İslamiyet, sosyal ve kültürel bilimlere önem verdiği gibi, pozitif ve uygulamalı bilimlere de  önem vermiştir. Bu bilimlerin öğrenilmesini, faydalarını telkin eden,tavsiye buyuran İslamiyet, yüce bir dindir.

      Müslümanlık tıp ilmine ayrıca bir yer ayırmıştır. Hz. Muhammed (s.a.v) “Allah’tan sıhhat ve afiyet dilememizi” istemiştir. İslamiyet, sağlığımız nedeniyle şükür etmemizi, sağlığımızın korunmasına özen göstermemize, bu hususta çaba harcamamıza, hastalık anında hekime baş vurmamızı, tedavi çareleri aramamızı, beslenmeye dikkat edilmesini emreder.

   Hadis-i Şerifler de  Peygamberimiz ; “ Ey Abbas,Allah2tan dünya ve ahirette sağlıklı olmayı iste.”  Peygamberimize, “ Ey Allah’ın elçisi,farz olan nazmı eda ettikten sonra Allah’tan ne dileyelim” diye soran bir arkadaşına (sahabesine) Peygamberimiz buyurdu ki ! “Allah’tan sıhhat ve afiyet iste.”

    Hadis-i Şerifler de ; “ Sağlık ve boş vakit  Allah’ın insanlara bağışladığı iki nimettir. Bir çok kimse gerçek değerlerini takdir edemediği için ondan yeterince yararlanamaz.”

 “ hastalık gelmeden önce sağlık nimetini bil, meşguliyet gelmen önce , boş vaktin kıymetini bil.” buyurmuştur,

 Hz. Muhammed (s.a.v) hastalanınca hekime baş vurmuş, hasta ziyaretlerinde  yakınlarına hekim getirilmesini öğütlemiştir.” Ey Allah’ın kulları hastalarınızı tedavi ediniz. çükü  Allahü Teâlâ hiçbir hastalık yaratmamıştır ki ona bir deva yaratmamış olsun.” Buyurmuştur.

       Peygamberimiz ; “ Bir bölgede taun(veba) çıktığını duyarsanız oraya girmeyiniz. Eğer sizin  bulunduğunuz bölgede  bu hastalık belirirse kaçmak üzere bulunduğunuz yerden dışarı çıkmayınız.” Buyurmuştur. Çocuklar arasında verem hastalığı görününce kırlara gönderilmeyi tavsiye etmiştir.

     Allah’ın Elçisi temizliğe de önem vermiş,” Temizlik imandandır.” Buyurmuştur. Sık sık yıkanmayı, Cuma ve bayram namazı için boy abdesti almayı, yemekten önce ve sonra elleri yıkamayı tavsiye etmiştir. Diş temizliğine önem vererek , misvak kullanmıştır.

Dinimiz , temizliğin ibadetlerde  şart olduğunu bildirmiş, Hadesten ve Necasetten tahareti namazın farzlarından  saymıştır. Abdestsiz de namaz kılınmayacağını  bildirmiştir.

Mutluluk Reçetesi

Hasan-i Basri Hz.leri anlatıyor;

"Yanımda genç biriyle dolaşırken bir tabiple yani bir doktorla karşılaştık.

Tabib bir kürsüye oturmuş yanında genç, ihtiyar, kadın, çocuk bir çok kişi vardı. Hastalığını söyleyene gerekli ilacı tarif ediyordu.

Bir müddet seyr ettikten sonra yanımdaki genç tabibe yaklaştı.

Ve;

-"Tabib efendi! Yanında günahları yıkayıcı,  kalp hastalıklarına şifa verici bir ilaç bulunur mu? Tabib "evet" deyince; Genç "getir görelim" dedi.

Tabib hiç umulmadık şekilde çok güzel bir cevap verdi;

-"FAKIRLIK ağacının köklerini

TEVAZU ağacının kökleri ile al.

İçine TEVBE eriği kat.

RIZA havanına koy.

KANAAT tokmağı ile döv.

TAKVA tenceresine boşalt.

Üzerine HAYA suyunu kat.

MUHABBET ateşiyle kaynat.

SUKUR kadehine dök.

REC'A yelpazesiyle soğut.

Ve HAMD kasığı ile iç.

Söylediklerimi yaparsan; dünya ve ahiret, musibet ve hastalıklarına

karşı sana menfaat sağlar." Dedi.