Maalesef herkes iyi görmemizi kötüyü göz ardı etmemizi istiyor.

Herkes işine geldiği gibi davranmayı sevdiği gibi…

Doğruya doğru demek suç olduğu şu dönemde, iyiye iyi, kötüye kötü demekten vaz geçmem.

Ne tür tepkiler, ne tür engeller olsa da önümde aşmak için mücadele den de vaz geçecek değilim.

Nabza göre şerbet verecek yalaka da değilim.

Bizde Nabza göre şerbet yok kardeşim.

Malumunuz Futbol adına konuşmamız gerekirse, BAL mücadelelerimiz devam ediyor.

Elbistan ve Türkoğlu Belediyespor hali hazırda…

Futbol anlamında ortada ne var derseniz.

Üzerinde konuşulup yorum yapacak bir şey yok.

Sonuca odaklı oyunda skora bakılıyor.

Futbol mu oynanıyor, güreş mi yapılıyor pekte önemi yok.

Gol olsun, galibiyet olsun, gerisi teferruat deniyor.

Geçtiğimiz haftalarda BAL’ın tadı olmadığını şeker katıldığını ifade etmiştim.

Futbol anlamında 9 aylık süreçten sonra sıkıştırılmış Ligde görüntü ister istemez vasat.

Bu konuda Türkoğlu Belediyespor Teknik patronu ile görüşmemizde oldu.

Futbolda her an herşeye gebe…

Tabi onlarda Lig başlayacak mı, başlamayacak mı gibi bir kaosla başladı maçlara…

Onlara da hak vermek gerek, takımı sahaya sürmek kolay değil…

Fethi hocamla bunu tartıştık, Takımın durumunu göz önünde bulundurarak sonuca odaklandıklarını ifade etti.

Üstüne alınan bir Şanlıurfa BBŞ mağlubiyeti ile soğuk duş…!

Sonuç hiçte iç açıcı değil 2-4 mağlubiyet var…

Herkes hüsran, üzgün….

Söylenecek söz yok, sonuçta kaçan 3 puan var.

İstemsiz bir şekilde mağlubiyeti gazete küpürlerine taşıdım…

Başlık ise harfiyen ’12 Şubatta Hüsran var’

Sizce bu başlık ne olmalıydı, mağlubiyet almışın, başarısız bir grafik ortada…

Keşke galibiyet alınaydı ‘Galibiyet Coşkusu yazaydım’ şampiyon olalım Şampiyon yazayım…

Bizi sanırım para verip haber yaptırdıkları Basın mensuplarına benzetiyorlar galiba…

Bizde Futbol sevgisi var, biz cebimizden para verip deplasmana geliyoruz, kimseye eyvallahımızda yok.

Sanki çıkıp ya emek veriyorsunuz sizlere ufaktan desteğimiz olsun düşüncesi ile destek mi verdinizde keyfinize göre başlık atmamızı bekliyorsunuz.

Orada durun ve kendinize gelin, beni yada beni temsil eden kişiyi başkaları ile karıştırmayın.

Lakin mağlubiyete ne yazayım bilemez oldum ve Hüsran, taraftar üzdü cümlelerinden bile tepki alıyoruz.

Sitemlerle karşı karşıya kalıyoruz.

Açık söylemek gerekirse Şampiyonluğa oynayacak takım sahada yokları oynamayacak.

Hafta sonu maçını göz önünde bulunduralım…

Aslınca çok önemli bir şey yok,3-5 pozisyon dışında…

Şampiyonluğa göz dikmiş bir takım puansız Elbistan’a karşı direnci %100 olmalı…

İlk dakikalarda 1-0 önde olduğun maçı 2,3,4,5 diyerek sürdürmeli…

10 dakika içinde 1 gol buluyorsun, 90 dakikaya yaydığında 9 gol yapar…

Bu açık hesap, Futbol anlamında iyi olsa olurdu da…

Sonuca odaklı olunca 2-1’lik skor geliyor.

Hatta Elbistan 1-1’e ulaştığında Türkoğlu patırdamaya başlamıştı.

Tamam Pozisyon üstünü olabilirsin, son vuruşlar yok.

Olmayınca 2-1’lik var gücünle skor bu…

Hadi burayı aştık, hatta 1. Olarak gurubu aştık diyelim…

Sonra ne olacak.

Aştığında dişli takımlar ile karşılaşacaksın…

Önünde puansız Elbistan olmayacak, ya da Viranşehir olmayacak.

Daha yatırımlı bir takım olacak, o zaman ne yapacağız.

1-0’ı alıp üzerine mi yatacağız.

Hadi yatalım, hatta 15. Dakika içerisinde gol bulalım, 90 dakika boyunca ise can mı çekişelim.

Gol yememek için dua mı edelim.

Bence birbirimizi kandırmayalım.

Elimizde un var, şeker var, Helva yapmak bizim elimizde düşüncesindeyim.

Her yazımda söylediğim gibi elimizde kıymetli bir imparator var.

Fethi Hoca bu lig için bulunmaz bir insan, kariyerine göre lig üstü…

Ama Futbolcu bazına gelecek olursak, o gençlerden daha iyisini yapabileceklerini görebiliyoruz.

Onları motive etmek iş hepimize düşüyor.

Bence önce eleştiriye açık olalım, sonra gelen seslere kulak verelim ve temkinli hareket edelim.

Yoksa halımız harap…

Kalın Sağlıcakla…