Bu günlerde zorunlu olmadığımız müddetçe salgın hastalıklar sebebiyle evlerimizden dışarı çıkamıyoruz. Bu süre içinde kimimiz televizyon izliyor, kimimiz kitap okuyor, kimimiz de zaman zaman musıki dinliyoruz. Kültürümüzde musıki, beşikten mezara kadar hayatımızın her döneminde var olmuştur.  Musıkimizi sadece eğlenceye dönük olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

 Erzurumlu İsmail Hakkı hazretleri: “Musıki hikmete dair fendir / Bilene bilmeyene ruşendir / Nice esrarı var idrak edecek / Yer gelür sineleri çak edecek.” dizeleriyle musıkimizin hakikatini ifade etmişler.

Hammamizade İsmail Dede efendi özel meşk defterine, “Musıki ahlak-ı beşeri tasfiye eden bir ilm-i şeriftir. “ diye yazmış.

Türk musıkisinin ender icracılarından Bekir Sıtkı Sezgin ise; ” Musıki bir nimettir, Hüsn-i istimal gerekir. “ diyor.

Musıki, öyle bir ilim ki ilahi sırrın anlaşılmasında en dolaysız vasıta.

“Merhum Sadettin Kaynak, bir gün sabah namazından sonra yatar ve rüyasında Hz. Peygamber (sav) görür ve alır eline kalemi: “Muhabbet bağına girdim bu gece” diye bir şiir yazar. Tabi bu ilahi olarak söylendiği gibi, şarkı olarak da söyleniyor. Bunu birisine anlattığımda, o da; “Hocam ben o şarkıyı dinlerken ne kadınlar düşünürdüm” diyor. Onun için kabahat şarkının kendisinde değil, dinleyenle, söyleyendedir.” Hatırasını, Mehmet Toptaş Hoca, şifa tefsirinde anlatıyor.

“Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır” Bestesiyle güftesiyle Yesari Asım Ersoy’ a ait hüzzam eser. Unutulmaz şarkının güzel sözleri, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed ( Sav) için yazılmış. Eseri dinlerken duyulan hazın boşuna olmadığını fehmediyoruz.

Bestekarlarımızdan Alaittin Yavaşca; “Ben Kilisli’yim. Dedem hafızdı, bahçemizde Kur’an okumaya başladığında etraftan bülbüllerin gelip dinlediğini bizzat görmüşümdür. Fakat dedemin ölümünden uzun bir müddet sonra, memleketime gittiğimde baktım ki, ağaçlar kurumuş, evimiz çökmüştü, kuşlar da gelmez olmuştu” diyor. “ Artık bu solan bahçede gülbüllere yer yok” isimli şarkısını bunun üzerine yazdığını ifade ediyor.

Severim Her güzeli senden eserdir diyerek

Koklarım goncaları sen gibi terdir diyerek

Güftesi Bedii Ziya’ya ait, Lemi Atlı’nın hicaz bestesi. Muhterem Ömer Tuğrul İnançer’in şarkıyı yorumunda:” Sen’den eserdir “ diye bir güzeli sevmek, yaratılmışların hepsinde yaratanı görmek meselesidir. Her nakışta nakkaşı görebilme meselesidir.

Musıki yüce bir hikmet ilmi olması nedeniyle, müstakil bir ifade vasıtasıdır. Sadece eğlenceye dönük olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Tabiî ki eğlenmek ve dinlenmekte olacaktır. Ama tembelliğin adını dinlenmek koymakta, haksızlıktır. O yüce ifade vasıtasını sadece boş şeylere harcayarak geçirmekte musıkiyi israf etmek olur.Türk musıkimizde mana yüklü nice eserler vardır. Söyleyene ve dinleyene göre değişir. Boşuna dememişler: Musıki Âlimin ilmini, Aşıkın aşkını, fasıkın fıskını artırır diye…

Selam ve sevgilerle.