Ülkemizde işsizlik büyük sorun olarak devam ediyor. Buna karşın işyerlerinde en az %5’lik elaman eksikliği var. Bu oran bazı sektörlerde %10’un üzerine çıkıyor.

Eleman konusunda güçlük çeken işverenlerin en büyük iki sıkıntısı var. Mesleki beceri ve niteliğe sahip eleman eksikliği ve meslek beceri ve tecrübeye sahip eleman bulanamaması. Bu konuda milli eğitim bakanlığı devreye giriyor. Her ilde eğitim merkezleri var. Geçen aralık ayında Mesleki eğitim kanununda yapılan değişiklikle 181 dalda eğitim verilecek… Yaşları ne olursa olsun Orta Okulu mezunu olmak yeterli. 9,10 ve 11’inci sınıflarda okuyanlara haftada bir gün teorik, haftada 4 günde pratik beceri eğitimi verilecek.  Eğitim üç yıldan sonra 4 sınıfta kalfa oluyor.  Sigorta devlet tarafından karşılanacak.  Sigortalının ilk olarak Asgari ücretinin %30’u, 4. sınıfta olan kalfaların ise asgari ücretinin en az yarısı devlet tarafından karşılanacaktır.

Ustalık belgesi ile mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Diploması verilen mesleki eğitim merkezi mezunu olanlar ,kolaylıkla  iş bulabilecekler, aldığı belgelerle kendi iş yerlerini açabilecekler.

Bu alınan kararları son derece yerinde bir karar olarak görmek lazım.  İlimizde bulunan işyerlerinde 169 bin SGK kayıtlı işçi istihdam edilmektedir. Bu çalışanların bir kısmı Suriyeli mültecilerden oluşmakta. Çok kaliteli iş gücü olmamasına rağmen işçi bulmakta zorluk çeken işverenler Suriyeli mülteci çalıştırmak zorunda kalıyor.

Buna rağmen iş yerinde %5 ve 10 üzerinde eleman eksikliği olduğu söyleniyor. Diğer taraftan da yeni fabrikalar açılıyor.

Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mesleki eğitim merkezlerinin daha cazip hale getirilmesi oldukça ilgi görüyor. Ancak insanlarımızın her işi beğenmediklerinin farkındayız... Daha çok masa başı iş istiyorlar. Bunu en çokta Üniversite mezunları istiyor. İlimizin  daha çok ara eleman ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Her fırsatta işverenler; ‘İŞKUR’dan üniversite mezunu yollamayın bize ara eleman yollayın.’ diyerek işten anlayan çalışacak eleman aradıklarını devamlı dile getiriyorlar.

 Bu alınan kararlar işsizler için cazip hale getirilmiş,hem meslek sahibi yapılıyor. Aynı zamanda da aylık ve sigortaları devlet tarafından karşılanıyor.

Bunda daha güzel iş imkânı sağlanabilir mi? Öğretim merkezlerinde yetişen elemanlar, ülkemizi daha ileriye taşıyacak sektörde çalışacaklardır. Bunlar için ortak gelecek hayali kurmamız lazım.

+++

Bu önemli konuda üniversitelere de büyük iş düşüyor. Ara eleman yetiştirme için çaba harcamaları lazım. 200’ün üzerinde kamu ve vakıf üniversiteleri bulunmaktadır. Bu Üniversitelerimiz her yıl piyasada karşılığı olmayan mezun veriyorlar. Velilerinde benim çocuğum üniversiteyi bitirsin de nereyi bitirirse bitirsin, anlayışından  vazgeçmeleri gerekir.

Onun için Üniversite-Sanayi işbirliği yapılmasından yana olduğu hep yazılıyor ve konuşuluyor. STK’larda bu önemli konuları devamlı gündeme getiriliyor.

Genç işsizleri anladık. Birde üniversite mezunu işsizlerde işsizler ordusuna katılıyor. Nasıl ki Millî Eğitim Bakanlığı Meslek edindirme merkezlerini daha cazip hale getirdiyse. Üniversite mezunlarını da buna benzer kısa yoldan ekonomiye kazandırılmasına çözüm bulabilirler.  İncelendiğinde birçok evde en az bir işsizin olduğunu gözden kaçırmamak lazım.

Bu mezunlar, ekonomiye katılarak hem yükü azaltacak hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacaklardır.

+++

Değişen zamanın şartlarından doğan yeni yaşam biçimlerine karşı koyma şansımız da yoktur, elbette… Ancak işsizlikle gelen olumsuzlukların da eğitimle, inançla, ekonominin imkânlarıyla bertaraf edilmesi gibi önemli sorumluğumuz olduğunu da inkâr edemeyiz. Diğer işsizlik çözümünü de, başta siyasilerimiz ve onlara ışık tutacak, yol gösterecek düşünürlerimize, bilim insanlarımıza, bırakmak gerekir diye düşünüyorum.

Ülkelimizde çok parlak zekâlı insanlarımız bulunmakta. Bu insanların sorunları, kısa yoldan çözüme kavuşturmaları işten bile değil. Hep mucizeler yaratan ve çözüm üreten insanların ülkesiyiz. Bunları yaşayarak görüyoruz.