Show TV’de Didem Arslan Yılmaz’ın sunduğu Vazgeçme programında işlenen Arzu Ay olayı, Türkiye’nin gündemine oturdu. Henüz 20 yaşındayken şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Ordulu Arzu Ay’ın ölümüne ilişkin “intihar” iddialarına karşı ailesi ağır suçlamalarda bulundu. Genç kadının annesi ve babası, kızlarının intihar etmediğini, aksine evliliği boyunca baskı gördüğünü ve susturulduğunu öne sürdü. Kamuoyu şimdi tek bir sorunun cevabını arıyor: Arzu Ay gerçekten intihar mı etti, yoksa bir cinayetin kurbanı mı oldu?
Aslen Ordu’nun Ünye ilçesi Çaybaşı İlk Üvez Köyü’nden olan Arzu Ay, henüz 16 yaşındayken Cihan Ay’a kaçarak evlendi. Yaklaşık dört yıllık evliliğin ardından 11 Mayıs 2025’te yaşamını yitirdi. Genç yaşına rağmen uzun süredir psikolojik baskı gördüğü iddia edilen Arzu Ay, ailesine göre evliliği süresince yalnız, kısıtlanmış ve korku içinde yaşadı.
Anne Emine Çamyar, kızının ölümünü “intihar” olarak nitelendirenlere sert tepki gösterdi:
“Evladım kendi canına kıyacak biri değildi. Bedeninde morluklar vardı. Onu susturdular.”
Arzu Ay’ın ailesi, kızlarının ölümünden damat Cihan Ay, kayınvalide Kıymet, görümce Canan ve görümcenin eşi Orhan’ı sorumlu tutuyor. Aileye göre Arzu, evde sürekli baskı ve şiddet gördü. Annesi, “Kızım odasına kilitlenirdi, günlerce yemek verilmezdi,” diyerek yaşanan psikolojik şiddeti anlattı.
Daha da çarpıcı olan iddia ise görümcenin eşi Orhan’a yönelik. Aile, Arzu’nun evde bu kişiyle ilgili uygunsuz bir duruma tanık olduğunu ve o günden sonra sürekli korku içinde yaşadığını ileri sürdü.
Programda Emine Hanım’ın anlattıkları, olayı farklı bir boyuta taşıdı. Arzu’nun evde, görümcesinin eşi Orhan’ı iç çamaşırlarıyla dolaşırken gördüğü ve bu durumdan rahatsızlık duyduğu iddia edildi. Anne, “Ya kızım bir şeye tanık oldu ya da o adam kızımı rahatsız etti,” diyerek olayın cinsel taciz yönüne dikkat çekti.
Ailenin açıklamalarına göre Arzu Ay, evliliği boyunca birden fazla kez kaçırıldı ve zorla geri götürüldü. Kayınvalide Kıymet ve görümce Canan’ın da bu olaylarda rol aldığı öne sürüldü. Aile, “Arzu ilk zamanlar seviyordu ama son yıl içinde baskılar dayanılmaz hale geldi,” dedi.
İddialara göre, Arzu’ya tarlada ağır işler yaptırılıyor, dış dünyayla bağlantısı kesiliyor ve “kadınlık onuru” zedeleniyordu.
Arzu Ay’ın evde kullandığı gizli hat olayı da şüpheleri artırdı. Ailenin iddiasına göre, görümcenin eşi Orhan, Arzu’ya gizlice bir hat aldı. Bu durum ortaya çıkınca Arzu’nun telefonu elinden alındı ve üç yıl boyunca dış dünyayla iletişimi kısıtlandı.
Bu gizli hattın, aile içinde “yasak ilişki” şüphesi yarattığı ve genç kadının ölümüne giden süreci hızlandırdığı düşünülüyor.
Olayın yaşandığı Ünye’nin İlk Üvez Köyü’nde de kayınvalide Kıymet Hanım’a karşı tepki oluştu. Köy halkının, “Kıymet Hanım artık burada istenmiyor” diyerek açıkça tavır aldığı belirtiliyor.
Anne Emine Hanım ise kızının ölümünden önce kendisine şu sözleri söylediğini aktardı:
“Anne bana bir şey olursa, onların elindendir.”
Bu ifade, iddiaların ciddiyetini bir kez daha gündeme taşıdı.
Kayınvalide, olay günü damat Cihan’ın köyde olmadığını iddia etti. Ancak programda paylaşılan bilgiler, Cihan’ın o gün köyde bulunduğunu gösterdi. Bu çelişki, olayın “intihar” açıklamasıyla örtüşmediğini düşündürdü.
Arzu Ay’ın ölümüyle ilgili adli soruşturma devam ediyor. Savcılığın, ailenin şikâyeti üzerine olayı yeniden incelediği öğrenildi. Kamuoyu, genç kadının ölümünde perde arkasındaki gerçeklerin ortaya çıkmasını bekliyor.





