Her gün 25-30 kaşık toz şeker yediğinizi hayal edin, korkutucu değil mi? Maalesef bir çoğumuz farkında olmadan bunu yapıyoruz zaten. Düzenli olarak tükettiğimiz, evimize aldığımız, çocuklarımıza yedirdiğimiz/içirdiğimiz çoğu şeyin içerisinde fazla miktarda eklenti şeker var. Bazı yiyeceklerdeki ortalama şeker miktarlarından örnek vermek gerekirse;

Kutu kola: 10 küp şeker

Meyveli yoğurt:6 küp şeker

100 gr dondurma; 5,5 küp şeker

1 lt meyve suyu:18 küp şeker

1 paket bisküvi:15 küp şeker

1 paket gofret:7,5 küp şeker

Ve bu liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Bu şekilde bakıldığında aslında besinlerin içerdiği şeker miktarı gerçekten inanılmaz.  Amerikan Kalp Derneği’nin araştırmalarına göre, kadınların günde 6 çay kaşığından (yaklaşık 25 gram) ve erkeklerin de 9 tatlı kaşığından az (yaklaşık 36 gram) şeker tüketilmesi önerilmekte. Tabi ki bu sayılar en üst seviyeler. Bu sınıra mümkün olduğunca yaklaşmamak en doğrusu olacaktır.

Şekerin size iyi gelmediğine dair kanıt arıyorsanız ise bedeninizden gelen mesajlara bakalım;

Canınız sürekli tatlı istiyorsa şeker bağımlılığına dikkat! Artık vücudunuz da zihniniz de şekere bağımlı hale gelmiş olabilir. Özellikle şekerli besinleri ruh halinizle bağdaştırmamaya dikkat edin. Zihninizde ‘şekerli besin tüketirsem mutlu olurum’ algısı oluşturmamak çok önemli. Çoğu yetişkinde çocukluktan kalan bu alışkanlığı fark edin ve engelleyin.

Daha fizyolojik olarak bakarsak ise; göz çevrenizdeki  kırışıklıklar şekerde bulunan fruktozun  kolajenlerinize zarar verdiğini gösteriyor olabilir. Göbek çevrenizde yağlanma ve sindirim sorunları var ise yine fruktozdan kaynaklı olabilir. Fruktozun özellikle karın bölgesi yağlanması yaptığı bilinen bir gerçek.

Dişlerinizde bariz çürükler veya ayak tırnaklarınızda batıklar varsa da fazla miktarda şeker tüketiyorsunuz demektir. Bedeninizi gözlemlediğinizde bu belirtilerden en az ikisini gösteriyorsanız hemen şekeri azaltmanız gerekli demektir.

Bu ‘şeker’ alışkanlıktan kurtulmak için önce çevrenizdeki ve günlük hayatınızdaki gizli şekerleri tespit edin. Kurabiye, kek, dondurma,hamur işleri ve paketli gıdaların hepsinde şeker olduğunu unutmayın.
Doğanın bize sunduğu doğal tatlandırıcılarla tanışın. Mesela beyaz şeker yerine ısıtılmış meyve koyabilirsiniz. Burada meyveyi ısıtmak şekerinin açığa çıkmasına sebep olacaktır ve harika bir tatlandırıcı yerine geçecektir. Meyve de şeker konusunda masum bir tercih değil ama porsiyon kontrolünü yapabildikten sonra doğallıktan yana olmak en güzeli. Tarçın, öğütülmüş zencefil, vanilya özütü gibi bitkiler tatlı olmasalar da tatlı yapımında kullanıldıkları için zihninizde tatlı yiyormuşsunuz hissi uyandıracaktır. Tabi yine şekerin doğal da olsa şeker olduğunu ve porsiyon kontrolünü bırakmamanız gerektiğini unutmayın. En önemlisi de gelişme ve öğrenme çağındaki çocuklarınızın bu alışkanlığı edinmesine engel olun ve sağlıklı, bilinçli bir nesil yetişmesine yardım edin.