Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can’la gazetemizde bir araya geldik.

Rektör Can Rektörlüğe atandıktan sonra eski rektör Prof. Dr. Durmuş Devecinin aksine basınla çok iyi diyalog kurma anlayışıyla KSÜ basın ve medya alanında destek buldu.  Niyazi Can’ı yıpratmak isteyenlerde oldu. Bizim gazetede de zaman zaman olumsuz haberler çıktı. Zaten basın elbette yeri geldiğin eleştirecektir.

 Rektör Can’ la bir saat yakın sohbetimizde. Elinden geldiği kadar kendisine verilen yetki ve sorumlukla KSÜ gününü ve geleceğini konuştuk. Elbette koskoca bir üniversitesinin eleştirilecek yanı da olacaktır. Bende kırmadan dökmeden zaman zaman eleştirdim. Zaten eleştirmeden başarı elde etmek mümkün değil. Ama eleştiriler hakaret boyutuna gelmeden, özel hayatına dokunmadan yapılmalıdır. 

Şunu da unutamayalım. Rektör Can üniversitede barışı sağladı, barış ortamına önem verdi. Eski Rektör Durmuş Deveci herkesi mahkemeye verdiği gibi bizim gazeteyi de mahkemeye vermişti!

Mahkemeye verme işleri çözmediğini daha çok düşman ürettiğini gördük. Ve Görev süresi bitmeden görevden alındı.

Üniversitelerde elbette her şey yolunda gitmez. Çünkü İnsan yetiştirmek kolay değil. Ne yaparsanız yapınız mutlaka daha iyisini öğrencilere vermek zorundasınız. Bu mekânda olabilir eğitim kalitesinin yükseltilmesi de olabilir.

 Çünkü orada yetişen öğrenciler ülkenin geleceğini yönlendirecek ve geliştirecek gençlerimizdir.

Üniversiteler toplumun önünü açıp, toplumu bir lokomotif gibi çekmesi lazım.

YÖK’ün yeni aldığı kararlarla barajı kaldırıldı. Bu konuda olumlu ve olumsuz birçok açıklamalar üst üste geldi.

Türkiye’nin üniversiteleri bölümlerini hemen hemen hep aynı bölümleri açıyor.

Bu hem kaynağın dağılmasına yol açıyor hem de üniversitelerin böyle bir kapasitesi yok.

Bir kere kapasiteyi belli bir bölgeye ayırmak ve her üniversiteyi kendi alanında gelişme imkânlarıyla yönlendirilmek gerekiyor.

Rektör Can,” Yüz yüze sınava girmeleri için öğrencilerimize taviz vermiyoruz. Ben her zaman söylüyorum. Bilmeden İnşaat mühendisi, bilmeden elektrik mühendisi, bilmeden hekim, hemşire yetiştirmek sana ve bana kötülüktür. Bunun için üniversitemizde kaliteli insan yetiştirmek için hocalarla birlikte mücadele ediyoruz. Bizim üniversitemizde torpil geçmez çünkü bizim amacımız ülkenin en iyi üniversiteleri arasında yer almak ve dünya sıralamasında en iyi 500 üniversitede yer bulmaktır. Bizim ve akademik kadromuzun en önem verdiği konu iyi mezun vermektir diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Sorunsuz ne birey, ne de toplum düşünebiliriz. Ataların “dertsiz baş olmaz ”dediği türden, Onun insan, doğasından kaynaklandığı biliniyor. O yaşamın her boyutunda vardır.

İş ve devinimin olduğu her yanıyla da başarı kadar, sorunların da olması doğaldır o nedenle sorunsuz bir başarı düşünemeyiz. Aslında her başarı, iyi çözülmüş bir sorunun sonucudur. Dersek, yanlış mı olur?

Yakın çevreden uzak çevreye, bireysel baz da toplumsal baza kadar, her alanda yaygın olan sorunlarla iç içe yaşarız. Her çözümle, düşünce ve gönül gelişir. Kişiliğimiz güven kazanır, içimizde dışımızda. Çözüme uluşmadan mutluluğu yakalayamayız.

Atılım, birikim ister, güç ve irade ister. Bundan daha öte çalışmak, araştırmak ister. Atılımın yaratıcı kendine daha bir anlam ve ivme kazandırır. Ne var ki, bu amaçlı etkinlikler, beraberinde riskler de taşır. Biz KSÜ olarak birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. Derslerimizin yanında sosyal aktivitelere de önem veriyoruz. Amacımız tam donanımlı öğrenci yetiştirmektir”