Öncedendi her şeyin doğal’ını tercih etmek, Öncedendi emek harcayıp yemek.

Şimdi Her şeyimiz hazır.

Önceden Analar Çorap örer, kazak örer giyerdik, şimdi ise konfeksiyon reyonlarında…

Bir geleneğimiz vardı, Tarhana, Şıra, Ekmek, Turşu, Çörek, Salça, şimdilerde Market Reyonlarında…

Alıştık artık, hazıra seviyoruz maalesef…

Market reyonlarında satılan hazır çorbadan tutun da meyve sularına kadar birçok ürünü evlerimizde yapabiliriz.

Bu şekilde katkısız hem daha sağlıklı hem de daha hijyenik malzemelerden üretilmiş gıdaları tüketebiliriz.

Nitekim bu reyonların önleri her zaman doludur.

Çünkü hazır olanı seviyoruz…

Muhteviyatında un ve katkı maddelerinden öte pek de bir şey olmayan hazır çorbaların ana teması kavrulan un ve çorbalık malzemeden oluşmaktadır.

Oysa sütlü çorba, yoğurtlu çorba, sebzeli çorbayı yapmak en fazla on dakikamızı almaktadır. Doğal malzemelerle kısa sürede yapılacak ürünlerin yerine zehir niteliğindeki hazır gıdaları vücudumuza sokmayı tercih ediyoruz.

Önceden Tarlada ekinin kıymeti, şeleğin zahmeti vardı. Şimdi Reyonlarda…

Aslında bu bizi tembelliğe götürüyor.

Kaynattığımız tavuğun suyunu buz poşetlerine koyarak dondurucuya atmak sınırsız tavuk suyu tableti elde etmenizi sağlayacaktır.

Biraz buzluk yahut dondurucularla haşır neşir olma vaktinin geldiğini düşünüyorum.

Özellikle bebeği olan annelerin hazır ürün kullanmaları çocuklarının alerjen olmalarına neden olmaktadır.

Bunu da belirtmeden geçmemeliyiz.

Çocukların beslenmesinde zamanında üretilen sebze ve meyvelerin kullanılması da büyük önem taşımaktadır.

Örneğin yazdan dilimlenmiş domatesler dondurucuda kışın kullanılmayı beklemelidirler.

Bu mevsimde erik, kayısı, şeftali, vişne gibi meyveleri dondurucuya atmanız bunları kışın meyve suyu olarak kullanmanız çocuklarınızın sağlığı açısından önemlidir.

Hazır meyve suyu yerine tencerenin içine atılmış az bir şekerle on dakika kaynamış rengârenk meyve suları sofralarına hayat verecektir.

Tabi bu hazır işi Kahramanmaraş’a geleli çok olmadı, hatta alışamadık ama genel olarak hazırdayız.

Hazırı seven bir millet olduk bunu biliyorum lakin zahmetsiz güzelliğin yahut sağlığın da elimize kolayca altın bir tepside sunulmayacağını hatırlatmak istiyorum.

Hazır limonata, hazır turşu, hazır reçel derken hayatımızın tek öğretisi hazır oldu.

Hemen her sebzeyi su ile buluşturup içine az bir tuz attığınızda turşu elde edebiliyorsunuz.

Limon turşusu, kavun turşusu gibi değişik zevkleri ancak evinizde elde edebilirsiniz.

Günlük süt bulmak, kaynamasını beklemek gibi yoğun temposunu düşünenlere bu fikir pek de hoş gelmeyebilir. Belki her şeyi kendi evimizde yapamayız.

Lakin bu kadar hazırcı olup hazıra meyil etmek beni korkutmuyor dersem yalan olabilir.

En başta da dediğim gibi hazırı seviyoruz…

Çocukluğumuzda yaptığımız meybuzlar vardı.

Limonu bir gün şekerde bekletir, Sonra suyunu buz kaplarına doldurur donunca da afiyetle de yerdik. O zamanlar dondurmaya ulaşmak zordu.

Belki de her şeye bu kadar çabuk ulaşmak bizi hazırcı yapıyor kim bilir?

Kalın Sağlıcakla…