Aslında birbirinden önemli faktörler, bağdaştırıcı durumu yok.

Lakin Covid-19 Pandemi sürecinde kullanılan ilk cümleydi Korana sıcağı sevmiyor diye…

Madem sıcağı sevmiyor, neden 42 derecelerin üstündeki hava sıcaklığında Korana illeti yakamızı bırakmıyor.

Bundan anladığımız sıcaklık mevzusu hikaye imiş…

İnsanlar kendi kendini avutuyor.

Maalesef vakalar can yakmaya başladı.

Önce Korana şimdi ise Boğulma…

Korana tehlikeliydi, sıçrıyordu herkes tedirgindi.

Sıcaklık ise bunaltıcı, sıçramıyor, insanları serin alanlara sıçratıyor.

Neden mi Bahsediyorum, Kahramanmaraş’ta hafta sonu yaşanan Boğulma vakalarından…

Menzelet, Kartalkaya barajları ve 15 Temmuzdaki süs Havuzundaki boğulmalardan…

Korona 60 üzerin alıyordu, Sıcaklık ve Boğulmalar ise genç fidanları aldı.

8-16-19 yaşlarında 3 genci, Maalesef 2020 yılı hiçte iyi gelmedi.

Hep götürüyor, hatta alaylar bile ediliyor, 202 levelini aşamayacağız diye…

2020 Önce deprem, ardından çığ, ardından Corana diyerek devam etti.

Şimdi ise ülke genelinde Boğulma vakaları…

Sibirya sıcakları geldi gibi, herkes sıcaktan bunalmaya başladı.

Kahramanmaraş 40 ve üzeri dereceler ile kasıp kavrulmakta…

İnsanlar geçim nedeni ile çalışmaya mahkum.

Bilindiği gibi Pandemi döneminde yara alan esnaf bu aylarda ayakta durmaya çalışıyor.

Hafta sonlarında ise serin yer arıyor.

Kahramanmaraş’ta bu dönemler Bağ dönemi kaçan akşam kaçıp, sabah geliyor.

Kaçamayanda hafta sonları Başkonuş, sersem, yavşan gibi yaylalara gidiyor.

Bazı kesim ise Baraj etrafında gölge arıyor.

Lakin bunaltıcı sıcaklar sizi suya sürüklemesin, su can alıyor.

Dikkat edelim lütfen candan olmayalım.