Kahramanmaraş’ta ikamet eden F.Y.T. adındaki bir tüketicimiz aldığı bileti iptal etmek için başvurduğu firma ödediği ücreti iade etmiyor. Tüketici Onikişubat Tüketici Hakem Heyetine başvuruyor, hakem heyeti örnek bir kararın altına imza atarak ücretin iadesine karar veriyor.

Emsal olacak bu kararı gerekçe olarak güçlendirmemiz iyi olur diye düşünüyorum.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, olayımızda “Tüketiciye hiçbir hizmet verilmemiş, bir ağırlık taşınmamış ek bir enerji sarfedilmemiştir.”

Yapılan işlem, bu yönüyle, sebepsiz zenginleşmeye neden olmuştur, dolayısıyla yapılan işlem Türk Borçlar Kanununa aykırıdır.

Evet kabul etmek gerekir ki, tüketici internet ortamında koltuğu bir süreliğine bloke etmiş diğer tüketicilere satılmasına engel olmuştur. Buna karşılık olmak üzere satıcının mühik bir tazminat istemesi haklı görülebilir. Ancak, haksız şart niteliğinde olmamak kaydıyla buna dair bir şartın sözleşmeye konması gerekirdi. Bilindiği gibi, Türk Ticaret Kanununda da açıkça belirtildiği gibi tacirler basiretli davranmak ve olası uyuşmazlıklara karşın gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu yapılmadan tek taraflı bir şekilde ikame edilen hem de ücretin tümüne el koymaya varan ağır bir tazminat haklı görülemez.

Diğer taraftan; Satıcı yaptığı savunmada ‘karayolu taşıma yönetmeliğine atıf yapmış ve bunu gerekçe göstererek talebin reddini istemiş.

Atıf yapılan yönetmelik hükmüne bakıldığında taşıma işi yapanların yükümlülüklerinin düzenlendiği ve bu yükümlülüklere uymayanlara uygulanacak idari yaptırımlara yer verildiği görülüyor. Olayımıza tekabül eden bölümde tüketicilerin yolculuk yapmaması ya da kalkış öncesinde bileti iptal etmesine dair özel durumlara yer verildiği, bu durumlarda ne yapılması gerektiği açıkça belirtilmiş aksi halde ne tür yaptırımların uygulanacağı kat’i çizgilerle belirlenmiştir. Aslında, idare burada tüketiciler ile taşıma işi yapanlar arasında yapılacak sözleşmeye müdahil olmamakta aksine bazı durumlarda bu işi yapanların asgari yapması gerekenlerle ilgili tüketici lehine olmak üzere kurallar koymakta, bu kurallara uymayanlara yaptırım tehdidinde bulunmaktadır. Asgari şartlara uymak kaydıyla geriye kalan alanı tarafların özgür iradelerine bırakmaktadır. Sanılanın aksine yönetmelik taşıma işini yapanlara tüketici kanununa aykırı bir hak doğurmamaktadır. Yönetmelik hükmünün tüketiciyi korumak amacıyla çıkarılmış özel bir yasanın önüne geçirilmesi zaten hukuki hiyerarşiye de aykırı olacaktır.

Olayımıza dönecek olursak; Hizmet Sağlayıcı, ‘taşıma yönetmeliğinde belirtilen zamanın dışında olduğu gerekçesiyle bilet bedelinin tümüne el koymuş, Buna gerekçe olarak da taşıma yönetmeliği ile buna dayanılarak düzenlenen bilet üzerindeki matbu sözleşmedeki hükümleri gerekçe göstermiştir.

Şekilci bir yaklaşımla bakıldığında sözleşmede yer alan hükme dayanılarak ücretin iade edilmemesinin haklı olduğu sonucuna varılabilir. Ancak taraflardan biri tüketici olduğunda sözleşmede yer alan her şartın tüketici açısından bağlayıcı olmadığını biliyoruz. Yasaya göre, standart bir sözleşmede yer alan haksız şart niteliğindeki şartlar tüketici açısından hükümsüzdür.

Satış sözleşmesindeki hükme bakıldığında, karayolları yönetmeliğinde belirtilen hükmün sözleşmeye aynen aktarıldığını görüyoruz. Bilindiği gibi, 6502 sayılı tüketici yasasının 5nci maddesine göre standart sözleşmelerde yer alan şartlardan haksız şart niteliğinde olan şartlar ‘KESİN OLARAK HÜKÜMSÜZ’dür.

Bu nedenle, Sözleşme şartının haksız şart olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlara ilişkin yönetmenliğe bakıldığında ‘haksız şart’larla ilgili örnek uygulamalara yer verildiği ve benzer şartların haksız şart olarak değerlendirilmesi gerektiği açıkça hükme bağlanmıştır. Haksız şartlara ilişkin yönetmeliğin Ek-1 maddesinde Haksız Sözleşme Şartlarının neler olduğuna yer verilmiştir. (ç) bendinde belirtildiği gibi, “Tüketicinin sözleşmeyi kurmaktan veya ifa etmekten vazgeçmesi hallerinde sözleşmeyi düzenleyene tüketicinin kendisine ödediği bedeli muhafaza etme hakkı tanıyan, ancak sözleşmeyi düzenleyenin aynı türden davranışları için tüketiciye benzer bir tazminat hakkı tanımayan şartlar” haksız şarttır.

Sözleşmeye dönüp baktığımızda; tüketicinin 12 saatten az bir süre kala sözleşmeden dönmesi halinde satıcıya bilet ücretinin tamamına el koyma hakkı tanındığı, ancak örneğin, sefer iptali vb nedenlerle satıcının hizmet verememesi durumunda tüketiciye hiç bir tazminat hakkı tanınmadığı görülüyor. Tüketiciye tek taraflı yük yükleyen bu sözleşme şartı haksız şarttır ve bu şart yasanın 5nci maddesine göre tüketici açısından kesin olarak hükümsüzdür.

Kaldı ki satıcı internet ortamında hizmet veren bir şirkettir ve konu esas itibariyle yasanın 48 maddesinde düzenlenen mesafeli sözleşmeler ile ilgili hükümlere uygun davranmakla yükümlüdür(*). Buna göre tüketicinin ondört gün içinde hiçbir yükümlülük altına girmeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.

Özetlemek gerekirse, satıcının bilet ücretine el koyması;

- Türk Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme,

- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hem haksız şartlar hem de mesafeli sözleşmeler,

ile ilgili hükümlerine aykırıdır.

* Mesafeli Sözleşmeler yönetmenliğinde ‘taşıma işlemleri’ kapsam dışı olarak gösterilmiştir, kanaatime göre bu yasaya tamamen aykırıdır. Dolayısıyla uyuşmazlık Tüketici Mahkemesine intikal ettiğinde yönetmelik maddesinin yasaya aykırı olduğu iddia edilmeli ve bu hususun da muhakeme edilmesi sağlanmalıdır.