Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüslü günlerin devam ettiğini açıklıyor...

Aşı olmayanların aşı olmalarını üstüne basa basa söylüyor.

18 milyon kişinin aşı olmadığını bu virüsten kurtulmanın tek çaresi aşı olmaktan geçtiğini ifade ediyor. Koca; yoğun bakımda yatan hastaların ya tek aşı olduklarını ya da hiç aşı olmayanlarda ölüm oranları başı çekiyor diyor… 

Uzmanlar 2021 olduğu gibi 2022 yılının zorluklar içerisinde geçeceğini devamlı dile getiriyorlar.

Kovid-19’un etkisi hala devam ediyor.

Bunu biliyoruz.

Ama: Birlikte yaşamanın insan mutluluğuna sunduğu en güzel nimet toplumsal görevi yerine getirmektir.

Örneğin bazı insanlarımızın aşı yaptırmamakta ısrar etmeleri karşılıklı yardımlaşma, dayanışma sevgi, saygı, ortak değerlere gölge düşürüyor.

Bu konuda her birey üzerine düşeni görevi ve sorumlulukları yerine getirmek zorundadır.

Her kim bireysel düşünür, toplumsallığın oluşturduğu değerlere sırtını dönerse, ilk başta kendisini yalnızlığa, mutsuzluğa iter. İnsan hayatında insanın yerine hiçbir değer dolduramaz.

Ekonomik olarak sıkıntı içerisindeyiz 1920 yılında tüm imkânsızlıklara rağmen ülkemizi kurtaran kahramanların ülkesiyiz...

Şimdi aradan bir asır geçti her şey değişti.

Bizde bu değişimin ve gelişimin içerisinde yer aldık.

Osmanlının lale devri olmasa da üreten bir ülkeyiz.

Her şeyin bilinci içerisindeyiz.

O tarihlerde hiç yoktan var olan 84 milyonluk bir Türkiye’yiz Şimdi işler daha kolay, genç ve okumuş nüfusa sahibiz.

Bir atasözü var “Düşmeden kalmasını öğrenemezsin” derler bu bizim için geçerli değil.

Çünkü ülke olarak düşmeye ve yeniden silkinerek kalkmaya alışmış bir insanların ülkeyiz.

Evet biliyoruz…

Çok lüks yaşamaya alıştık…

Evet, yoksulumuz yok değil ama eskisi gibide değiliz!

Çok müteşebbis ve varlıklı insanlarımız çoğaldı. 

Çok değil 10’lu yılların bir gerisine gidelim şöyle bir düşünelim…

Biz büyük ekonomiye sahibiz.

Dünya ülkeleri ile alışverişimiz var, aynı zamanda bir NATO ülkesiyiz.

Keşke tüm ülkeler bize ambargo koysalar; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanında olduğu gibi o tarihte Kayseri’de kendi uçağımız yapmışız hiç yoktan.

“Kötü komşu hacet sahibi yapar” bizim ünlü atasözlerimizden birisi.