"Mehdî" sözlükte, "kendisine rehberlik edilen" demektir. Bütün istikâmetler Hz. Allah'tan (c.c.) geldiği için bu kelime, kendisine Hz. Allah tarafından yol gösterilen, yani hususî ve şahsî bir şekilde Hz. Allah'ın hidâyetine nail olan mânâsını almıştır.

Terim olarak Mehdî, Hz. Peygamber (sav)'in kıyamete yakın bir zamanda geleceğin haber verdiği sâlih kuldur.

Kıyamet alametleri cümlesinden olarak Mehdi inancının sıklıkla tartışma konusu yapıldığı malumdur. Gerek akademik çevrelerde, gerekse halk arasında bu meseleler üzerinde zaman zaman farklı yorumlar yapılabiliyor.

Hz. Mehdi (a.s) hakkında Mehdi hakkında birçok hadisler var. Ehli sünnet alimlerinden Mehdi'yi inkar eden çıkmamıştır.

Şu bir hakikattir ki Mehdi meselesi asırlardır suistimal edilmiş ve sahte mehdiler türemiştir. Sahte İsa'lar da gelmiştir. Sahte peygamberlerde türemiştir…

Bir şeyin sahtesinin çıkması aslına zarar vermez. Bu mesele suistimal edildi diye bu konudaki hadisleri kabul etmemek de çok vahimdir.

Özellikle sahih hadislere inanma konusunda problemi olanlar dillerine doladıkları şey hep şu söylemler olmaktadır. “Hz.İsa’nın tekrar geleceği veya kurtarıcı beklentisi” bid’at mezheplerde de hep ola gelmiştir. “Biri ben İsa’yım dese, Ben Mehdi’yim dese ne olacak? Nasıl bileceğiz?” gibi savunmalar. Bu söylemler kalbinde maraz bulunan, hadisleri bir türlü kavrayamayan veya kabul edemeyen kişilerin kuruntularıdır.

Ehl-i Sünnet’in konuyla ilgili kabulleri akaid/kelam kitaplarında, hadis şerhlerinde ve tefsirlerde detaylarıyla zikredilmiştir. Hatta genel olarak kıyamet alametleri, özel olarak da Mehdi konusunda müstakil kitap ve risaleler kaleme alınmıştır. Örneğin: İmam Suyûti’nin (ö.911/1505) Mehdi hakkındaki hazırladığı, Kitabü'l Bürhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Ez-Zaman isimli eser ayrıca Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur Külliyatı adlı eser.

Hz. Mehdi Nasıl Tanınacak?

Bu sorunun cevabı şüphesiz muhbir-i sadık Efendimizin vermiş olduğu haberleri incelemek ve takip etmektir. Böyle bir önemli konuda, Mehdi’nin özellikleri hakkında Peygamber Efendimizin hiçbir söz sarf etmemiş olması asla düşünülemez. Peygamberimiz (sav)’in fiten hadislerindeki, ahir zaman alametleri olarak bildirilen birçok gelişmelerin çoğu, günümüzde bire bir haber verildiği şekilde gerçekleşmiştir. Son zamanlarda yeryüzünde savaş ve çatışmaların, terör, şiddet, anarşi ve kargaşanın, katliamların, işkencelerin giderek artmış olması ise, yine ahir zamanın ilk döneminin yaşanmakta olduğunun bir göstergesidir.

Peygamberimiz (sav)’in hadislerindeki bilgilere göre Hz. Allah (c.c.), bu karanlık dönemin ardından insanları ahir zamanın karmaşasından kurtaracak ve büyük bir kurtuluşa ulaştıracaktır. Hz. Allah, güzel ahlaktan uzaklaşan insanları, dejenerasyona uğrayan toplumları doğru yola iletmek için ’Mehdi’, diğer bir ifadeyle ’doğruya götüren’ sıfatını taşıyan Peygamberimizin neslinden gelecek üstün ahlaklı bir kulunu vesile kılacaktır. Hz. Mehdi, Hz. Allah’ın izniyle, İslamiyet’i tüm bozulmalardan, hurafelerden arındırarak gerçek Kuran ahlakının yaşanmasını sağlayacaktır.

Hadislerde Mehdi hakkında nerede doğacağı, isminin ne olacağı, nerede vefat edeceği, bedeni özellikleri, icraatları vs. çok detaylı özellikleri zikredildiği için hadis-i şeriflerdeki izler takip edildiği zaman gerçek Mehdi tanınmış olacaktır. Hatta zamanın muhakkik alimleri bunu ikrar edeceklerdir.

devam edecek…