Şimdilerde hastalık olarak görünmese de sabahları çok bitkin uyanma, uykuya devam edilse dahi verimli uyku sağlayamama ve güne dinç başlayamama son dönemlerde sık karşılaştığımız şikayetlerdendir diyen Börekçi, ''Toplumda bilinen adıyla 'kronik yorgunluk sendromu' hastalığının tam olarak kabul görmüş terapisi mevcut değildir'' dedi.
GEÇMEK BİLMEYEN YORGUNLUĞUN SEBEBİ BAĞIRSAK FLORANIZDAKİ MİKROPLAR OLABİLİR Mİ?
Şimdilerde hastalık olarak görünmese de sabahları çok bitkin uyanma, uykuya devam edilse dahi verimli uyku sağlayamama ve güne dinç
başlayamama son dönemlerde sık karşılaştığımız şikayetlerdendir.
toplumda bilinen adıyla "kronik yorgunluk sendromu" hastalığının tam olarak kabul görmüş terapisi mevcut değildir. Ancak, tedaviye yaklaşımda
birincil semptomları şunlardır:
* baş ağrısı
* kas ve kemiklerde ağrı
* verimsiz uyku
* uykuya dalmada ve uykudan uyanmada güçlük
* boğaz ağrısı
* egzersiz sonrası aşırı halsizlik
bu durumlar hastalığın fiziksel olarak hissedilen semptomları arasındadır. Bazı durumlarda da IBS dediğimiz irritabl bağırsak sendromu karşımıza çıkmaktadır.
Kronik yorgunluk sendromunda bu semptomlara sebep olanlar arasında şunlar vardır;
Antibiyotik kullanımı
mikrobiyal floranın bozulması
OKS kullanımı (doğum kontrol hapları)
kortizon kullanımı
asid blokerleri
düzensiz beslenme
aşırı şeker alımı
Basit karbonhidratların diyette fazla alımı
işlenmiş gıda tüketimi
aşırı alkol tüketimi
işte buradaki bazı ilaçlar ve beslenme örüntüsündeki bozukluklar mikrobiyal florada bazı değişikliklere yol açıyor. İnsan vücudunda, normalde dengeli olarak mikrobiyal
florada zararsız halde bulunan, bir mantar türü vardır ve buna *candida mantarı* denilir. Kronik yorgunluk sendromuna sebep olan etkenlerin sürekli varlığı bağışıklık
sistemini olumsuz etkiler, bağışıklığı yani immüniteyi zayıflatır ve bu da mukozadaki zararsız olan candida mantarının artışına sebep olarak enfeksiyona yol açar buna
*candidiazis denir.
Kişinin bağırsak florasında, ağız içi ve vajinada bulunan ve burada beslenen candida mantarı bağışıklık sistemine zarar verir. Özellikle karaciğer ve beyinde de yüksek
oranda bulunan glikoz, Candidalar için öncelikli enerji kaynağıdır.
Beslenme, kullanılan ilaç, çevresel etmenler candidaların artışına yani enfeksiyona sebep olur ve bu süreçte de candidalar vücuttaki demir,çinko,bakır, manganez elementlerinden
kullanarak beslenerek büyür.
bu durum bireylerde kronik yorgunluk, baş ağrısı, kas ve kemik ağrısıyla ilişkilendirilir.
PEKİ CANDİDALARIN ARTIŞINI ÖNLEMEK NASIL MÜMKÜN OLUR?
* Beslenmeyle birlikte bütüncül sağlığı hedeflemek
* beslenmede aşırı şeker, işlenmiş gıda ve paketli ürünlerden kaçınmak.
* mümkünse doğum kontrol hapı ve steroid grubu ilaç kullanmamak
* gereksiz antibiyotik kulllanımından sakınmak
* antioksidandan zengin besinler tüketmek
* fermente besinleri tüketmek (ev yapımı yoğurt-kefir-turşu gibi)
* bağırsak florasında olumlu yararlı bakterileri (bifidobakteri, laktobasil ve türleri) artırmak
* vücudun asit ve alkali seviyesini korumak
* stres ve kaygıdan uzak durmak
BESLENME İLE CANDİDA MANTARI VE İLİŞKİLİ HASTALIKLARDAN KURTULMAK MÜMKÜN
Kronik yorgunluk sendromunda hem candidaların artışını önleyecek önlemleri almak hem de bağışıklığı destekleyici ve güçlendiri uygulamalar yapmak çok önemlidir.
Bu durumda tekrar başa dönersek *Hipokrat' ın yüzyıllar öncesinde bahsettiği gibi "bütün hastalıklar bağırsakta başlar." sözü bizlere
kronik yorgunluğun sebeplerini uykusuzluk, hareketsizlik veya başka sebeplerde araken sebebi bağırsak floranız olabileceğini gösteriyor.
Bu duruma çözüm arayışında olan kişiler mutlaka bütüncül yaklaşan bir sağlık profesyoneli ile çalışmalılardır.