Maraşlı gurbetçiler hem buradaki hem oradaki memleketlerine onlarca yıl Adana Havalimanından gidip geldi. Adana havalimanına yetişmek için çok önceden yola çıkılması gerekiyordu. Frankfurt Havalimanına gece iniş kalkışların yasak olması nedeniyle gece yarısı yola revan olmak zorunda kalıyorlardı. Bu nedenle saatler öncesinden yol çilesi başlıyordu. Daha sonra Gaziantep havalimanının yurt dışına açılması ile bir nebze de olsa rahatladılar. Zira kısıtlı da olsa ikinci bir yol daha vardı. Ancak kendi memleketleri olmadığı için tam rahata eremediler. Oysa hemen yanı başlarında bir havaalanı vardı ve buradan gidip gelmek çok daha kolay olacaktı. Onlar hep, elbet bir gün Maraş havaalanından kolayca gidip geleceğiz, hayaliyle yaşadılar. Ama bu hayalleri hiç bir zaman gerçekleşmedi. Ve hep aynı çileyi çekmek zorunda kaldılar (Oysa Frankfurt şehri de 600 bin nüfuslu Maraş da).

Maraş havaalanının genişletilmesi ve gümrüğün açılacağının duyurulmasıyla ‘artık bizde şehrimizin havaalanından uçacağız’ heyecanını tekrar yaşadılar. Ancak bırakın yurt dışını yurt içi uçuşlarında bile sorunlar yaşanmaya devam etti. Onca gurbetçinin hevesi kursağında kaldı. Zira yurt dışına uçuş beklerken yurt içi uçuşlarında bile aksama yaşanıyor ve uçuşlar Gaziantep’e yönlendiriliyordu.

Yurt dışı uçuşunu bekleyenler artık onlarla yüzlerle değil, binlerle ifade edilen bir sayıya ulaştı. Avrupa da artık sadece işçiler değil; onların aileleri, çocukları, torunları, akrabaları ve daha nice kimseleri var. Aileler artık Türkiye’ye ve şehirlerine her an ve istedikleri zaman gidip gelmek istiyor. 21. yy da sorun yaşamadan kendi şehirlerine inmek istiyor. Artık Adana, Gaziantep hatta ve hatta Malatya havaalanına inmek istemiyor.

Adana veya Gaziantep’ten gidip gelen insanlar alışverişlerini oradan yapmak, arabasını da oradan kiralamak zorunda kalıyor. Yani bu durumdan sadece Maraşlı gurbetçiler değil, esnaf da zarar görüyor. Herkes geldiği şehirden aracını kiralayıp hediyesini alıyor. Böylece kazanan şehrimiz değil diğer şehirler oluyor. Biz şehrimize turist gelsin diye çabalarken şehrimizdeki en iyi turisti yani gurbetçilerimizi es geçiyoruz. Onları mağdur ediyor veya mağduriyetini gidermiyoruz.  Oysa onlar kendi şehirlerinden alışveriş yapmak ve uçmak istiyor. Yani parasını kendi şehrinde harcamak istiyor. Gönüllü para harcamak isteyen turistler ama onları dinleyen ve onlarla ilgilenen yok.

Eskiden olsa idi senede ya da iki senede bir geliyorlar bunun için de değmez diyebilirdiniz (o da değer zira onları memnun ve rahat ettirmek bizim vazifemiz) ama artık öyle değil; emeklisi ve işçisi var, işini hem orada hem de burada kuranı var, iş icabı iki haftada ya da ayda bir gidip gelmek mecburiyetinde kalanı var. Anlayacağınız var oğlu var, var da var…

Yani artık eskisi gibi değil, insanlar sık sık gidip geliyor veya sık sık gidip gelmek istiyor. Bunu da kendi şehrinden yapmak istiyor. Tüm bu imkanlara kendi şehrinde kavuşmak istiyor.  İnsanımız artık, hiç olmazsa yazın, kendi şehrine inebilmeli ve kendi şehrinden gidebilmelidir.

Avrupa’daki gurbetçiler mağduriyetlerini duyurmak için 15 bin imza kampanyası başlatacak. Bu konuda herkesten yardım bekliyorlar. Gurbetçilerimiz artık görülmek ve sorunlarının çözüldüğünü görmek istiyor. Haklı olarak biz de bu memleketin evladıyız ve tüm yatırımlarımız burada diyorlar. Dişleriyle tırnaklarıyla kazandıkları dövizleri kendi şehirlerine yatırım olarak yatıran bu insanlar bu basit hizmeti isteyerek çok şey mi istiyor? Çok mu zor bu insanların mağduriyetini gidermek? Siyaset sorunlara çözüm bulma sanatı değil mi? Siyaset ne için yapılıyor? Hadi hızlı trenden ses yok ona bir şey demiyoruz, bari elimizdeki havaalanına sahip çıkalım ve onu işler hale sokalım. İmkânsızlıklar içinde koca Fransa’yı yenmiş Maraş, bunları yapamayacak kadar aciz mi oldu?

Yıl olmuş 2020 biz hala havaalanına ‘uçaklar neden inemiyor’ u konuşuyoruz. Oysa bizim konuşmamız gereken şey; yurt dışına daha kaç uçuş açalım veya hangi ülkelere uçuş gerçekleştirebiliriz olmalı değil mi? Bir milyon nüfuslu bir şehir, neden üç yüz bin nüfuslu şehirlerle aynı havaalanına sahip? Neden Türkiye’nin en büyük tekstil firmalarının olduğu şehirde yurt dışı uçuşlar neden yok? Neden yurt dışında binlerce vatandaşı olan bir şehirde Yurt dışı uçuşları gerçekleştirilemiyor?

Havaalanına o kadar masraf yapıldı, yapılan bu masraflar boşa gitmesin ve havaalanı tam teşekküllü kullanılsın. Kullanılsın ki yapılan harcamalar da yerini bulmuş olsun, böylece hem devletimiz hem de milletimiz kazansın.

Gurbetçilerimizi bu imza kampanyaları nedeniyle tebrik ediyor ve bütün gönlüm ve kalemimle destekliyorum. Bu iş inşallah buradakilere de örnek olur. Zira bu iş sadece gurbetçilerin değil, aynı zamanda tüm Kahramanmaraş’ın ve Maraşlının sorunudur.

Lütfen herkes elini taşın altına koysun ve bu sorun çözüme kavuşturulsun.  Herkesi taşın altına el koymaya davet ediyorum…

Saygılar…