Bozuk- katı- esnek sınırlarımız nasıl oluşur?

Sınırlarımız, 0-6 yaş aralığında oluşmaya başlıyor. Öncelikle, sınırlarımız hangi çevrede ve koşullarda büyümüşsek ona göre şekillenir. Duygularınızın ( öfke, hüzün vb.) ifade edilmesine izin verilmediği bir ailede duygularınızı içinizde yaşamaya başlarsınız. Anne ve babanızı mutlu etme adına sürekli bir çaba içinde olursunuz. Çünkü, çocuksunuzdur. İçimizdeki çocuk yetişkin olsakta hala bir yerlerde vardır. 6 yaşındaki bir çocuğa evliliğin ne olduğunu soramayacağınızı bilirsiniz. Sınırlarımızı oluşturamayan parçamız genellikle çocukluk döneminde yara aldığımız parçalarımızla eşdeğerdir.

Yetişkinliğinizde sürekli fedakârlık yapıyorsanız, insanlara ayıp olmasın diye kendi sınırlarınızdan taviz veriyorsanız, bu durum son derece huzursuz edicidir. Genelde sınırlarınız konusunda net şekilde duramadığınızda buna karar veremeyen içinizdeki çocuk mu yoksa yetişkin tarafınız mı? Kendinize bunu sorarak cevabını bulabilirsiniz.

Sınırlarınızı çizemediğinizi nasıl anlarız?

Kendi düşüncenizi çekinmeden birisine söylemek istediğinizde korkar mısınız?

Bozulmuş bir peyniri markete geri vermek ve bu konuda fikrinizi söylemekten kaçınıyor musunuz?

Kendi isteklerinizi sürekli erteliyor musunuz?

Hayır diyemediğiniz için sorunlu ilişkiler yaşadınız mı?

Başkaları kırılmasın diye uğraşırken, kendinizi kırmaktan çekinmiyor musunuz?

Bir konuda hayal kırıklığı yaşadığınızda, hüznünüzü dile getirmektense direk o kişiyle irtibatı kesiyor musunuz?

Sizden talep edilmediği halde kendinizi insanların sorunlarını çözerken buluyor musunuz?

Çoğu madde sizin için evet ise düzensiz ya bozuk sınırlarınız oluşmuş demektir. Sınırlarımızın düzensiz oluşu, öz değerimize zarar verir. Kendimizle kurduğumuz şefkatli bağ kaybolur. İnsanların ne istediği ve benim ne istediğim arasında sıkışıp kalmak mutsuz olmaktır. Kendi sınırlarıma hâkim olamamak utanç hissetmeme sebep olur.

Ne kadar kültürel kalıpların içinde büyüsekte, herkesin biricikliği/özgünlüğü susmaz. Herkese doğru olan şey, bana uygun olmaz. İstediğimi istediğim şekilde ifade edebilmek gerçek özgürlüktür. Fikirlerimi savunabilmek, hayır dediğimde de olduğum gibi kabul görmek hakkımdır. Hiyerarşik aile sisteminde kişinin gelişime izin verilmez. Büyükler bilir, küçükler gelenek ve göreneklere göre şekillenmek zorundadır. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz ama kendi hanelerimizde birbirimizin inançlarına saygı duymadan yaşıyoruz.

Gelişimsel aile hayatında ise, herkes bir bireydir. Bütün çocukların sınırlarının çizilmesine izin verilmiştir. Öncelikle, anne ve babalar bir yetişkin olarak sınırlarına hakimdir ve bunu yansıtırlar.

Çocukluğumuzda kullanma kılavuzumuz oluştu. Bu kılavuzun nasıl kullanıldığı bize öğretildi.  Bir aleti yaparken kullanma kılavuzuna bakarak onu yaparız.  Okuduğumuz bir yer eksikse o alet yanlış monte olur. Biz bir aletten ötesiyiz. Yaşadığımız travmalardan fazlasıyız. Yanlış, bozuk ve düzensiz oluşmuş sınırlarımız yetişkin halimizle düzelebilir. Haftaya bozuk sınırlarımız nasıl geliştirebilir bahsediyor olacağım. Sağlıklı kalın.