Koronavirüs tüm hayatımızı olumsuz şekilde etkiliyor… Alının tedbirler yeterli olmayınca ister istemez yeni tedbirler kaçınılmaz oldu…

Elbette, devlet yetkilileri bu kararı alırken zorlanmışlardır. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ekran karşısında yaptığı açıklamalarda oldukça zorlandığını görüyoruz.

Çünkü bir taraftan halkın sağlığı, öbür taraftan ülke ekonomisini zora girmesi... Daha önemlisi de, insanların yaşamına sınırlama getirilmesi olmuştur. İnsan özgürlüğü çok önemli bir konudur. Olmazsa olmazımızdır. Ama pandemi vakalarının ve ölümlerin her geçen gün artması insanları karamsarlığa itmekte. Acaba bana ne zaman gelecek endişesi... Hiç virüs olmayacak denilen insanlar bir bakmışsınız. Virüs olmuş, bazıları hayatını kaybetmişler.  Tüm önlemlere rağmen ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Ama yapacak fazla bir şey yok! Tüm ümitler, gelecek aşıya bağlandı. Önümüzdeki günlerde Çin aşısının geleceğini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı. Milyonlarca aşının, insanlarımıza vurulması söz konusu olunca, yarınların ne getireceği belirsizliğini korumaktadır...  

Ülkemizin tamamen üstesinden gelmesi yeterli olmayacaktır. Çünkü daha önce umreden gelen insanlarımızdan bulaşmıştı! Bu yalnız 83 milyon insanımızı tehdit etmiyor... Aynı zamanda tüm dünya ülkeleri de tehdit altındalar…

Diğer taraftan:

Bazı Avrupa ülkelerde değişik tedbirlere başvurmaktalar.  2 veya üç hafta ülkede tamamen iş yerlerini kapatarak, sokağa çıkmama kararları almaktalar. Ama bizim öyle bir kararı almamız o kadar kolay değil. Gerekirse buna benzer kararlarda çok zorlanacağımız da kesin. Çünkü bizim ekonomimiz Avrupa ekonomileri gibi güçlü değil. Onlar dijital ekonomi ve katma değer yüksek mal ve hizmet üreterek, güçlü ekonomiye sahipler.

Bizde katma değeri yüksek ürünleri üretemediğimiz için dışardan ithal ediyoruz.  Bu kolaycılık geldi ve kapımızı ekonomik olarak çalmaya başladı.

Bu pandemi sürecinden yararlanarak bizde katma değeri yüksek ürünleri ithal yerine, kendimiz üretebiliriz. Bunların yapılması o kadarda zor değil. Biraz sabır ve çalışmak yetecektir.

200 üzerinde kamuya ve özele ait iniveresilerimiz bulunmakta... Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesinde  “Teknokent ve Üskim“ gibi çok gelişmiş üniteler mevcut. Bu cihazlar devletin kıt imkanları ile kuruldular. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen bir türlü değerIendirilmedi.

KSÜ bu şekilde, diğer üniversitelerimizin de diğerlerinden fazla bir farkı yok…

Avrupa’nın önde gelen üniversiteler; yaptıkları projeleri sanayiye aktararak, hem ülkelerine üstün katma değeri yüksek ürün üretmelerini, hem de ekonomilerini güçlenmesine sağlıyorlar.

+++

Kahramanmaraş Tekstil sektörüyle önce çıkmaktadır. Ancak kaynağına bakıldığında, başta makinalar olmak üzere pamuk ve diğer gerekli tedarikler ithal yoluyla, getiriliğine tanık oluyoruz. Bu yoğun iş gücüne katkı sağlayarak işsizliği önlüyorlar.  Ama katma değeri yüksek üretim elde edemiyoruz.

Bunu yapamadığımız için 150 bin işçinin çalıştığı 500’ün üzerin de olan fabrikalarda yapılan üretimle ihracatımızı ancak bir milyar dolara yaklaştığını biliyoruz…

 Makinalar dışardan, hammaddeyi dışardan…

Bizim yaptığımız yalnız işin yükünü çekmek oluyor. Bu ülke insanlarının yaratıcılık kabiliyetleri küçümsenemez. Yeter ki arkalarında destek bulabilsinler.