Levent – Hayır anne arkadaşla pastanede biraz sohbet ettik . dedim ve hemen odama geçtim. Hakanla konuşmak beni biraz rahatlatmıştı .Yemekte pek konuşmadım . Babamın ara sıra yüzüme kaçamak baktığını hissediyordum , artık çocuk değildim bu aşırı ilgi, hala üzerime titremeleri beni sıkıyordu .Sessiz duruşum onu tedirgin etmişti .Sonunda dayanamadı “oğlum bir sorun mu var neden yemeğini karıştırıp duruyorsun.? Bir şeye mi üzüldün , okulda mı bir şey oldu? Başımı kaldırırken ;

Levent- Hayır baba sorun sizin beni yetiştirirken yıllardır uyguladığınız davranışlarda. Sustum farkında olmadan sesimi biraz yükselterek : Bana çocukluğumdan beri gösterdiğiniz aşırı sevgi ve hoşgörü , şımarıklık yapmama göz yummanız ,bencil yetişmeme sebep oldu. Bunun bana verdiği zararı ,büyüdükçe arkadaşlarımın arasında uyum sağlayamayarak dışlanınca anladım . Baba okullarda okuduğum sürece ben hep yalnız kaldım . Hırçınlığım ve geçimsizliğim yüzünden hiç yakın bir arkadaşım olmadı. Sesim bir alçalıyor bir yükseliyordu. Annem de babam da yemeği bırakıp birbirlerine bakarak, şaşırmış bir şekilde beni dinliyorlardı. Küçükken okuduğum okullarda, sınıf öğretmenlerim zaman zaman yaramazlığımdan şikayet etmek için ailemi çağırırlardı ama onlar devamlı beni korur “çocuk o hoşgörün” der veya o okuldan alır başka okula götürürlerdi . Çok okul değiştirdiğim için de başarılı bir öğrenci olamadım.

Babam bir müessesede müdür yardımcısı olarak çalışıyor , annem ise ev hanımı . Aralarında 10 yaş fark  var . Ben evliliklerinin  9 . yılında doğmuşum , onun için de beni sanki bir fanus içinde büyütmüşler, geleceğimi ve bu titizliğin bana vereceği zararı düşünmemişler.

Yemekteki konuşmanın üzerinden birkaç gün geçmişti ki  bir akşam yemekten sonra babam beni yanına çağırdı ve oturmamı istedi. O günden beri biraz içime kapanmış bir tavırdaydım . Bu durumum babamı telaşlandırmış olmalı ki üzgün ve birazda huzursuzdu.

Babam- Levent oğlum, biz ne yaptıksa seni elimizdeki en iyi şartlarla , güzel bir ortamda mutlu ederek yetiştirmek için yaptık. Yıllar sonra sana kavuşunca belki fark etmeden  biraz aşırı davrandık ama hepsi seni çok sevdiğimiz içindi. Kimsenin seni incitmesini istemiyorduk. Senin yaramazlıkların bile bizim hoşumuza gidiyordu. Biraz mahzun bir ifade ile sustu ,sonra “Büyüyünce  bizi yargılayacağını hiç düşünemedik” diye devam etti: Şimdi ise senin bu duygular içinde olmana annende bende çok üzülüyoruz. Demek ki aşırı korumacı davranmak bile insana bilmeden yanlışlar yaptırıyor.  Bundan sonra ne yapabiliriz,nasıl davranmamızı istersin ,artık büyüdün.

Levent- Baba beni aşırı derecede takip etmeyin yeter. Yanlış bir şey yapmayacağımdan emin olabilirsiniz. Nereye gittin ne zaman geleceksin gibi sorular sormayın artık. Çok iyi bir sıra arkadaşım var adı Hakan , onunla  iyi anlaşıyoruz . Sınıf içindeki arkadaşlarımla da ilişkilerimde bana yardımcı olacak.

Levent- Babacığım, bana olan sevginizi anlıyorum ama bunun çevremdeki insanlarla ilişkilerimde bana  verdiği zararı da kabul edin. Onun için  fazla koruyucu olmayın çocuk değilim büyüdüm artık .

Bu konuşmaların üzerinden bir iki ay geçti . Artık annemde babamda belki zorlanıyorlardı ama  sözlerinde durdular. Hakan da arkadaş ilişkilerimde  bana çok yardımcı oldu. Artık derslerde de başarılı olmaya çalışıyorum. İyi bir fakülteyi bu sene belki kazanamam ama en azından okumak için arzu duyuyorum. Arada bir eski huylarımın tekrarlanmasına ise mantığımı kullanarak mani olmaya çalışıyor ,çocuklukta bırakmak için gayret ediyorum.