TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “Karşımızda AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı gözlerini kör ettiği için artık düşmanlıkları Türkiye düşmanlığına dönüşmüş bir yapı var maalesef” dedi.
  Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 'AK Parti 85. İl Danışma Meclisi Toplantısı' AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın katılımı ile gerçekleştirildi. İl Başkanı Ersan Aksu, AK Parti Milletvekili Ahmet Demircan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir birer açılış konuşması yaptı. Samsun'un tüm ilçelerinde hummalı bir şekilde çalıştıklarının altını çizen Başkan Demir, vatandaşların haklı taleplerini gerçekleştirme noktasında Büyükşehir Belediyesi'nin tüm ekiplerinin seferber olduğunu belirtti. Sadece fiziki yapı inşa etmenin ya da rutin hizmetleri yerine getirmenin eksik kalacağını bildiklerini ifade eden Başkan Demir, "Asıl önemli olan vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu onlara hissettirebilmek. Yani; gönül belediyeciliği. Hamdolsun, geldiğimiz noktada, vatandaşlarımızdan gelen hiçbir haklı talebi geri çevirmediğimizi ve tamamını çözdüğümüzü söyleyebilirim. Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsunlulardan gelen tüm haklı talepleri yerine getirmiştir, istisnası yoktur" ifadelerini kullandı.

  “AK Parti teşkilatlarının son sınavı kendisiyledir”
  AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ise muhalefete yüklenerek gündem konularını değerlendirdi. AK Parti’nin birçok badireden başarıyla çıktığını ve son sınavını kendisiyle verdiğini dile getiren Mahir Ünal, “Biz bin yıldan beri bu toprakların bütün iddiasını bütün davasını, mücadelesini bugün omuzlananız, omuzlayanlarız biz. Biz siyaseti diğerleri gibi kuru bir iktidar kavgası olarak görmüyoruz. Biz siyaseti insanın ve insanı değerlerin, insanın üzerinde yükseldiği ahlakı, merhameti, inancı yaşatmak için bu siyaseti yapıyoruz. Biz Tayyip Erdoğan'da bunun mücadelesini gördük. Bazıları 20 yıl oldu ‘siz yoruldunuz’ diyor. Ben 20 yıldır bu davanın içerisindeyim. Ben AK Parti'de bir yorgunluk görmüyorum. Ne görüyorum? Büyük mücadelelerin, büyük davaların son sınaması kendisiyledir. Şu anda biz son sınavımızı veriyoruz. 15 Temmuz, 17-25 Aralık gibi birçok badire atlatmış AK Parti teşkilatlarının son sınavı kendisiyledir. Son sınanması kendisiyledir. Allah’ın izniyle biz bu sınavı da aştığımızda birbirimizi Allah için sevip, Allah için kardeş olduğumuzda bu sınavı da aşacağız. Bundan emin olun. Büyük mücadelelerin son sınanması son imtihanı kendisiyledir. Bunu bir son sınanma olarak görün” şeklinde konuştu.

 

“AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı Türkiye düşmanlığına dönüştü”
  Karşılarındaki grubun siyaset yapmadığının altını çizen Ünal, “Bugün AK Parti karşısında siyaset yapanlarla mı mücadele ediyor yoksa düşmanlık yapanlarla mı mücadele ediyor? Bana 'Türkiye siyasetinde böyle bir gerilim var' diyorlar. Siyaset rekabeti gerektirir, düşmanlığı değil. Bizim karşımızdakiler, bizim siyasi rakiplerimiz olsa keşke. Muhalefet alternatif üretmek demektir. Ama bizim karşımızdakilerin bir alternatif ortaya koyduğunu, bir öneri getirdiğini, bir çözüm koyduğunu gördünüz mü? AK Parti şu kadar yaptı, biz şu kadarını yapacağız dediğini gördünüz mü? AK Parti savunma sanayinde Türkiye’yi şu noktaya getirdi, biz de şu noktaya götüreceğiz dediğini gördünüz mü? Mavi Vatan konusunda küresel alanda şu anlaşmaları yapacağız dediklerini duydunuz mu? Yok. Karşımızda AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı gözlerini kör ettiği için artık düşmanlıkları Türkiye düşmanlığına dönüşmüş bir yapı var maalesef. O yüzden karşımızdakiler siyaset yaptıklarını söylemesinler” diye konuştu. 
  
  “TBMM çatısı alında Fransa’nın rahatsızlıklarını dile getiren milletvekili var”
  Muhalefet partisi vekillerinin TBMM kürsüsünden Fransa’nın rahatsızlıklarını dile getirdiğine de değinen Ünal, şunları söyledi:
   “Cumhurbaşkanımız Afrika’da görüşmeler yapıyor. Türkiye’nin Afrika açılımı Fransa’yı rahatsız ediyor. Le Mount’a bakıyorsunuz, Le Figaro’ya bakıyorsunuz, oradaki makalelere, yazılara bakıyorsunuz. Diyorsunuz ki Fransa’nın Türkiye’nin Afrika açılımından rahatsız olması anlaşılabilir bir şey. Ama TBMM çatısı altında, TBMM kürsüsünde bir de bakıyorsunuz ki birileri hadi Fransa’nın rahatsız olmasını anladık. TBMM çatısı altında Le Figaro’nun, Le Mount’un, Fransa’nın rahatsızlıklarını dile getiren ve aynı dille konuşan bir milletvekilinin siyaset yaptığını söyleyebilir miyiz? Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hamlesinden rahatsızlık duyan, Mavi Vatan’dan rahatsızlık duyan, Türkiye’nin Libya’daki açılımından rahatsızlık duyan, Türkiye’nin Suriye’de toprak bütünlüğü ve sınır güvenliğini sağlamak için verdiği mücadeleden rahatsızlık duyan bir aklın siyaset yaptığını söyleyebilir miyiz? Bugüne kadar ağızlarından Türkiye için ne yapacaklarına dair tek bir cümle duymadık. Ellerinde bir yıkım listesi var. 'İktidara geldiğimizde şunu yıkacağız, şunu yakacağız, şunu kaldıracağız' diyorlar. Konuşmalarında şunu yapacağız dediklerini duydunuz mu? Siyasetimizi yaparken şunu unutmayalım: AK Parti şu anda Türkiye’yi omuzlamış durumda. AK Parti Türkiye’nin geleceğini omuzlamış durumda. Şu anda Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderi özdeşleşmiş durumda. Çünkü karşımızdaki grup, Türkiye’nin tam bağımsızlığı adına tek bir kelime etmiyor.”
  Toplantı, konuşmaların ardından basına kapalı bir şekilde devam etti. 


 

Editör: Haber Merkezi