Söz vermek ve sözünde durmak bir insanın erdemini belirtir.

Ne kadar çok söz verirse o kadar iyidir değil, verdiği sözleri ne kadar yerine getiriyor buna bakılır. Güven verir sözünde duran insan ve daha samimi yaklaşımda bulunulmasını sağlar.

Güven duygusunu birinde tadabilmek o denli önemlidir ya insanlar için, işte bu sebeple sözünde duran insanlar da bu kadar kıymetlidir.

Söz sadece lafta kalan bir eylem değildir ve böyle de olmaması gerekir.

Bu yüzden manasının getirisini kaldırabilecek insanların söz vermesi gerekir.

Söz, bir bünye gibidir.

Karakteri, duruşu, omurgası hatta namusu vardır.

Söz bir yazıda, bir kelamda, bir nidada sahibinin kimliğini yansıtır.

Sözün kıymetlisi paha biçilemez. Onun için denmiştir;

"Söz ola, kese savaşı, Söz ola kestire başı, Söz ola ağulu aşı, Yağ ile bal ede bir söz"

Ama cahilde; Tehlikeli silahtır, Değersiz paçavradır, Fitnedir, fesattır.

Katleden tehlikelidir.

Toplumları yıkan fırtına, yakan ateştir.

Sadi Şiraziye göre üslup yanlışsa doğrunun celladıdır.

Söz deyince güzel Türkçemiz akla gelir elbette.

Sosyal medyada her gün çiğnenen, bozulan, tecavüze uğrayan Türkçemiz.

Bunca sene binlerce saat Türkçe dersi okutup anadilimizin ne hale geldiğinin aynasıdır sosyal medya alemi.

Biz nasıl bir günah işledik ki bu nezih, zengin, latif dili bu hale getirdik.

Bu milletin dilini, özel projeler, programlar ve gayretlerle, milyonluk bütçeyle ve devlet zoruyla bozmaya gayret etsek, ancak bu kadar olabilirdi.

Evet sevgili dostlar, dilimizin katli açısından, sosyal medya tam bir felaket.

İmla yok, dilbilgisi yok, noktalama işaretleri hak getire.

Oysa çoğu zaman elimizdeki akıllı telefonlar kelimenin doğrusunu alternatif olarak gösteriyor ama yazan doğruyu bilmeyince…

Kelime dağarcığı boş.

Dört binin üzerinde kelime haznesi olan dilimiz, günlük hayatta ve pratikte 100-150 kelime ortalaması ile kullanılıyor.

Bizim ülkemizde sayıları azda olsa Türkçe sevdalısı, ömrünü dilimizin güzelliklerini anlatmakla geçirmiş, tanıdığım ve rahmeti Rahmana kavuşmuş o muhterem insanlar bu günleri iyi ki görmediler.

Yoka kahrından ölürlerdi maazallah.

Bu yazımda üzerine alması gerekenler inşallah yeterince alınmıştır.

 Kalın Sağlıcakla…