Bütün vatandaşlar gibi bizlerde şu meşhur virüs üzerinden yaşanan gerçek yada sanal alemi yakından takip ediyoruz.

Hemen ifade edeyim, bu virüsün arkasında başka bir oyun var. Bu oyun kurucu bize birşeyler anlatıyor ama ne?

Bu sorunun cevabını sosyal medyaya bakarsanız kısmen anlarsınız ama perdenin arkasında da bir başka gerçek olduğu kesin.

Şu soruların cevabını bulmak gerek galiba: Virüsün sahibi kim? Neden bu zamanı seçti?  Hedefi ne idi ve hesapları tutuyor mu?  Son soru sonuçları ne olacak?

Bir okuyucu kardeşimizde: “ Hani yeni dünya düzeni kuracaklardı, tek dünya devleti olacak ve ülkelerin sınırları kalkacaktı? Ne oldu, bakıyorum da ‘koca Amerike’ bile sınırları kapattı. Yoksa, kurulan plan ters mi gidiyor?”

Yok sevgili kardeşim, şu anda planları hesapladıkları gibi gidiyor, hatta rol icabı şöhretli kimseleri bile hasta diye haber yaptırıyorlar…

Bence, virüsün sahibi bir rüzgar estirerek koca dünyayı istedikleri yöne yönlendirmeye çalışıyor, o kadar. Sonra daha da açacağım bu konuyu…

OYUN İÇİNDE OYUN OLABİLİR Mİ?

Cuma günü İ.Karagül du bu konuda yazmış ve bizim gibi çeşitli sorular ile yazısına başlamış. “Korona bize ne anlatıyor? Şehirler ve ülkeler çöküyor mu? Sosyal hayat, ekonomi bitiyor. Bilinen yaşam tarzı sona eriyor. Sorun salgın mı yoksa panik mi? Yoksa başka korkular mı var? Yeni ekonomik modeller, Yeni siyasi sistemler, Yeni toplum modelleri, Yeni bir dünya düzeni mi gelecek?” Son sorusunun cevabına evet diyorum ama onların hesabı tutmayacak, bunu da ön görüyorum. Son anda da olsa mutlak Hakim olan, el koyacak duruma.

“Ama bir korku dalgasına, bir panik rüzgarına, bir yıkıcı fırtınaya dönüştü. Hastalık kontrol altına alınıyor, alınacak. Ama bu korku, bu panik insanları, toplumları, devletleri anormal davranışlara, tedbirlere sürüklüyor. Salgını önlemenin ötesinde yeni bir toplum düzeni inşa etmenin işaretlerini görüyoruz. Bir savaş yöntemi, bir intikam aracı, ülkeleri çökerten bir saldırı yöntemi olarak kullanılacak sanki. O zaman sağlık meselesi olmanın ötesinde yepyeni bir gerçekle karşı karşıya kalacağız demektir. (Bakınız bu sorunun cevabı çok önemli ha!) Ülkeler çöküyor. Şehirler çöküyor. Ticaret çöküyor. Sanayi çöküyor. Okullar kapanıyor. Toplu ibadetler durduruluyor. Bugüne kadarki yaşam tarzımız değişiyor. Birbirimizle ilişki biçimimiz, birbirimize davranış biçimimiz değişiyor, güven ortadan kalkıyor. Bir arada yaşama isteğimiz, irademiz, becerimiz çöküyor. Sosyal alan ağır darbeler alıyor. Hastalığın yol açtığı panik, kapitalizm, serbest piyasa ekonomisi, Batılı yaşam tarzı sorgulanacak. En önemlisi de özgürlükler daralıyor. Hem de hayatın bütün alanlarında. Gündelik insan davranışından siyasi alışkanlıklara kadar. Korona hepimize yeni bir yaşam biçimi dayatıyor…”

NEDEN Mİ, BİR EL BİZİ YÖNLENDİRİYOR

Tekrar biz ilimize dönelim, yol arkadaşımla aynı gün markete giriyoruz. Allah’ım zannedersiniz her yerde virüsler var ve yağ, makarna, kolanya alarak bu hastalıktan kurtulacağız. İnanın raflarda bir şey kalmamış, sanki aldıklarımız bizi kurtaracak! Allah Allah bu kadar bilinçsiz bir toplum olur mu? Kardeşim malı pahalandıranın suçu varda, saldıranların yok mu? Yani yapmayın çok şükür ülkemizde bir tek ölüm vakası bile yok; peki neden insanlar böyle yaparlar? Ya da böyle yapmak doğru mu?

Tek kelime ile bilinçsizlik; sonra kendi ellerimizle kendimiz sorunlar üretiyoruz ve biz Allah’ın da bir hesabı olduğunu unutuyoruz.

Şunu diyemiyorum, herkes ne yaparsa yapsın, bana ne! Olmaz, çünkü içimizdeki hırs dolu insanlar yüzünden, bende olup bitenlerden etkilenmekteyim.

Değerli dostlar, herkesin bir hesabı var ama Allah’ın(cc) hesabı tutar, kul hesap yapar, cüzi iradesi ile birşeyler de yapmaya çalışır ama hüküm Allah’ındır. Evet Sayın Karagül’ün dediği şu cümleye katılıyorum: “KORONA HEPİMİZE YENİ BİR YAŞAM BİÇİMİ DAYATACAK…” Bence dayatmaya çalışacak ama asla bunu yapamayacak. Çünkü Allah nurunu tamamlayacaktır.

Kötüler ise asla kazanamazlar! Bu gerçeği de unutmamak gerek.