İşgal günlerinden Kurtuluş Savaşı’na
Birinci Dünya Savaşı sonrası Mondros Ateşkes Antlaşması’nın ardından İtilaf Devletleri, çeşitli bahanelerle Anadolu topraklarını işgale başladı. İstanbul, Adana, Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon gibi önemli şehirlerde konuşlanan yabancı güçler, halkı zor durumda bırakmaya çalıştı. 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusunun İzmir’e çıkarma yapması ise süreci hızlandırdı.
Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği millet olma bilinciyle, işgallere karşı Kuvayımilliye hareketini başlattı. Milletin önünde iki seçenek vardı: ya teslim olacak ya da yıkılan ülke, yılmaz evlatlarının azmiyle küllerinden doğacaktı.
TBMM’nin açılması ve Batı Cephesi hazırlıkları
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte işgal güçleri, Atatürk ve silah arkadaşları üzerine baskılarını yoğunlaştırdı. Batı Cephesi’nde hareketlilik arttı ve 1921’de Polatlı’ya kadar ilerleyen Yunan ordusu, Türk milletinin kararlılığıyla durduruldu. Bu mücadele, Çanakkale’de kazanılan ruhun yeniden sahnede vücut bulmasını sağladı.
Hazırlık süreci neredeyse bir yılı buldu. Sakarya Meydan Muharebesi’nde 22 gün 22 gece süren mücadele sonrası Türk ordusunun tamamen düşmanı yurttan atma amacıyla planladığı Büyük Taarruz için 26 Ağustos sabahı emirler verildi.
Kocatepe’den taarruz başladı
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile Kocatepe’de taarruzu yönetti. Şafak vakti topçu ateşleriyle başlayan saldırı, Türk askerinin sabah ışıklarıyla Tınaztepe’yi ele geçirmesiyle devam etti. Belentepe ve Kalecik Sivrisi de düşmandan temizlendi.
İlk gün 1. Ordu birlikleri, Büyük Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasındaki 15 kilometrelik hattı düşmandan arındırdı. 5’inci Süvari Kolordusu, düşmanın gerilerindeki ulaştırma hatlarına başarılı taarruzlar düzenlerken, 2’nci Ordu cephede tespit görevini aksatmadı.
Düşmanın kaçışı ve zaferin yaklaşması
27 Ağustos sabahı Türk ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti. Aynı gün Afyonkarahisar, 8’inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos’ta sürdürülen taarruzlar, düşmanın 5’inci tümenini etkisiz hale getirdi. 29 Ağustos gecesi komutanlar, 30 Ağustos’ta muharebenin kesin sonuçlanması için hazırlıkları tamamladı.
Dumlupınar’da tarihi zafer
30 Ağustos sabahı Mustafa Kemal Paşa, Zafertepe Çalköy’de birliklere taarruz emrini verdi. Mehmetçik, Dumlupınar’da düşmanı sarıp imha ederek Yunan birliklerini denize döktü. Bazı Yunan komutanları ve generaller kaçarken, Türk ordusu büyük bir zafer kazandı.
Büyük Taarruz’un ardından Mustafa Kemal Paşa, birliklere “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini verdi. 27 Ağustos’ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos’ta Kütahya, 1 Eylül’de Gediz, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı, 9 Eylül’de ise İzmir kurtarıldı.
103 yıldır gururla anılıyor
Bugün, 26 Ağustos 2025 itibarıyla Büyük Taarruz’un 103. yıldönümü, Türkiye genelinde coşkuyla ve saygıyla anılıyor. Türk milleti, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının önderliğinde kazanılan bu zaferi, tarih boyunca kahramanlık ve bağımsızlık sembolü olarak hatırlıyor.
Kaynak : Haber Merkezi
