Konu hakkında sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Onikişubat belediye başkanı Hanefi Mahçiçek; “Merhumeye Allah'tan rahmet diliyor, aldığı ödül dolayısıyla da ailesini kutluyorum.” İfadelerini kullandı.

Türkiye'nin, 2008 yılından bu yana UNESCO'ya en fazla kültürel değer kaydettiren ülkeler arasında yer aldığını dile getiren Başkan Erdoğan, "Kayıtlı kültürel miras sayımız 21'e yükselmiştir." dedi. Erdoğan, "2023 hedeflerini hayata geçirmek için kararlılıkla çalıştık, 2053 vizyonumuzu güvenle ilan ettik. Vesayeti yendik, terörün başını ezdik. Ülkemizi yatırımlarla donattık, geleceğe umutla bakmamızı sağladık. Büyük ve güçlü Türkiye'yi Allah'ın izniyle inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı. Başkan Erdoğan, konuşmasının ardından Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri'ni törenle sahiplerine takdim etti.

Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO'nun 2003'te kabul ettiği Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi'ne 2006'da taraf olduğunu hatırlatan Erdoğan, yapılan hazırlıkların ardından 2008'den beri de bu listeye en çok kültürel değer kaydettiren ülkeler arasında yer aldığını söyledi.

Son olarak, hüsnühat sanatının da ilave edilmesiyle Türkiye'nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ndeki değer sayısının 21'e çıktığını anımsatan Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:"Meddahlıktan nevruza, ebrudan okçuluğa kadar geniş bir alana yayılan kültürel miraslarımızın tanıtılması, korunması, yaşatılması bakımından önemli gördüğüm bu çalışmaya katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Bugün 2021 ödülleri vesilesiyle bir arada olduğumuz yaşayan insanlar hazineleri de aynı sözleşme kapsamındaki envanter faaliyetlerinden biridir. Yaşayan insan hazineleri envanterinin temel şartı olan usta-çırak ilişkisi içinde öğrenilme şartı Ahilik geleneğimizin de esasını oluşturuyor.

Bilgileri ve becerileriyle ülkemizin kültürünü bugüne taşınmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan değerlerimizle iftihar ediyoruz. Medeniyetimizde şehirler, mabetleri, meskenleri, caddeleri ve çarşıları ile içinde yaşayan toplumun maddi birikimiyle birlikte maneviyatını da yansıtan birer ayna hüviyetindedir. Mimari eserler ve kültürel motifler başta olmak üzere baktığımız her yerde şehri meydana getiren maddi unsurların tamamının aslında manevi bir kalıptan çıktığını hissederiz. Bu hissiyatı şehrin camileri ve medreseleri kadar hanları ve çarşıları da besler, büyütür. Zira ilim ve irfan ehli yanında zanaat ve ticaret erbabı da aynı manevi kaynaklardan beslenmiştir."

"BU KUTLU YOLUN BİN YILLIK PRENSİPLERİ BUGÜN DE İSTİKAMETİMİZİ BELİRLEMEYE DEVAM EDİYOR"

Hocalar ve talebelerinin her sabah derse başlarken "Allah'ım hikmet kapılarını önümüze aç, rahmet hazinelerini üzerimize saç" diye dua ettiğini belirten Erdoğan, "Ustalar ve çıraklar da aynı duyguyu 'Her seher besmeleyle açılır dükkanımız, Ahi Evran-ı Veli'dir pirimiz, üstadımız' düsturuyla işlerine başlayarak sergiler. Gerçekten de insani tarafı, iktisadi tarafından daha ön planda mekanlar olan çarşılarımız başka milletlerin çarşılarına benzemez. Her gün sabah namazından sonra birer rahmet ve bereket kapısı olduğu inancıyla açılan dükkanlarımızda müşteri, tüketici değil velinimet telakki edilir." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, "Vakti müsaitse çay, kahve ikram edilir. Dükkanlarımız elbette birer ticarethanedir, birer geçim kaynağıdır ama daha önemlisi dilimizde doğruluk, elimizle cömertlik, ayağımızda yiğitlik erkanının yoludur. Bu kutlu yolun bin yıllık prensipleri bugün de istikametimizi belirlemeye devam ediyor." dedi.

"BU KUTLU YOLUN BİN YILLIK PRENSİPLERİ BUGÜN DE İSTİKAMETİMİZİ BELİRLEMEYE DEVAM EDİYOR"

Hocalar ve talebelerinin her sabah derse başlarken "Allah'ım hikmet kapılarını önümüze aç, rahmet hazinelerini üzerimize saç" diye dua ettiğini belirten Erdoğan, "Ustalar ve çıraklar da aynı duyguyu 'Her seher besmeleyle açılır dükkanımız, Ahi Evran-ı Veli'dir pirimiz, üstadımız' düsturuyla işlerine başlayarak sergiler. Gerçekten de insani tarafı, iktisadi tarafından daha ön planda mekanlar olan çarşılarımız başka milletlerin çarşılarına benzemez. Her gün sabah namazından sonra birer rahmet ve bereket kapısı olduğu inancıyla açılan dükkanlarımızda müşteri, tüketici değil velinimet telakki edilir." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan, "Vakti müsaitse çay, kahve ikram edilir. Dükkanlarımız elbette birer ticarethanedir, birer geçim kaynağıdır ama daha önemlisi dilimizde doğruluk, elimizle cömertlik, ayağımızda yiğitlik erkanının yoludur. Bu kutlu yolun bin yıllık prensipleri bugün de istikametimizi belirlemeye devam ediyor." dedi. HABER: GÖKHAN DÖKÜCÜ

Editör: Haber Merkezi