Kahramanmaraş 12 Şubat ruhu ile ülkenin gücüne güç katıyor bu aşikar.

Lakin Eski heyecan kalmadı, Pandemi ile yok olup gitti.

Önceden Çeteler vardı, silahlar patlar, oyunlar oynanırdı, şimdi ne zaman ne yapıldı onu dahi bilmiyoruz.

O kadar güzel bir şehirde yaşıyoruz ki, geçmişi kahraman, şimdisi ekonomik kahraman, doğası, havası, suyu başka bir yerde yok.

Ecdadımız bize buraları miras bırakırken neler çektiğini biliyoruz.

Yenilgiye uğrattığı düşmanı önüne katıp kovalayan Maraş'ın üzerine, 12 Şubat sabahı güneşin bir başka doğdu.

 Maraş'ın mücadelesi ve cesaretinin, adeta tüm Anadolu'yu ateşledi.

Yani kısacası çok çetin günler yaşanmış…

Altında katman katman uygarlık barındıran bir neslim emanetçileriyiz.

İşgal yıllarında maruz kaldığı o mezalim sırasında ecdadımızın yaşadığı acılar, bir asır sonra hala tazedir, taptazedir.

Kendisi de Maraşlı olan üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle sizler, ateşi kanla, kurşunu etle, kılıcı kemikle önlemenin sırrını elinizde tutuyorsunuz.

 İşte bu Maraş, işgal altında yaşamaya karşı yükselttiği itiraz sebebiyle tarih sayfalarına, kendi kendini kurtaran şehir olarak geçmiştir.

Vatanı, bayrağı ve istiklali uğruna canını feda eden Kahramanmaraşlılar, bütün dünyaya bizim nasıl bir millet olduğumuzu göstermiştir.

31 Ekim 1919 Cuma günü bir grup Fransız ve Ermeni devriyesi ikindi üzeri Uzunoluk Caddesi’nden kışlalarına dönerken, o sırada tarihi Uzunoluk hamamından çıkan iki Müslüman Türk kadınına askerler yaklaşarak “Burası artık Türklerin değildir. Fransızların memleketinde peçe ile geçilmez.” diyerek kadının peçesini çekip yırttılar.

 İşte tam o esnada tarihi Uzunoluk hamamının karşısındaki sütçü dükkanında olayı seyreden Sütçü İmam, tabancasını çekerek olaya müdahale eder.

"Durun bire densizler. Yaptıklarınız yetti artık. Bugün namus günüdür." deyip silahını ateşler.

Bir işgalci askeri öldürür, ikisini de ağır şekilde yaralar. Bu kurşun, aynı zamanda, Türk İstiklal Mücadelesinin de ilk kıvılcımı olur. 22 Ocak 1920 Perşembe günü başlayan ve 22 gün süren kurtuluş savaşı 12 Şubat 1920’de Fransızlar'dan ve Ermeniler'den tamamen temizlenerek sona erer. Bu nedenle, her yıl 12 Şubat Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Bayramı olarak kutlanmaya başlar. 10 Şubat 2012 tarihindeki bir Cuma Namazı Hutbesinde Kahramanmaraş’ın destanlaşan kurtuluşu şu ifadelerle anlatılır.

“12 Şubat, Kahramanmaraş’ın kahraman evlatlarının, vatan ve mukaddesat için her şeyini feda etmekten çekinmeden, bağımsızlık aşkı ve yurt sevgisiyle gösterdiği kahramanlık destanının tarihidir.

Bu destan; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Düsturuna yürekten inanan bir milletin eseridir.

Kahramanmaraş; kurtuluş savaşının başladığı, Türk milletinin dirilerek ayağa kalktığı, işgal ordularına karşı baş kaldırıldığı öncü bir şehirdir.

Cenab-ı Allah Kur’anda: “Ey iman edenler! (Savaş için) bir toplulukla karşılaştığınız zaman direnç gösterin ve Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.” buyurmaktadır.

İşte bu şuur ve inançla: dinini, vatanını ve şanlı bayrağını mukaddes bilen Kahramanmaraş halkı, kalesinde yabancı bir bayrağın dalgalanmasına asla müsaade etmemiştir. Bundan sonra da etmeyecektir Allah’ın izniyle.

Asırlardan beri şehrimizin kalesinde dalgalanan şanlı bayrağımızın indirilmesi karşısında, Ulu Cami İmamı Rıdvan Hoca minberden “Hürriyeti olmayan bir milletin Cuma Namazı kılması caiz değildir” diyerek namazı kıldırmayacağını söyleyince, halk minberden sancağı alarak, Fransız askerlerinin gözü önünde tevhit ve tekbir sedalarıyla şanlı bayrağımızı yeniden kaleye dikmişlerdir. Bu asil şahlanışın kıvılcımı camide tutuşturulmuştur. 22 gün ve gece süren bir mücadele ile Maraşlılar 7'den 70'e silaha sarılarak tek yürek tek bilek halinde bütün mevcudiyetini ortaya koymuştur.

Tarihe altın harflerle yazılmış bu şanlı mücadele elbette ki övünmek için değildir.

Şehitlerimizin aziz hatıralarını ilk günkü tazelikleriyle gönül dünyamıza nakşetmek ve onlara layık evlatlar olmak, en büyük idealimiz olmalıdır.

Kurtuluşumuzun anlam ve önemini asla ve asla unutmamalıyız.

Bu onurlu mücadeleden gereken dersi çıkarmalı ve bu değerleri gelecek nesillerimize aktarmalıyız.

Bu güzel vatanımız için kanlarını dökmüş bütün şehitlerimizi, gazilerimizi, Kahramanmaraş’ımız için; Sütçü İmam, Mıllış Nuri, Rıdvan Hoca, Ali Sezai Efendi, Arslan Bey ve daha adı sanı bilinmeyen binlerce kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum.

Bugün bizler, bu topraklar üzerinde hür ve bağımsız bir şekilde yaşayabiliyorsak bunu o kahramanlara borçluyuz.”

Bu duygu ve düşüncelerle, Kahramanmaraş’ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümünü kutluyor, bu cennet vatanı bizlere emanet eden tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum”

Yaşanılan geçmişimiz, tarihimiz değiştiremezken, kutlamaları ise değiştiğini maalesef üzüntü içerisinde karşılıyoruz.