üretiliyor. Hiçbir katkı maddesi kullanılmaması, doğal ve sağlıklı yapısını korumasını sağlıyor.
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimleriyle 2019 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Coğrafi İşaret Tescil Belgesi” alan Araköy ekmeği, kalite ve geleneksel üretim yöntemlerini garanti altına alıyor.
8 Saatlik Sabır ve Emekle Sofralara Geliyor
Ekmek, hamurun hazırlanması ve mayalanmasıyla birlikte yaklaşık 8 saat süren bir üretim sürecinin ardından sofralara ulaşıyor. Fırından çıktığında ortalama 4 kilogram ağırlığa sahip olan ekmek, doyurucu yapısı ve uzun süre bayatlamamasıyla dikkat çekiyor.
Normal bir ailenin bir haftalık ekmek ihtiyacını tek başına karşılayan Araköy ekmeği, kalabalık sofraların vazgeçilmezi haline geliyor.
Mahallenin Adı Bile Değişti: Ekmekçiler Mahallesi
Son yıllarda artan talep, Araköy köyünün sosyal yapısını da etkiledi. Ekmek üretiminin yoğunlaştığı mahalle, “Ekmekçiler Mahallesi” olarak anılmaya başlandı.
Satışı Kilo Üzerinden Yapılıyor
Araköy ekmeği, Türkiye’nin dört bir yanına, hatta New York ve Mekke gibi dünya şehirlerine gönderiliyor. Satışı adet üzerinden değil kilo üzerinden yapılırken, ekmek severler taze veya kurutulmuş (peksimet) olarak tercih edebiliyor.
Ersoy Tozlu, 20 yıldır dedesinden öğrendiği yöntemle ekmek üretiyor: “Hiçbir katkı kullanmıyoruz. Odun ateşiyle 4 saat pişiyor. Hamurun hazırlanmasıyla birlikte bir ekmek ortalama 8-9 saat aralığında ortaya çıkıyor. Hem doyurucu hem de uzun süre taze kalıyor.”
Diyetisyen Tadında Bir Ekmek
İstanbul’dan haftalık olarak ekmek götüren Münir Tozlu, “Bu ekmek, diyetisyen gibi olduğu için kilo aldırmıyor. Lezzetli, doyurucu ve rahatsız edici değil. İstanbul’da 300-400 kilo götürüyorum ama iki günde bitiyor” dedi.
Yaş ekmek ve peksimet, çayda, kahvaltıda ve yoğurtta eşsiz bir lezzet sunuyor ve yöredeki sofraların vazgeçilmezi hâline geliyor.
