Ülke olarak stresli günler yaşıyoruz. Bunun başında Koronavirüs geliyor. Yarının ne olacağı belirsizliğini koruyor. Bunun dışında ve etrafımızda ateş çemberi var. Bunu da yok sayamayız. Bu günleri yaşarken ilimize atanan valimiz Ömer Faruk Coşkun’un güler yüzü, tatlı dili bizlere adeta pozitif enerji olarak yansıdı.

Geçtiğimiz hafta Sayın valimiz iadeyi ziyaret için Büyükşehir Gazeteciler Cemiyetine geldi. Yaklaşık bir saat süren sohbetimizde kendisinin güler yüzünün tüm ilimize yansıdığını gördük.

Öngörüm; bu zamana kadar görev yapan valilerimizi suçlamak anlamına gelmesin! Bir örnek vermek gerekirse: Yıllar önce ilimizde valilik yapan ve daha sonra Adana’ya vali olarak atanan İlhan Atış’ı her Maraşlı tanır. Sayın Atış, herkesin sevdiği ve unutmadığı isim olarak kaldı. İlhan Atış valimizin de güler yüzü çarşıda pazarda görünmesi her kese mutlu ederdi!

Türk insanı, bilhassa Anadolu insanı ataerkil toplumdur. Devlet büyüklerine sahip çıkar. Devlet büyüklerin de kendisine sahip çıkmasını ister. Nedir bu sahip çıkma? “Güler yüzlü olsun” ister… İsteğinin hepsi budur.

Sayın valimiz, ilçe ziyaretleri sırasında gittiği Nurhak'ta, yeni atanan kaymakam Yasin Akgül ile bir süre sohbet eder. Belediye Başkanı İlhami Bozan'la bir araya gelerek ilçe sorunlarıyla ilgili bilgi alır. Daha sonra Kahramanmaraş Valiliği ve Nurhak Belediyesinin katkılarıyla yapılan Park’ın açılışını birlikte yaparlar. İlçe halkının bundan çok mutlu olduğu basın ve sosyal medyada gündem oldu…

Bana göre güler yüz erdemlerimizin en doğurgan anasıdır. Sevince ve hoş görür, bağışlar, bağışlanırız. Sevince özverili olur, değerlerimizi paylaşır, birbirimizi tamamlar güçlü oluruz. Sevince güvenir, güvenilir, huzurlu oluruz. Sevince üretir, başarır, mutlu oluruz. Erdemli yaşamın anahtarı bunlar değilse ya nedir? Güleryüz sevgi pınarımızı gönül gölüne, cömertçe akıtmamız gerektiğine yürekten inanıyorum. Şu kısa ömürde sevgisiz yürek, taşımaya değmez, değil mi? Mevlana ”Seviyoruz, varlığımızın güzelliği ondandır” diyor. Sevgisiz, ne din ne eğitim, ne basın, nede toplumsal barış ne de mutluluk olur bence.

Sayın Valimiz Ömer Faruk Coşkun’un insanlarımıza karşı güler yüzün tatlı dilin ne anlama geldiğini kısaca değinmek istedim. Çünkü ülke olarak gülmeye ve güler yüze son derece ihtiyacımız var. Burada ne kadar kalır bilemeyiz ama bura da görev yapan Vali olsun İl Emniyet müdürü olsun vs. genel olarak daha büyük illere gittiği de bir gerçektir. Kahramanmaraş’ın nüfusunun büyük çoğunluğu Maraş doğumlulardan oluşuyor. Buda kendi örf ve adetlerinden hiçbir şey kaybetmemesine de neden olmaktadır. Kahramanmaraş gibi bir ilde Devlet baba olmak kolay değil. Diğer bir şekliyle mükâfattır.

Güler yüzlü olmak kendine güvenin işaretidir. Kendisiyle ve çevresiyle barışık olanlar daha gülümser, daha özgür, daha gerçek, daha mutludurlar.

Son olarak:

Kahramanmaraş halkı; Devletine, vatanına milletine, dinine, geleneklerine, namusuna son derece bağlıdır. Bu her Maraşlının kırmızıçizgisidir. Bu Kırmızıçizgisi de; Devletin işini kolaylaştırır ve huzurlu bir kent olmasını sağlar. Terör örgütleri barınamaz ve buraya gelme cesaretinide gösteremez.