Kahramanmaraş turizmini dünya arenasına taşıyacak olan Germanicia Antik Kent’te yaşanılan hayatı romanlaştıran Araştırmacı-Yazar Ali Avgın tüm eleştirmenlerden tam not aldı. İki bin yıl önce bölgede yaşanılan hayatı bugüne taşıyan ve literatüre girdirmeyi başaran yazar Avgın’ın yeni romanı “Germanicia Güzeli” Kahramanmaraş’ın turizme açılan kapısının da önemli bir anahtarı olacak.

Günümüz turizminden en büyük payı kültür ve inanç turizmi alırken, Kahramanmaraş’ta yapılan son çalışmalarla kazıları hızlanan Germanicia Antik Kenti, hikâyesiyle de turizmin göz bebeği olacak. Han Duvarları, Maraş Mevlevihanesi ve Kayıp Sevda gibi dev eserleri kültür hazinemize kazandıran Araştırmacı-Yazar Ali Avgın’ın 3,5 yıl önce başladığı Germanicia’daki yaşantıyı anlatan romanı tüm kitap marketlerde yerini aldı.

Germanicia Antik Kent üzerine yazılan makale, tez ve araştırmaları tek tek inceleyerek kitap haline getiren Yazar Avgın 4’üncü kitabının lansmanı Mado Evinde düzenlenen basın toplantısında gerçekleştirildi. Avgın; “Tarihte çok ayrı bir yere sahip Germanicia’nın gün yüzüne çıkması için üstün gayret gösterilmektedir. Bizde bir yazar olarak kültür turizminin en temel öğesinin o eserlerin efsanesi, yaşanmışlığının hikâyesi olduğunu biliyoruz. Roma döneminde inşa edilen Andırın Kalelerinden başlayan, Eshab-ı Kehf’te devam eden hikâyenin Germanicia’da yeni bir vücut bulmasını anlatan, bölgeye insanların farklı ve manevi bakış açısıyla bir anda tarihin sır dolu koridorlarına taşıyacak adeta iki bin yıl öncesinin havasını solutacak bu eserimizi kültür hazinemize kazandırmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.” Dedi.

Yıllardır Kahramanmaraş’ın kültür hazinesine eser bırakmak için maddi ve manevi imkânlarını sonuna kadar kullanan yazar Avgın’ın yeni eseri Germanicia üzerine yazılan ilk roman olarak da dikkatleri üzerine çekti. Toplantıya katılan bir birinden önemli yazar ve akademisyenler, o dönemde geçen yaşantının romanlaştırılmasının çok önemli olduğunu ve bu yaşanmışlıktan yola çıkarak, antik kentin gizeminin de her yönüyle tarih severlere sunulacağını belirttiler.

GERMANİCİA HİKÂYESİYLE DE TURİZMİ CANLANDIRACAK

Araştırmacı Yazar Ali Avgın, Yediveren Yayınlarında çıkan ‘’Germanicia Güzeli’’ adlı romanının tanıtım toplantısı Mado Evi’nde gerçekleştirildi. Ulusal ve Yerel Basın’ın yoğun ilgi gösterdiği programda roman hakkında akademisyenler ve yazarlar görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.

Kahramanmaraş’ın Kültür ve İnanç turizmine büyük katkı sağlayacak olan toplantıya; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Özkarcı, KSÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Dumankaya,  KSÜ Öğretim Görevlisi Mesut Bilginer, Eğitimci Yazar Salman Kapanoğlu, Mavi Düşünce Akademi ve Derneği Başkanı Yediveren Yayınları adına Tarihçi Yazar Mehmet Işık, Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Der­neği Başkanı Eğitimci Yazar Ramazan Avcı ve Kahramanmaraş Kültür Sanat Derneği Başkanı Abdulhakim Eren ve Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek Bey ve MADO Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kanbur, İlk Kültür ve Turizm Müdür Vekili Semih Gemci ve Kahramanmaraş Mali Müşavirler Odası Başkan Yardımcısı Abdullah Kalın katıldı.

 ‘’KAHRAMANMARAŞ’IN DEĞERLERİNİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMAYI GÖREV BİLDİK’’

Araştırmacı Yazar Ali Avgın, uzun süren araştırmalar sonucu yayımlanan ‘’Germanicia Güzeli’’ romanı için bir araya gelen yazarlar, akademisyenler ve gazetecilere teşekkür ederek konuşmasına başladı. Kahramanmaraş’ın değerlerini gün yüzüne çıkarmayı kendine görev edindiği belirten Avgın şunları söyledi:

‘’Bilindiği üzere şehrimizde unutulmuş ve unutturulmaya yüz tutmuş değerleri gün yüzüne çıkarmayı kendimize bir görev bildik. Bu amaçla geçtiğimiz yıllarda üç tane kitap yayınladık. Bunlardan iki tanesi Kahramanmaraş’a dair romanlarımız olan Han Duvarları Kalbe Düşen Kor ve Kayıp Sevda Gizemli Yılların Aşkı. Bunun yanında Mesut Bilginer hocamızla birlikte araştırma kitabı olarak Maraş Mevlevihanesi isimli kitabımızı yayınladık. Şimdi ise yeni bir yola girdik. Germanicia Güzeli romanımızı, hocalarımızla birlikte onların tarihi ve teknik destekleriyle kaleme almaya çalıştık. Bu hususta kıymetli hocalarıma çok teşekkür ediyorum. Kahramanmaraş’ın iki bin yıl önceki durumundan yani ilk 500 yılı; burada entrikalar, insan portreleri, inanç felsefesi, şehir tasviri olduğu gibi olmazsa olmazımız aşk ile harmanlayıp Germanicia Güzeli romanımız ortaya çıktı. Bu kitabı kaleme alırken bizlere her zaman destek olan değerli hocalarım Prof. Dr. Mehmet Özkarcı’ya, Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oktay Dumankaya’ya, İl Müze Müdürü Safinaz Acıpayam’a teşekkür ediyorum. İşin edebiyat kısmına geçtiğimiz de kitabımızın editörlüğünü üstlenen fikirlerinden istifade ettiğimiz Salman Kapanoğlu’na, Sanat ve Edebiyat Derneği Başkanı Ramazan Avcı’ya, Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Abdulhakim Eren’e, saha çalışmalarımızda bize destek olan Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek’e ve tabii ki Kahramanmaraş’ın edebiyat dünyasına ivme kazandıran kitabımızın genel yayın yönetmeni Mavi Düşünce Akademi ve Derneği Başkanı Mehmet Işık’a çok teşekkür ediyorum.’’

‘’KİTAPLARIMIZ YAZARINDAN ÇIKIP KAHRAMANMARAŞ’IN OLDU’’

Araştırmacı-Yazar Avgın, Han Duvarları Kalbe Düşen Kor, Kayıp Sevda Yasaklı Yılların Gizemli Aşkı ve Maraş Mevlevihanesi kitaplarının büyük ilgi gördüğünü bunun da Ulusal ve Yerel Basın temsilcileri sayesinde olduğunu belirtti. Germanicia Antik Kenti’nin Turizm açısından Kahramanmaraş’a büyük değer kattığını, Germanicia Güzeli romanının da bu alanda turizme büyük destek vereceğini belirten Avgın şunları söyledi:

‘’Germanicia mozaikleri, Kahramanmaraş’ın turizmi için çok önemli bir artı değer. Gün yüzüne çıkarılması yavaş da olsa Germanicia Antik Kenti şehrimize değer katmaya devam ediyor. Biz de Germanicia Antik Kenti’ni edebiyat tarafını üstlenerek anlatmak istedik. Germanicia mozaiklerinin dünyada hak ettiği değeri görmesi için romanımızın tanıtım konusunda hissedilen boşluğu dolduracağını ümit ediyorum. Artık Germanicia’nın bir hikâyesi, bir romanı var. Büyük bir özveriyle büyük bir emek harcanarak tarihi hakikatlere bağlı kalarak roman üslubu ile kaleme alındı. Burada sayın hocalarımızın akademik çalışmalarında istifade ettik. Bu bilgileri roman üslubu ile harmanladık. Sesimiz, soluğumuz ve nefesimiz olan basın mensubu dostlarımız sayesinde, kitap fuarlarında ilk kitaplarımızın haberlerini yaparak bizi bugünlere taşıdınız. Artık kitaplarımız yazarından çıkıp Kahramanmaraş’ın oldu.’’

‘’ROMANLARIMIZ TAM BİR DİZİ-FİLM ESERİ OLACAK İÇERİKTE’’

Duru bir Türkçe ile bir çırpıda okunacak bir kitap olduğunu vurgulayan Avgın, yazdığını kitapların gerçek hayat hikâyelerinden oluştuğu için tam bir dizi-film eseri olduğunu belirterek şunları söyledi:

‘’Germanicia romanımızla birlikte Germanicia Antik Kentimizi belirli bir yere getireceğimizi düşünüyorum. İki bin yıl öncesine daldıklarında tarihi gizemli koridorlarında gezinecekler. İki bin önceki Maraş’ın Germanicia’nın kent tasvirini, o zamanki gelenek ve göreneklerini, o dönemin yöneticilerini, yaşantılarını, tarihi hakikatler çerçevesi içerisinde günümüzle birlikte paralel olarak taşıdığımız için kahramanlarımızın gözünden okuyacaklar. Hem bu romanımız hem daha önceki romanlarımız okuyucularının yorumlarına göre tam bir dizi-film olabilecek nitelikte eser olduğunu söylüyorlar.  Duru bir Türkçe ile kaleme aldığımız bu romanımız bir solukta okunacak kitap oldu. Han Duvarları Kalbe Düşen Kor romanımız şuan bazı yönetmen arkadaşlarımızın değerlendirmesinde. Tabi maliyetli bir iş olduğu için beni aşan bir durum. Amacımız Kahramanmaraş’ı tanıtmak. Bir dizi ya da film olması Kahramanmaraş’ın kazancı olacaktır.’’

ÖZKARCI: ‘’MARAŞ’IN TARİHİNİ SANATINI KÜLTÜRÜNÜ ROMANLAŞTIRAN TEK ARKADAŞIMIZ’’

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Özkarcı, ‘’Germanicia Güzeli’’ romanın Germanicia Antik Kenti’nin tanıtımına büyük katkı sağlayacağını söyledi. Özkarcı, ‘’Maraş’ın tarihini sanatını kültürünü romanlaştıran tek arkadaşımız’’ diyerek roman hakkında şunları söyledi:

‘’Kahramanmaraş, her yönüyle incelenmeye araştırılmaya muhtaç çok bakir bir şehir. Çok zengin bir kültüre sahip ve hepimiz karınca kararınca bu şehri tanıtmaya çalışıyoruz. Ali Avgın Bey, şehrimizi farklı bir formatta ele alarak tanıtıyor. Maraş’ın tarihinden kültüründen sanatından ve önemli şahsiyetlerinden beslenerek romanlaştırmış oluyor. Maraş’ın tarihini sanatını kültürünü romanlaştıran tek arkadaşımız. Tabi bu yönüyle de ayrı bir değer söz konusu ve bu yönüyle tebrik ediyorum. Germanicia dediğimiz bu antik bölge mozaikli alan itibarıyla Anadolu’nun en geniş alanına sahip.  150 hektara yakın bir alanı kaplıyor. Hemen yanı başımızda komşumuz Gaziantep’te Zeugma dediğimiz alan var ve Gaziantep’e oldukça uzakta. Germanicia ise şehrin merkezinde. İşte bu romanımızda Germanicia dediğimiz Roma dönemindeki bu antik dönemin tanıtımına çok büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Çünkü şuan şehirlerin ülkelerin tanıtımı oldukça önemli. Ali Avgın Bey de kendisine bunu vazife bilerek romanlaştırmak suretiyle şehrimizin tanıtımına katkı bulunuyor.’’

AHMET KOLUTEK: ‘’GERÇEKTEN DİZİ OLACAK, FİLM OLACAK, BELGESEL OLACAK BİR KİTAP’’

Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek, Andırın Geben Kalesinin efsane ‘’Meryem de Çildi’’ hikâyesinin ruh bulduğu Germanicia Güzeli romanının Andırın’da Başlayıp Germanicia Antik Kenti’nde vücut bulduğu eser hakkında, ‘’Germanicia Güzeli’nin ana özeti Andırın Meryem Çil Kalesinde başlayıp Germanicia ’da can bulan çok hazin bir aşkın hikâyesidir. Gerçekten dizi olacak, film olacak, belgesel olacak bir kitap.’’ diye konuştu. 

Romana konu olan aşkın hikâyesini de anlatan Başkan Kolutek, ‘’ Kahramanmaraş’ın değerlerini araştırıp bulan, aşkın yaşandığı bölgeyi karış karış gezen Ali Avgın Bey bu romanı ile turizm konusunda en büyük tanıtımı yapmış bulunmaktadır. Bundan sonraki görev şehrin önde gelen isimlerine düşmektedir. Bir film ya da dizi çekimleri için herkes elini taşın altına koymalıdır.’’ dedi.

ABDULHAKİM EREN: ‘’GERMANİCİA GÜZELİ ROMANI YAŞANMIŞLIĞI ANLATIYOR’’

Kahramanmaraş Kültür Sanat Derneği Başkanı Abdulhakim Eren, romanın sadece bir aşk örgüsünden ibaret olmadığını, içinde dönemin yaşanmışlığını, inanç yapısını ve en önemli o dönemin Maraş’ını anlattığını vurgulayarak roman hakkında şunları söyledi:

‘’Burada sadece Germanicia’yı anlatmıyor. Böyle bir algı çıkmasın. Ahmet Bey, Gebeni Meryem Çil kalesini anlattı. Bunun içinde Efsus da var. Eshab-ı Kehf de var arkasından Germanicia var. Kahramanmaraş’ta dünyanın en iyi şairleri, yazarları var. Kahramanmaraş’ta edebiyatla ilgili her şey var ama bir ayağımız eksik, bunu her yerde dillendiriyorum. Eksik olan romancımız yoktu. Burada tarihi romanımız var ama biz edebiyatımızdaki bir şiir gibi onun hiçbir yerinde olmayacak kadar da eksiğimiz vardı. Ali Bey’in bu üç romanı bu eksiğimiz tamamlamaya doğru gidiyor. Biz Germanicia deyince Kültür ve Turizm Müdürümüz Semih Gemci Bey’de burada hep böyle yerin altındaki mozaikleri konuşuyoruz. Yerin altındaki mozaikler niye yapılmış ne gereği varmışta yapılmış, bu mozaiklerin üzerinde gezen olmamış mı, üzerinde bir bina yok muymuş, bir saray yok muymuş, burada bir yaşayış olmamış mı bunlardan hiç konuşmuyoruz. Bu romanda o konuşuluyor. O dönemde ne olmuş bilmiyoruz, mozaiklerden bahsediyoruz. Hâlbuki orada bir yaşanmışlık, bir hayat, bir tarih var. İşte Germanicia Güzeli romanı orada yaşanmışlığı anlatıyor.’’

SALMAN KAPANOĞLU: ‘’ZEUGMA’NIN ROMANI YOK, GERMANİCİA’NIN ARTIK BİR ROMANI VAR’’

Eğitimci Yazar Salman Kapanoğlu, romanın yazım aşamasında dönemin yaşam ve dini inançlarını ele alırken tasvir ve betimleme de çok büyük emek olduğunu söyledi. Kapanoğlu, Avgın’ın bu romanı ile Kahramanmaraş’ın Edebiyatın Başkenti olduğunu ispat ettiğini vurgulayarak, ‘’Kahramanmaraş Edebiyatın Başkenti ve bunu Ali Bey romanı ile ispat etti. Gaziantep’ten biz bir-sıfır öndeyiz. Onların Zeugma’sının romanı yok ama bizim Germanicia’nın artık bir romanı var. Bu yüzden edebiyat şehri olduğumuzu da ispat etmiş olduk.’’ dedi.

RAMAZAN AVCI: ‘’ALİ AVGIN BEY’İN YAPMIŞ OLDUĞU GERÇEKTEN OLAĞANÜSTÜ BİR ÇALIŞMA’’

Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Der­neği Başkanı Eğitimci Yazar Ramazan Avcı, Avgın’ın nahif dünya görüşünün romanına da yansıdığını, yaptığı çalışmalarda evrensel bir eser ortaya çıkardığını söyledi. Romanda gerçeğin muhteşem bir kurgu ile anlatmasının altında çok ince araştırmaların olduğunu belirten Avcı şunları söyledi:

‘’Ali Avgın Bey’in yapmış olduğu gerçekten olağanüstü bir çalışma. Bir sanatçı bir şey yaratmaz, yaratmak Allah’a mahsustur. Allah’ın yaratmış olduğu malzemelerden yeni bir terkip oluşturur. Sanatçı’nın tabiata kattığı şey budur. Bu noktada seçme söz konusu, hangi malzemeleri seçip yeni bir tertip yapacak. Maraş’ta Maraş’la ilgili bir roman yazacaksam ben hangi malzemeleri seçmeliyim.  İşte bir noktada o kadar isabetli bir seçim yapıyor ki Ali Bey, bir taraftan Germanicia’yı esas alarak diğer taraftan Eshab-ı Kehf, diğer taraftan Meryem Çil Kalesi ve diğer küçük kaleler. Bunların hepsini bir araya getirmek işte bir kurguyla aynı çağda dillendirebilmek başarı buradadır. Tabi bir edebi eser, genel anlamda sanat eseri gerçekleri anlatmak için yazılmaz öyle olsa zaten bunun adı belgesel olur. Malumunuz bilim ile sanat arasındaki temel farklılık budur, Kurgu. Yani biz gerçekten böyle olmuş mu diye yaklaşırsak sanat eserine yanılırız. Ancak Ali Bey’in yapmış olduğu çok ince araştırmalar var. Bu gerçek yaşanmış olan mekânları zamanları kurgulayarak içerisine heyecan katarak içerisine aşk katarak okuru peşinden sürüklemesiyle işte sanat tarafı budur zaten. Abdulhakim hocamın ifade ettiği gibi Ali Bey’in mizacından kaynaklanan bir naiflik var. Bunu bir üslubunda görüyoruz. Zaten ne demişler üslup ayniyle insandır. Yani insanın içi neyse üsluba o yansır. Dolayısıyla anlatımında o kadar güzel benzetmeler, tasvirler, betimlemeler var ki eseri sanat yapan tarafı da budur. Özelde şehrimize genelde Türk edebiyatına kazandırdığı için, evrensel bir konuyu işlediği için geçmişe dönüp bakıldığı zaman Maraş’ın meşhurları kimlerdir diye baktığımız zaman, Besim Atalay, 1916 yılında maarif müdürlüğü yapmış olan yüz on yıl öncesindeki bırakmış olduğu güzel kitabında, ‘’Maraş’ın en tanınmış önde gelen kişisi Nestur’dur’’ diye başlıyor. Biz, Nestur’u Ali Bey’in kaleminden gündeme taşınmış olarak görüyoruz. Biri kalkar der ki sizin patrikle ne ilgileniyorsunuz, biz Müslümanız derse, dördüncü yüzyılda İslamiyet vardı da Nestur Müslüman olmadı mı? Birazda yaklaşırken biraz daha gerçekçi olması gerekir diye düşünüyorum. Nestur’a tasavvufi bir karakter kazandırıyor Ali Bey, okurken bu noktadan yaklaşırsak bunu yakinen göreceğiz.’’

MEHMET IŞIK: ‘’ALİ AVGIN BEY ÇOK BÜYÜK BİR KALEMDİR’’

Mavi Düşünce Akademi ve Derneği Başkanı, Yediveren Yayınları adına Tarihçi Yazar Mehmet Işık, Avgın’ın gerçekten usta bir kalem olduğunu, biraz tanıtım ile Ahmet Ümit’i geride bırakabileceğini söyledi. Yediveren Yayınları olarak bu romanın dizi ya da film olması halinde 300 Bin TL destek olacaklarını vurgulayan Işık şunları söyledi:

‘’Ali Avgın öncelikle abimiz, bizim büyüğümüz. Hem Maraş Gündem’de hem de Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi’nde yazdığı yazılarla zaten şehrin nabzını çok yakından tutuyor. Maraş’ta benim çıkarttığım ilk roman Mürüvvet Sarıyıldız’ın romanıydı. İki Cami Arasında Aşk arasında bir roman çıkardı tam on ay boyunca Türkiye’nin en çok satan yazarı oldu. Mavi Düşünce Akademi ve Derneği, niye Mavi; özgür düşünelim çünkü bu şehrin engelleri çok fazla. Özgür düşünelim, bağımsız düşünelim diyerek böyle bir dernek ve akademi faaliyetine giriştim. Ali Avgın’ın ilk romanı Han Duvarları’nın sinema filmi olması gereken müthiş bir hikâyesi var. Ve bu romanın içerisinde Maraş Mevlevihanesi meselesi var ki apayrı ele alınmalı. Kendi hızımı alamadım bende oturdum Sancak İstiklal romanını yazdım. Neden? Çünkü 100 yıl geçmiş Maraş Milli Tarihi kasıtlı olarak tahrip edilmekte, bunun çerçevesini hemen çizmek lazımdı onun için uğraştım. Sonra Ali Avgın Bey Kayıp Sevda romanını yazdı. Maalesef göz ardı edildi oysa Cumhuriyet Tarihinin Maraş Hikâyesi Ali Avgın’dan okumanızı tavsiye ederdim. Öyle bir hikâye ki 1930’larda 1919 da ihanet içerisinde bulunup 1935 de devletin en önemli noktalarını işgal eden Maraşlıları tanırdınız belki okuyabilseydiniz. Ali Avgın Bey, çok azimli bir adam, bu defa Germanicia ’ya el attı. Maksimilyanos’a bakarsanız Roma imparatorunun Afşinli olduğunu görürsünüz. Tabi ki Nesturilik’in Hristiyanlıkta bir tarikat. Kahramanmaraş’tan aslında çok sivri çok kendinden söz ettiren adamlar çıkıyor Ali Avgın Bey gibi. Yakalamak lazım, üstlerinin tozunu almak lazım. Ali Avgın’ın Germanicia Güzeli, Maraş il sınırları içerisinde ilk baskıda en fazla baskısı yapılan kitaplardan bir tanesidir. Ve ben öngörüyorum Ali Avgın Bey’in kitabı ilk altı ayda 30 bin satacaktır. Bunlar satılmalı ki film olmalı dizi olmalı. Bir yayınevi olaraktan eğer bu kitaplardan biri dizi olacak olursa tüm imkanları sağlayacağız Yediveren Yayınları olarak da 300 Bin lira peşin olarak çekilecek dizi ya da filme destek olacağız. Yeter ki şehrimin Gemanicia’sı, Anıdırın’ı, Geben’i, Eshab-ı Kehf’i tanıtılsın. Ali Avgın Bey çok büyük bir kalemdir. Bazen Ali abime söylüyorum, abi biraz reklamın olsa Ahmet Ümit gibi olurdun. Bir gün o da olacak inşallah.’’

ATİLLA KANBUR: ‘’TURİZM CANLANACAKSA KAHRAMANMARAŞ’I ANLATARAK CANLANIR’’

MADO Yönetim Kurulu Üyesi ve romanın kahramanlarından Atilla Kanbur ise, ‘’Kahramanmaraş’ın değerlerini ön plana çıkartan Ali Avgın Bey, romanları ile Türkiye’nin dört bir köşesinde gönüllerde taht kurdu. Han Duvarları ve Kayıp Sevda romanlarını okuyanların kalbinde öyle bir Kahramanmaraş aşkı doğdu ki şehrimize gelip romanda adı geçen yerleri gezip görmek istiyorlar. Bu da turizmimize büyük katkı sağlıyor. Bu gün burada da Ali Bey’in yeni romanı için bir araya geldik. Romanının bir bölümü bizim Yaşar Pastanesinde geçiyor. Orada araştırma için gelen arkeoloji bölümü öğrencileriyle Kahramanmaraş’ı konuşuyoruz. Şehrimizin değerlerine sahip çıkmak önemli, Ali Bey’de bunu başarıyla gerçekleştiriyor. Turizm canlanacaksa Kahramanmaraş’ı anlatarak canlanır. ’’ dedi.

Program sonrası katılımcılara, ulusal ve yerel basın temsilcilerine teşekkür eden Avgın, ‘’Yazarı ayakta tutan yaşadığı heyecanıdır. Bu gün buradaki heyecanımı anlatamam. Birbirinden kıymetli hocalarım ile kameralar karşısında ‘Germanicia Güzeli’ romanımızı konuştuk. Bu toplantıya ev sahipliği yapan Atilla Kanbur Bey’e ve MADO ailesine çok teşekkür ediyorum. Yaşar Pastanesinde geçen bölümleri yazarken bizatihi gidip orada yazdım. Atilla Kanbur Bey ile sohbet ettik. Bizimle fikirlerini ve bilgisini paylaştı. Teknik ve lojistik anlamda destek oldu. Bu günde toplantımıza özellikle katılması fazlasıyla bizleri mutlu etti. 22 Ekim’de başlayacak olan Kitap Fuarımızda tüm hemşerilerimi imza günüme bekliyorum’’ dedi.

Editör: Haber Merkezi