İstanbul’da düzenlenen Emlak Konut Anahtar Fikirler Zirvesi’nde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye genelini kapsayacak yeni bir sosyal konut projesinin 2025 yılının son çeyreğinde başlayacağını açıkladı. TOKİ aracılığıyla hayata geçirilecek proje kapsamında, 81 ilde dar gelirli vatandaşlara yönelik kiralık konutlar inşa edilecek.
Bakan Kurum, deprem bölgesinde yürütülen yeniden inşa çalışmalarının büyük ölçüde tamamlanmasının ardından sosyal konut seferberliğinin ülke geneline yayılacağını belirtti. Konuşmasında, “Deprem bölgesinde vatandaşlarımızın barınma ihtiyacını gidermek için yoğun şekilde çalışıyoruz. Bu sürecin ardından yıl sonuna doğru 81 ilimizde yeni bir sosyal konut atağını başlatıyoruz,” ifadelerini kullandı.
Proje kapsamında yapılacak konutlar dar gelirli ve evi olmayan vatandaşlara yönelik olacak. Başvuruların 2025 yılı sonlarına doğru alınması planlanıyor. TOKİ’nin daha önceki projelerinde olduğu gibi, bu yeni süreçte de başvuruların e-Devlet üzerinden kabul edilmesi öngörülüyor. Konutlara başvuru şartlarının detayları ise TOKİ’nin ve bakanlığın resmi kaynakları aracılığıyla duyurulacak. Gelir durumu, medeni hal, yaş ve mevcut konut sahipliği gibi çeşitli kriterler bu süreçte belirleyici olacak.
Kurum ayrıca konuşmasında konut üretiminin yalnızca sosyal bir ihtiyaç olmadığını, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da stratejik önem taşıdığını vurguladı. “İnşaat sektörü, istihdamdan tedarik zincirine kadar birçok alanı doğrudan etkiliyor. Bu nedenle üretim gücümüzü artıracak her adımı destekleyecek, sektörün büyümesine katkı sunacak politikaları kararlılıkla sürdüreceğiz,” diye konuştu.
Bakan Kurum’un açıklamaları, özellikle barınma sorunu yaşayan vatandaşlar için umut olurken, sektörel anlamda da yeni bir yatırım ve istihdam hareketliliğinin habercisi olarak değerlendirildi. TOKİ'nin daha önceki sosyal konut projelerinde uyguladığı satış ve kira modellerinin yeni projede de uyarlanması bekleniyor. Sürecin, hem kiralık konut ihtiyacını karşılaması hem de ekonomik dengeleri desteklemesi yönüyle çok yönlü bir sosyal politika adımı olacağı ifade ediliyor.
