AK Parti İl Başkanlığı tarafından Manavgat ilçesinde düzenlenen basın toplantısında, Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olan Manavgat yangını sırasında ve sonrasında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi. Yangının başladığı andan itibaren devletin bakanlarıyla yangın bölgesinde olduğunu belirten AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, “Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız yangın bölgesinde vatandaşın yaralarının sarılması için gereken her şeyi yaptı ve yapmaya devam ediyor” diye konuştu.
  AK Parti Antalya İl Başkanlığı tarafından Manavgat’ta  düzenlenen toplantıya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, MKYK üyeleri Öznur Çalık, Lütfiye Selva Çam, Haluk İpek, Mustafa Köse, Tuba Vural Çokal, Antalya milletvekilleri İbrahim Aydın, Kemal Çelik ve Atay Uslu katıldı. 
  Yangının 28 Temmuz saat 12.00’de Manavgat’ta başladığını, devamında Alanya, Gündoğmuş ve Akseki ilçelerinde toplam 59 mahallede etkili olduğunu belirten AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ilk andan itibaren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Ormancılık Bakanımız Bekir Pakdemirli'nin yangın bölgesine geldiğini söyledi. Bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekrem Pakdemirli gerek Ulualan mevkiinde bulunan Yangın Yönetim Merkezi gerekse Manavgat Gençlik Merkezinde AFAD Koordinasyon merkezinde yangının söndürme ve yardımlarla ilgili çalışmaları koordine ettiklerini hatırlatan Taş, "Yangının 4’ncü günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Manavgat’a gelerek, Ulualan mevkiinde bulunan Yangın Yönetim Merkezi’nde Manavgat Gençlik Merkezi’ndeki AFAD Koordinasyon Merkezi’nde yetkililerden bilgi aldı ve talimatlarını verdi. Ardından Kalemler Mahallesi’nde yangından zarar görenlerle görüştü. Bu sırada traktörü yanan bir vatandaş, 'Sayın Cumhurbaşkanımız ben geçimimi bu traktörle sağlıyordum. Artık geçim şansımız kalmadı" sözü üzerine Bilim ve Sanayi Bakanımıza köyde traktörleri yanan vatandaşların traktörlerinin temini için talimat verdi. İlk etapta 4 traktör teslim edildi. Toplamda 20 traktör zarar görmüştü, geri kalanlarda daha sonra vatandaşlarımıza verilecek. Bu Antalya’mızda yaşadığımız Türkiye’nin en büyük yangın afetidir. 60 bin hektar ormanımız zarar gördü. 8 kişi bu yangınlarda hayatını kaybetti. Bu büyük bir yangın afetiydi maalesef can kayıpları ve yaralanmalar yaşandı. 1410 bağımsız bina hakkında hasardan dolayı yıkım kararı verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bizzat kapı kapı ve ev ev dolaşarak hasar tespit çalışmalarına nezaret etti. Sayın Bakanın 4 ilçede gitmediği mahalle kalmadı. Yangın nedeniyle 1410 bina ağır hasar gördü. Yangın nedeniyle zarar görenlerin hesaplarına toplam 35 milyon 664 bin lira yatırıldı. Konteyner talep eden 414 kişiye konteynerler kurularak teslim edildi" dedi.
  Yangın sebebiyle hayvanların telef olmasına da değinen Taş, "Bölgede 240 büyükbaş, 3 bin 94 küçükbaş 2 bin 582 arılı kovan, 2 bin 674 arısız kovan telef oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayvanları telef olan vatandaşlara 570 küçükbaş, 80 büyükbaş hayvanla birlikte 74 sağım makinesi, 188 yemlik suluk teslim edildi, daha da devam ediyor. Yangında toplam 33 bin 817 dekar alanda ağaçlar ve 1122 dekar tarla ile 55 dekar sera yanarak zarar gördü. Karaöz’de evi zarar gören İbrahim Amcamızın evi, 15 günde yapılarak kendisine teslim edildi. İnşallah önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanımızın Antalya ziyaretinde kendisi ve eşini yeni evinde ziyaret edecek” diye konuştu.

  "Köylerin etrafına bantlar oluşturup hızlı yanan Kızılçam yerine yangına dayanıklı defne, keçiboynuzu gibi ağaç ekeceğiz"
Orman mühendisi olarak Orman teşkilatında 30 yılı aşkın görev yaptığını belirten AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ise en büyük yangın olan Manavgat’ta yangının 28 Temmuz’da Manavgat Yeniköy’de başlayıp çok kısa sürede yerleşim yerlerini yakıp geçtiğini söyledi. Bunun bir orman yangını değil felaket olduğunu kaydeden Aydın, "O kadar hızlı bir yangın ki, önünde durma şansımız yoktu. İnsanlar uyanık olması ve köylerin erken boşaltılması can kayıplarını önledi. Millet, evlerimiz ormanlarımız, köylerimiz terör amaçlı mı yakılıyor diye sokağa döküldü. Köylerin girişlerinde yol kesmeler oldu. Orman yangının etkileyen faktörler arazini yapısı iklim şartları, bunları değiştiremeyiz. Yanıcı maddeyi değiştireceğiz. Köylerin etrafına bantlar oluşturup hızlı yanan Kızılçam yerine yangına dayanıklı defne, keçiboynuzu gibi ağaç ekeceğiz. Evlerimiz taştan yapacağız. Bu yangında gördük, vatandaşımız evini ağaçtan yapmış, odunu evinin duvarına dayamış alt kata samanlık yapmış. Sonuçta yangında evde yandı gitti Orman teşkilatı çalışmaya başladı. Yangına dayanıklı bir orman yapısı kurma çalışmalarına başlandı” dedi.
  Yangının en çok yangın bölgesinde yaşayan vatandaşları etkilediğini belirten MKYK üyesi Tuba Vural Çokal ise yananların sadece evlerimiz hayvanlar olmadığını  belirterek, "Ben de Manavgat’ın bir çocuğu olarak Manavgat’ın geçmişi, hatıraları, anıları yandı. Biz bu psikolojik travmayı düzeltmek için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile sahada çalışmalarımıza devam ediyoruz. 3170 vatandaş ile görüşme yaptık. Yangına millet olarak tek yürek müdahale ettik. Yangının yaralarını hep birlikte sarıyoruz” dedi.
  Öncelikle yangın bölgesindeki insanları bölgeden canlarını kurtarmak için çalıştıklarını, açıkta kalmalarını önlediklerini, sonra da yaşamlarına devam etmeleri için gerekli desteği verdiklerini belirten MKYK üyesi Öznur Çalık ise dünyada eşine az rastlanır yangına yine dünyada eşine az rastlanır bir şekilde söndürme ve akabinde yaraları sarmak üzere devletin bütün kurumları harekete geçtiğini hatırlattı. Yangını söndürdükten sonra vatandaşların mağduriyetini gidermek için sahada görev yaptıklarını kaydeden Çalık " Ekiplerimizin çalışma moral ve motivasyonlarını baltalamak, devletimizin itibarını zedelemek amacıyla sosyal medyadan kara propaganda yürüten kişilerle karşı karşıya kaldık. Oysa bu kritik süreçte makam sahiplerinin kulaktan dolma bilgilerle açıklama yapmaması gerekiyordu. Milletimize karşı sorumlu davranmaları gerekiyordu. Yine bizi şaşırtmadılar. Biz bunları milletimizin vicdanına havale ettik. Dün olduğu gibi bugün olduğu gibi yarın olacağı gibi biz milletimizle beraber yürümeye devam edeceğiz. Şunu herkes çok iyi bilsin devletimiz görevinin başındadır. Herkes biliyor ki şu an tüm yangınlar söndürülmüş vaziyette. Ve fırsatçılar dağıldı ama biz yine sahadayız. Ve biz yine milletimiz ile beraber yaralarını sarmak üzere buradayız” dedi.

 

Editör: Haber Merkezi