Bu günlerde, bu sıkıntılı anlarda, corana belasından kurtulmak ve yakalanmamak için çok ihtiyaç duyduğumuz dua, aynı zamanda ibadetin de özüdür. Kendimize dua yatığımız kadar da sevdiklerimize dua yapmalıyız. Başkalarının iyiliğini istemeli ve sevdiklerimizi de dualarımızın içine katmalıyız.

Dua; Yüce Allah’a yönelerek O’ndan istekte bulunmak, O’na yalvarmak ve yakarışta bulunmaktır. Dua, insanla Allah(c.c)arasında aracısız iletişim kurmaktır. İnsan Allah’la iletişimini sürekli canlı tutar. Yüce Allah, kendisine dua eden kullarının istek ve dileğine karşılık vereceğini bildirir. Kuran’da : “ Kullarım, beni senden sorarlarsa ,(bilsinler ki),gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.”[1] buyrulmaktadır.

İnsan dilediği her şeyi yapabilecek güçte değildir. Zaman, zaman üstesinden gelemeyeceği zorluk ve sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir. Böyle durumlarda, her şeye gücü yeten yüce bir varlığa, Allah’a(c.c) yönelmeye, şükretmeye ve O’ndan yardım istemeye ihtiyaç duyar.

İnsan , her daim duaya ihtiyaç duyar. Çünkü insan zorluk, hastalık ve ölüm gibi gücünü aşan durumlarda Allah’a sığınma, ona yönelme ve ondan yardım dileme ihtiyacı duyar.

Dua ile insan kendisini Yüce yaratıcısına karşı yakın hisseder ve huzur duyar. Bu durum ruhi bulanıma karşı bir şifa ve koruyucu tedbir olur. İnsan başarıya ulaşmak, sıkıntı ve hastalıktan ve çeşitli tehlikelerden kurtulmak içinde dua etmelidir. İnsan, sadece sıkıntılı anlarında değil, mutlu ve sevinçli zamanlarda da dua etmelidir.

Yüce Allah ; “ Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua ediniz…” [2] buyurarak bizlerden dua etmemizi istemiştir. Diğer ayetlerde de ; “(Ey Muhammed !) De ki :”Duanız olmasa ,Rabbim size ne diye değer versin ?..”[3] ve “Bana dua edin ki size icabet edeyim.” [4] buyurmuşlardır. Peygamberimiz de ; “ Allah için duadan daha değerli bir şey yoktur.”[5] Buyurur.

Dinimize göre dua etmek ibadettir ve güzel bir davranıştır. Dua, ibadetin özü kabul edilir. Peygamberimiz ; “ Dua, ibadetin özüdür.”[6] Buyurmuştur. Sadece sıkıntılı zamanlarda değil her daim dua edilmelidir. Dua eden insan Yüce Allah’ın kendisine yakın olduğunu bilir ve manevi bir güç kazanır. Bu manevi güçle insan çeşitli zorluklara dayanma gücü kazanır.

Dua eden kimseyle Allah arasında hiçbir aracı yoktur. Dinde ruhbanlık yoktur. Yüce Allah yaratığı insanla doğrudan iletişim imkanı tanır. Bu bir fırsattır. Mübarek gün ve geceler de birer vesilelerdir. İnsan , kendisi, yakınları ve bütün inananlar için dua ederek ,sağlık, mutluluk ve huzur diler. Kulun bu davranışları Yüce Allah’ı hoşnut kılar. Dua etmek insana huzur verir, onu rahatlatır. Kendisini güvende hisseder.

DUÂ ETMANİN ÖNEMİ

Dua , Allah’a yalvararak kişinin muradını istemesidir.

Duanın dinde önemli bir yeri vardır. Yüce Allah dua edeni sever. Dua, müminin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Gelmiş olan belaları giderir. Gelmemiş olanlarında gelmesine mâni olur. Yüce Allah (c.c) ; “Rabbiniz şöyle dedi. “ Bana dua edin duanıza cevap vereyim.”[7] Buyurmuştur. Bunun için dua etmek ,namaz ,oruç gibi ibadettir. Hadis-i şerifte ; “Dua, ibadetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan makbul bir şey yoktur.dua,70 türü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.”[8] buyrulur.

Yapılan dualar belaları önler.

Hadis-i şerifte buyrulur ki : “ Kaza ancak ve yalnız dua ile durdurulur.”[9]

Dua Ve Çocuk

Bir baba ile oğul oltalarını göl kenarına atıp otele dönerler. Bir saat sonra gittiklerinde oltaya dört beş balığın takıldığını gördüler.
Çocuk:
- Ben balıkların oltaya takılacaklarını biliyordum, dedi.
Babası sordu:
- Nereden biliyordun?
- Dua ettim de onun için, dedi çocuk.
Cevaptan babası hoşnuttu. Oltayı yeniden hazırladılar, ikisi de hallerinden memnun..
Baba oğul oltayı tekrar göle attı ve otele gittiler. Yatmadan önce, göle gidip oltaya baktıklarında bu defa bir tek balığın bile oltaya takılmadığını gördüler.
Çocuk yine ama bu kez:
- Ben oltaya balık gelmeyeceğini biliyordum, dedi.
Babası gelecek cevabı tahmin eder gibi sordu:
- Nereden biliyordun?
- Dua etmedim de onun için, dedi çocuk.
- Niçin dua etmedin.
Cevap enfesti ve asıl merak edilen de oydu.
- Oltaya yem takmayı unuttuğun aklıma geldi de ondan…
Bir şeyin olmasını istiyorsak önce elimizden geleni yapmalı daha sonra dua etmeliyiz. Nasıl ki meyve yetiştirmek istiyorsak önce o meyvenin tohumunu toprağa ektiğimiz gibi.

Duaların Kabul Olmamasının Nedeni

Yapmış oldukları duaların kabul olmadığını gören bir topluluk zamanın büyük velilerinden İbrahim Ethem’e müracaat ederek bunun sebeplerini öğrenmek isterler.
İbrahim Ethem: "Ey insanlar! Eğer benden öğüt almak istiyorsanız; şu on şeyi yapmanız gerekir “der ve devam eder. Siz:
1-Allah'ı biliyoruz dersiniz, kulluk yapmazsınız
2-Allah'ın kitabını okursunuz, amel etmezsiniz
3-Allah'ın Resülüne inanıyoruz dersiniz, sünnetleri yerine getirmezsiniz
4-Şeytanı kendinize düşman olarak bilirsiniz, fakat onun yolundan gidersiniz
5-Cennet vardır dersiniz, hazırlık yapmazsınız
6-Cehennem vardır dersiniz, ondan uzaklaşmayı düşünmezsiniz
7-Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz fakat ona hazırlık yapmazsınız
8-Başkalarının ayıplarıyla meşgul olursunuz, kendi ayıplarınızı görmezsiniz
9-Allah'ın bunca nimetinden istifade edersiniz ancak şükretmezsiniz
10-En yakınlarınızı, kendi elinizle mezara koyarsınız fakat ibret almazsınız
Bunları yerine getirmediğiniz için dualarınız kabul olmuyor!" diye cevap verir.