Son yılarda bir yaşam öyküsü furyası yaşanıyor. Kitap dünyasında ünlü olsun ya da olmasın, tanınmış veya tanınmamış… Herkes kendi yaşamını anlatıyor. Hüzünlü, eğlenceli, heyecanlı bin bir çeşit yaşam seriliyor gözlerimizin önüne. Yaşam o denli yoğunsa, renkliyse, iniş çıkışlarla doluysa, o denli ilgisini çekiyor okuyucunun.

Kitaplarda yaşam öyküsüne duyulan bu ilgi neden kaynaklanıyor?

Başkasının yaşamına duyulan aşırı bir merak mı? Yoksa birinci el yaşantıların giderek yok edildiği tüketim dünyasında bireysel olan, özgün olan bir şeyleri yakalamak mıdır?

Kendi dünyamızın sınırlarını aşıp başka yaşamlara karışma, başka zaman diliminde dolaşma isteğimi? Yoksa sis bulutlarının ardından yavaş yavaş yitip hiçliğe karışan bir zaman diliminde yaşanmış olanlara duyulan ilgi mi?

Geçmişte yaşanan her an bugüne anlam ve değer katarak, bize yeni bir yaşam gücü ve enerji mi veriyor?

Bu düşünceler doğrultusunda gerçekleştireceğimiz 6. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı 17-27 Ekim tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

Gençlerin ve öğrencilerinde yoğun olarak kitap fuarına ilgi göstermesi, geleceğe ışık tutmak adına sevindirici bir gelişmedir.

Bize matbaanın Avrupa’dan 150 yıl sonra gelmesi elbette ki gelişmemizi engellemiştir. Son yıllarda ki teknolojik üretimler sayesinde, ülkelerle aramızda olan mesafeyi azaltmıştır.

Kahramanmaraş'ın dondurmasıyla tanındığını biliyoruz. Yazarları ve edebiyatçılarıyla ünlüdür. Başta Necip Fazıl, Âşık Mahsuni ve onlarca şair yazar ve edebiyatçı bu topraklardan çıkmıştır.

Yedi Güzel Adam, dizilere konu olması da bunun bir başka gerçeğini ortaya çıkartıyor.

Büyükşehir Belediyesi'nin öncülük ettiği festivaller ve fuarların sayısını çoğaltmak için fuar alanını kiralayan organizasyon şirketlerine daha kolaylık sağlanması fuar sayısın artıracaktır.

Ardı ardına yapılacak buna benzer etkinlikler Kahramanmaraş’a gelecek olan yabancıların ilgisini çekecektir.

***

Diğer taraftan kitap fuarına yeniden döndüğümüzde; ''Okuyan kişinin ufku genişler ve beyinsel birikimi artar. Böyle olunca da algılama, yorum yapma gücü de gelişir, kişiliğine kalıcı değerler katar. Bana göre okuyan insan ışıklı insandır. Girdiği her yeri aydınlatır.

Elbette kitaba verilen para, insana yatırılan bir servet gibi görmek önemlidir. Ancak kitapların çok satılmasının, çok okunması anlamına gelmediğini de biliyoruz. Fazla okuyan bir millet değiliz. Daha çok TV dizilerine odaklıyız. Kitap satışlarını daha cazip hale getirmek elbette önemlidir. Kitapların değeri parayla ölçülmez onunda farkındayız. Çocuklarımıza, gençlerimize ve tüm insanlarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak adına, kitap fiyatlarının daha cazip hale getirilmesin de fayda var diye düşünüyorum.

Değerli Eğitimci Yazar Mustafa Okumuş ’un kitabından alıntıyla bitirelim yazıyı...

Kitapların yaşamımızda, gelişimizde ve değişimizde önemli bir yerinin olduğu yadsınamaz. Onunla barışık yaşayanlar, yalnızlık çekmezler, karanlıkta kalmazlar. Siz onu bırakmadıkça, o sizi hiç bırakmaz, Tek yanlı, vefalı tek dosttur, kitaplar.