Bilindiği üzere “hayır”, bir karşılık beklemeksizin yapılan yardım, iyilik işi, iyiliktir. “Hayır” sıfat olarak da yararlı, uğurlu, güzel, hayırlı, iyi anlamlarına gelir. Bundan hareketle hayır işi, karşılık beklemeden yapılan iyiliktir diyorum.

Hayır işi bizim geleneğimizde önemli ve öncelikli bir değerdir. Muhtaç olana karşılık beklemeden iyilik yapılır. Bu yapılan iyilik, hayırdır. Eğer bu hayır işi ilgördülük yapılmışsa, dile pelesenk olmuşsa hayırdan sayılmaz. Derler ki: “Elinle yaptığın hayrı, dilinle ziyan etme.”

Hayırlı iş, temelinde iyilik olan bir eylemdir. Söz gelimi bizim Oğulcuk’ta hayırlı iş denince kız isteme, dünür gitme anlaşılır. Nişan ve düğün daveti de şöyle yapılır: “Yarın akşam hayırlı işimiz var. Bekleriz.”

Benim gibi yarım bardağın dolu tarafını görüp de “Bu bardağın yarısı dolu” diyen iyimserler için “Hayra yoran, yorulmaz.” yorumu yapılır. Çok bunalıp sıkıldığımda ben sakinleştirici olarak “Bunda da var bir hayır” ilacını kullanıyorum. İyi geliyor yahu!

Niyeti hayırlı olmayanın sonu da hayırlı olmaz. Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına.

Niyet hayır, akıbet hayır! En sıkıntılı, bunalımlı durumlarda bile hayır dilemekte yarar var.

Afşinli Pala Zekeriye de hayır işini sever. Bir jipi var. Toplam 10 yolcu kapasiteli. Afşin-Maraş arsında yolcu taşıyor. Pala Zekeriye nüktedan, zeki, taşı gediğine koyan bir bıçkın şoför. Pala, bıyığıdır, gönlüdür. Gönlü ganidir Pala Zekeriye’nin. Hem de delikanlı bir insandır.

Bir gün Afşin’den yolcuyu aldı PalaZekeriye. Maraş’a geliyor. Jipte 14 yolcu var. Dört yolcudan para almadı. Fazla yolcu riskli ama Pala Zekeriye gözünü kararttı. Denetleme olursa çaresine bakacak. Tam Kılavuzlu’da polis durdurdu. Ehliyet, ruhsat, çalışma belgesi tamam. Ama jipte fazla yolcu var. Polis:

-Fazla yolcu taşıyorsun. Ceza işlemi yapacağız, dedi.

Pala Zekeriye itiraz etti:

-Yok. Fazla yolcum yok. İstersen say memur bey.

Memur saydı:

-14 yolcun var. Bu araç 10 yolcu kapasiteli.

Pala Zekeriye:

-Hayır memur bey. 10 yolcu var. Bir de ben sayayım.

Yolcuları tek tek araçtan indirip saydı. Saydı saymasına da 10’dan yukarı çıkmadı Pala Zekeriye. Sebebine gelince 4 kişiyi pas geçti.

Pala Zekeriye polise dedi ki:

-Bak indirirken say. Bindirirken say. Tam tamına 10 kişi.

Polis sayılmayan dört yolcuyu gösterdi:

-Bunları niye saymadın?

Pala Zekeriye güldü:

-Haaaa! Bunlar mı? Bunlar para vermedi. Hayıra taşıyorum.

Polis kızdı:

-Olmaz kardeşim.

Pala Zekeriye de diklendi polise:

-Öyleyse bunlar kalsın. Bunları siz götürün. Hayrını da siz görün.

Pala Zekeriye diğer yolculara döndü:

-Haydi arkadaşlar, binin arabaya gidiyoruz.

Polis baktı ki bu dört yolcu başlarına kalacak:

-Al kardeşim bunları da gidin başımızdan, dedi.

Pala Zekeriye fazla yolcuları alırken söylendi polise:

-Yav bir fırsattır. Hayır kazanırdınız memur bey!

Polis başını bir o yana bir bu yana sallayıp lahavle çekti.

(Aziz dostum Abdulhakim Eren'e teşekkürler)