Kahramanmaraş coğrafi konumuyla,  iyi yerlere sahip… Sahip olduğu, yer altı ve yerüstü zenginlikleriyle tarihin her safhasında, medeniyetlerin gelip geçtiği yaşam alanı olarak seçtiği, bereketli toprakları ve ılıman iklimiyle her türlü tarım ürününün yetiştiği bir il olarak yer almaktadır…

Bu bereketli topraklardan elde ettiği üretiminle sanayileşen ve ticaretin devamlı artıran özelliğe de sahiptir…

 Kahramanmaraş, 80’li yıllarından bu yana ticaret ve üretim kültürünün gelişmesiyle hem ülkemizde hem de dünyada aranan üretim kalitesinden söz ettirmektedir…

Geç Hititler dönemine ait olduğu tahmin edilen kale, üç yıl süren bakım ve onarımdan sonra tamamlandı.

 Kahramanmaraş turizm açısından ufkunu açacak olan Germenicia tarihi yer altı yaşam merkezi ’de sessizliğini koruyor.

Turizmde yeteri kadar yol alamayan Kahramanmaraş, korona virüs ’ün etkisiyle mevsimi turistsiz olarak kapatan iller arasında yer aldı... Otel sahipleri yeni çareler aramaya başladılar. Bilindiği gibi, bundan birkaç yıl öncesine kadar yeteri kadar ilimizde konaklama tesisi yetersizdi.  Ancak son yıllarda bu açık tamamen kapatıldı. Bu kez de arz talep sıkıntısı ortaya çıktı.   

Bunun başında dünyanın en güzel doğa güzelliklere sahip olan Başkonuş konaklama tesisini tanıtmak, kış mevsiminde yedi kuyular kayak merkezini tanıtmak. Giderek alternatifi çoğaltıyoruz… Germenicia tarihi yer altı mozaik yaşam merkezini, pey der pey, açık hava müzesi olarak hizmet sunmak. Kalelerimiz,  tarihi kapalı çarşılarımız, camilerimiz, kaplıca ve içmelerimizi uzun uzun anlatmak istemiyorum.

Hâlbuki bu sorun hamaset yapılarak çözülmeyecek kadar önemli. Çoğumuz hoşlanmasa da, bir de “Vicdani retçiler ”var… Sorununun çözümü aslında usul ve kaideleri öne çıkartan profesyonel bir birlikteliğin kurulması. Böylece hem daha efektif bir güç olarak etkili olabilirler. Diye düşünüyorum.  Çünkü virüs haberlerinden halkımız artık usandı ve bıkkınlık geldi. Onun için ilimizdeki turizmden bahsetmek istedim.

 Maske takıp sosyal mesafeyi koruyup ve hijyenimize dikkat ederek, virüs belasıyla yaşamak zorunda olgunumuz gerçeğini de inkâr edemeyiz.

Diğer taraftan:

Tarım, Hayvancılık, Turizm, sanayi, teknolojinin ne kadar önemli olduğunu yaşamakta olduğumuz süreç bize öğretti. Üretim olmadan, daha doğrusu üretmeden, çalışmadan olmayacağını anladık. Hem virüsle mücadele edeceğiz hem de çalışacağız. Sanırım en iyisi, yaratıcı çözümler üretmemizin zamanın geldiğini, hatta zaman kaybetmemiz gerektiğin vurgulamak istedim.