Beslenmenin iyisi ya da kötüsü yoktur dengelisi ve gerçekçisi  vardır.Herkes için sabit bir beslenme algısını benimseyip ‘sağlıklı besleniyorum’ diyen her kişi ile  aynı tip beslenmek yanlıştır. Beslenme insanın vücuduna göre, insanın kendi metabolizmasına göre ve kendi yaşam tarzına göre değişebilir, şekillenebilir. Kişinin kendisini tanıyıp ona göre hareket etmesi önemli. Hayatımızın her anında veya her günümüzde tercihimizi sadece sağlıklı besinlerden yana kullanmamız imkansız. Günlük yaşam içerisinde bazen pasta da yemek zorunda kalıyoruz, kızartma da yemek  zorunda kalıyoruz. Önemli olan bunları dengelemeyi bilip ipin ucunu kaçırmamak olmalı. Bir gün sağlıksız beslenildiyse iki gün sağlıklı beslenilmeli ki dengemiz bozulmasın. Bu konuda özellikle diyet sürecindeki insanların kendisine çok fazla baskı uyguladığını görüyoruz. Zaten diyet sürecindeki  en büyük baskı da insanın kendi kendisine yaptığı baskı. Sosyal medyada veya çevremizde gördüğümüz sağlıklı öğünler, sağlıklı tariflerden dolayı fit insanların hep böyle beslendiği sanılıyor ama gerçekler tabi ki böyle değil. İnsan arada kendine kaçamak vermeden canının istediği şeyleri de tatmadan hayatından ve sürecinden memnun olamaz. Bu şekilde sürekli ‘fit ürünler’ tüketmek gerçekçi bir yaşam tarzı olamaz. Maddi ve manevi olarak kendimizi yormadan günlük hayatımıza dengeyi adapte etmek çok önemli. Bir beslenme tarzını benimsemeden önce o beslenmenin sizin hayat tarzınıza uygunluğunu ve sürdürülebilirliğini mutlaka araştırın. Her insan kendini çok iyi tanımalı, bu konuda bir uzmandan destek almak da önemli.

Örneğin; bir gün bir davete katıldınız ve o davette dolma,sarma,börek tarzı beslenmek durumunda kaldınız. Bu durumda yapılması gereken diyetim bitti, sağlıksız biriyim diye üzülmek yerine ertesi gün daha hafif beslenip o günü dengelemektir. İstediğinizi yiyin, hep sağlıksız beslenin  demiyorum; sağlıklı beslendiğiniz süreçte arada canınız bir şey istediğinde kendinizi mutsuzluğa mahkum etmeyin diyorum. Sağlıklı beslenmek veya diyet kısa süreli bir süreç değildir. Ömür boyu devam ettirilmelidir. Bunun da yöntemi kendinizi zorlamak değil rahatlatmaktır. En çok gördüğüm hata bir hevesle diyete ve spora başlayıp bir anda kendi hayat temposuna hiç uymayan hedefler koyulması. Böyle yapıldığında sonu genelde hep hüsranla ve başarısızlıkla sonuçlanıyor. İnsan kendisine gerçekçi olmayan hedefler koyduğunda başarısız olması çok normal. Kendinize, vücudunuza iyi davranın ve sevin. Vücudumuz da bizim gibi ceza sistemiyle değil ödül sistemiyle çalışıyor. Kendinizi yeri geldiğinde ödüllendirmeyi de bilin. Ve her zaman, hayatınızın her alanına dengeyi getirmeyi unutmayın. Sağlıkla kalın.