Şehrimiz de her gün ana haber bültenlerine çıkacak bir olay yaşanmaya başladı. “Hele şükür mü?” Demek lazım yoksa “Allah yeni olaylardan korusun mu?” Bilmiyorum. “Reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip göz yummak mı?” lazım, onu hiç bilmiyorum.

Malumunuz, şehrimiz ülkemizde dondurmanın haricinde başka bir özelliğiyle tanınamıyor. Kahramanmaraş’ın Aydınları, ileri gelenleri “Şehrimizin özelliklerini tanıtalım, marka olalım, endüstrimizden, yerel zenginliklerimizden, kültürel varlıklarımızdan söz ettirelim” dedikçe şehir sanki daha bir içine kapanıyor.

Dün ekran başında televizyonlarını seyredenler şehrimizde iki arkadaşın birbirine destek olma görüntülerini ağızları açık bir şekilde seyrettiler. Alkol alan arkadaşının yerine “Arabayı ben kullanıyordum” diyen gence yalan söylediği için üzülmek yerine alkolsüz olduğu ve arkadaşının suçunu üstlendiği için gönülden kutladık.  Arkadaşının uyarılarını kulak arkası edip “Orada mobese yok, merak etme” diyerek susturan fedakâr gencimizi emniyet güçlerinin yanında bu açıklamayı yapacak cesareti gösterdiği tebrik ettik. “Böyle arkadaşlıklar kaldı mı?” diye de kendimize sormadan edemedik.

Sonrasında yalan beyan vermekten, alkollü bir şekilde kullandığı araçla polis aracına çarpmaktan aynı zamanda da sokağa çıkma yasağını ihlal etmekten suçlanan iki kafadarı, emniyet merkezine götürmek için ekip arabasına bindirmelerini seyrettik. Baktık ayrılmamışlar, böyle bir dostluğu bozmayıp, iki kafadarı ayırmadıkları emniyet güçlerine teşekkür ettik.

Kazayı öğrenen, diğer arkadaşlarının da olay yerine intikal etmesiyle sokağa çıkma yasağını ihlal ettiklerini anlamayanlara emniyet güçlerimiz “Yasak var” deyip işlem yaptı. Ekran başında bu ilginç görüntüleri seyredenler komedi filmi tadında ki olayı kahkahalar ve gözyaşlarıyla izledi. Neye şaşıracağını şaşıran izleyiciler, -bende dahil olmak üzere- günümüzde dostluğun bittiğine inanmışken birden bu güzide arkadaşımızın davranışıyla fedakarlığın ve dostluğun halen sürdüğüne bizleri ikna ettiler.

Geçen ki yazımda da doğruları yanlışlarla ve yanlışları doğrularla karıştırdığımızdan bahsetmiştim. Bunda etkili olan en önemli sebeplerden birisinin sosyal medya olduğunu ifade etmiştim ama gerçekten anlayamıyorum; Neden böyle oluyor? Diye sormadan edemiyorum. Eğitimsizlik mi? İsyan mı? Cesaret mi? Yoksunluk mu? Devlete güvensizlik mi? 

Bu arkadaşlarımızın hiçbirisinin Kovidten haberi yok mu? Geçen mart ayından beri uzayda mı yaşıyorlar? Alınan tedbirlerin hiç farkına varmadılar mı? Neyin, niye yapıldığını hiç mi anlamadılar? Devlet yasak ediyor diye ihlal edip üzerine üzerine gitmenin kime ne faydası var? Her gün aynı ana haber bültenlerinde kovidten ölenlerle ilgili hiçbir şey duymadılar mı?

Alkollü bir şekilde araç kullanılmasından bahsetmeyeceğim bile…

Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ki insanların keçileri kaçırmasına ramak kaldığının farkındayım, az daha sabır. Lütfen kurallara uyalım! Uymayanları uyaralım!

Kalın Sağlıcakla…