Ramazan'ın manevi ikliminin gölgesinin üzerimize düştüğü bu günlerde, on bir ayın sultanı olan bu ayın, evveli Rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden kurtuluş ayıdır, Şeytanların bağlanıp zincire vurulduğu, Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı, Cehennem kapılarının kapandığı bu ay Kuran’an ın inzal edildiği oruç ayıdır.

Bizleri bu günlere kavuşturan Rabbimize sonsuz Hamd-ü senalar ediyoruz. Orucuyla , teravihiyle, zekat, ve fıtır sadakasıyla, kuran ve oruç ayına diyoruz ki hoş geldin ey şehri Ramazan.

Biz biliyor ve inanıyoruz ki ; Ramazan ayı bereketli ve mübarek aydır. Sevap kazanmak, olanı paylaşmak için birer fırsat ayıdır. Ramazan ayı israf ayı değildir, olmamalıdır. Sadece ziyafet ve eğlence ayı hiç değildir.

Bu ayda günah ve hatalardan göz yaşı ile tövbe edilir. Bu ay Harman ve hasat ayıdır. Kârlı ve kazançlı çıkmanın yollarına bakalım.

Bu Ramazan ömrümüzün son ramazanı olabilir. Zira geçen sene birlikte Ramazan’ı ihya ettiğimiz bir çok kardeşimizin bugün aramızda olmadığını, görüyoruz. Yüce Allah bizleri nice Ramazan’a eriştirsin. Bundan dolayı bu ayın değerini kıymetini bilerek. Fırsat ve ganimet olarak değerlendirelim. Tüm azalarımıza oruç tutturalım. Günah kirlerimizi tövbe istiğfar suyu ile yıkayalım. Ramazan ayının bir misafir olduğunu bilelim

Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan ayı,

insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden

ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise

içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçlu geçirsin.”[1]

Hadis-i şerifte ise Sevgili

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:

“Ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır.”[2]

Misafirimiz Ramazan ayı, Rabbimizden bize gelen yüce bir davettir.

Hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim de bu ayda indirilmiştir. Bundan dolayı Kuran-ı Kerimi bu ayda daha çok okumalıyız, mukabele yapıp hatim indirmeliyiz. Çok okumaya çalışarak, ayetlerin üzerinde düşünüp tefekkür ederek yaşamaya çalışmalıyız. Tuttuğumuz oruçlarla irademizi güçlendirerek ve nefsimizi terbiye etmeliyiz

Sahuruyla, iftarıyla Ramazan. Yuvalarımızda huzur ve berekettir. Beş vakit namazın yanında kıldığımız teravihlerle bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir. İhtiyacı olan yakınlarımıza, Zekât, fitre ve sadakamızı vererek hem borcumuzu ödemiş, hem de ibadetimizi ifa etmiş oluruz. Aynı amanda yakınlarımız, komşularımız ve bütün kardeşlerimizle

aramızda muhabbet hasıl olur.

On bir aydır yorulan midemiz. bedenimiz ve ruhlarımızı, Ramazan-ı şerifle. oruç tutmakla dinlenmiş, teskin olmuş olunur. Bunalan gönüllerimiz. Rabbimizden inşiraha kavuşur.

Selam ve dua ile !..