BUGÜNLERDE orta yaş ve üstü insanlar nerede ne zaman biraraya gelse, hemen nostalji yapıyor ve kendi ellerimizle eskittiğimiz eskiyi özlemle yadediyor.

Nerede kaldı eski çete (kurtuluş) bayramları…

Her şey eskidi, eskide kaldı be azizim…

Belediyeden yevmiyeli değil, o gönüllü çeteler nerede şimdi…

Büyük çoğunluğu Şeyhadil mezarlığında, kalanı da ya huzurevinde ya da oğlunun kızının evinde azizim…

Bahşiş için değil, milli duygularla tokmağı davula vuran Abdal Halil Ağanın torunları nerede şimdi…

Onları da günümüzün kapitalist sistemine uydurduk, eskittik be azizim…

Her mahallenin abisi, kardeşi, dayısı amcası olan belediye başkanları neredeler şimdi…

Kapitalist sistemin, bu siyasi düzeni onları da yedi, eskitti, eskide kaldı be azizim…

Her şeyi çabuk eskitiyoruz artık…

Düşünün bir!

Oysa Murat 124 arabamız, çocukluğumdan gençliğime hep yeniydi…

Şimdi Ekim, Kasım, Aralık’ta araba almıyorlar, çünkü bu kapitalist sistemin arızalı kafaları o arabayı birkaç ayda bir model yaşlandırırlar diye…

Ahhhhhhh ah…

Kümbet de, Uzunoluk da veya Kanlıdere’nin sağındaki solundaki sokaklardaki o güzelim kara taşlar kayboldu, şimdi “belediyelerin can simidi kilit parke taşları” bile eskidi…

BİZİM MAHALLENİN DÖNEKLERİ GİBİYDİ DÜĞMELER!

HATIRLASANIZA, ilkokulu bitirdiğinizde alınan o ceketi kaç sene giymiştiniz…

Önü arkasına içi dışına geçirilir, öbür sene de yeni gibi giyilirdi ve her ters yüz edildiğinde de, şimdiki “bizim mahallenin dönekleri gibi” düğmeleri hep yeni tarafa yön değiştirirdi.

Artık her bir şeyi çabuk tüketiyor, çabuk eskitiyoruz azizim…

Ağız dolusu verdiğin sözler eskiyor, süllümden inip sözlerden dönüyorlar.

Yahu bu jenerasyon İngilizce “hello” demeyi bile eskitti, şimdi yeni akım İtalyanca “çav çav” demeye başladı.

ŞARKILAR ÇABUK ESKİYORLAR...

EVET, insan ve insanın tükettikleri gibi şarkıları bile çok çabuk eskitiyoruz.

“Gezdiğim dikenli aşk yollarında, elimden bir kırık saz geldi geçti”yi tam kırk yıl söyleyip durmuştu rahmetli annem.

Tarkan’ın “Yakalarsam muck muck” şarkısını söyleyen kaldı mı...

Dostluklar...

Arkadaşlıklar...

Kapitalist sistemin, asalaklaşan tüketim toplumunda, kredi kartı ile her şeyi alıp tüketmek gibi, içinde hiçbir duygunun olmadığı aşklar bile çabuk eskiyor...

Mevsimlik oldu, her şey…

“Yaz aşkları” misali...

Bir aylık aşklar, bir haftalık aşklar, hatta bir günlük aşklar...

İnsanlık nerede kaldı be azizim?

ESKİLERİ SEVİN, ZİRA ESKİ DOST DÜŞMAN OLMAZMIŞ

DEĞİŞİYOR zamanlar, belki de hayat, bazen istemesek de, istemediğimiz mahlukata dönüştürüyor bizi…

Huzur neydi bilir mi acaba bu jenerasyon?

Eğer ki, “müsaitlerse gidilen” komşularda içilen bir bardak demli çayın kokusuydu huzur…

‘Bu kadar mı kolaydı?’ demeyin, evet bu kadar kolaydı…

Eskileri sevin, zira eski dost düşman olmazmış…

YATACAK YERİ YOK

ESKİTENLERİN

YATACAK YERİ ÇOK

ESKİYENLERİN